ChaeLisa / Büyük Hayaller

Shin Ryujin

"Yeji saçmalama!"

"Hayır Soyeon!"

Yeji ve Soyeon tartışırken Lisa sadece onları izliyordu. Ama öyle sırıtıyordu ki..sanki amacı buydu.

"Lisa onu çağır. Hadi ara onu!"

"Hayır!"

Soyeon hala hayır diyerek Yeji'yi daha da çok sinirlendiriyordu.

"Tamam, onu arayacağım."

Lisa dediğinde Yeji koltuğa tekrar oturdu. Soyeon ise ifadesiz olan suratı ile öylece koltuğa tekrar oturmuştu. Ama sinirlendiği çok anlaşılır gözlerinden.

Tam biraz daha geri gidiyordum ki elim bir vazoya çarptı. Gerçekten, neden kapının iki yanına süs olsun diye vazo koyarsın ki?

Siktir, vazo kırıldı!

Beni görmemesi gerek ama bu tarafa doğru geliyor.

Karşımda üst kata çıka merdivene gittim ve görünmeyecek dereceye kadar çıktım.
"Uh, sanırım bu kedi kırmış." Dedi Lisa hem kediye hemde vazoya bakarken.

Bir çalışanı çağırdı ve kırıkları toplamasını söyledi.

Sanki eli yokmuş gibi.

Eli..

Elindeki parmakla- AMAN NEYSE BEĞ!

Tekrar içeri girdiğinde merdivenlerden aşağıya indim.

Kesinlikle 'Ben topuklu ayakkabı giydim' derecesine adım sesleri geldiğinde kapıya baktım.

Ryujin..Eski dostum.

Beni gördüğünde birbirimize tebessüm ettik.

"Rosé! Hala eskiden olduğu gibi sarı saçların var. Boyayacağını söylemiştin."

"Hayatımda bir değişiklik oldu ve boyamamaya karar verdim."

Güldüğümüzde içeride ki üç kadın bize baktı. Utanmasak anıracaktık o yüzde normal.

"Rosé, sen ne zamandır buradasın?"

"Ah, daha yeni geldim."

YALAN.

"Selam Lalisa."

"Hoşgeldin Ryujin, hadi içeri gelin."

İçeri girdiğimizde Yeji parlayan gözleriyle Ryujin'e bakıyordu.

Ryujin'de onu unutmamıştı. İkisi göz göze geldiklerinde onlar için dünyanın bir kaç saniyeliğine durduğuna yemin edebilirim.

Soyeon rahatsız olmuş olacak ki derin bir nefes alıp verdi, ve kollarını birleştirerek duvara yaslandı.

"Ugh! Artık ne konuşacaksanız konuşur musunuz!?"

Lisa, Yeji ve Lisa koltuklara oturdular. Lakin odada sadece Lisa'nın koltuğu, birde gelen misafirler için masanın önünde iki koltuk bulunuyordu.

"Ee..ben nereye oturacağım?"

Diye sordum.

"Gel."

Dedi ve bacağını işaret etti Lisa.

Amk utançtan bayılacağım.

"Yada ayakta durayım ben."

Dedim ve bende kollarımı birleştirerek duvara yaslandım.

Lisa sırıtarak Yeji ve Ryujin'e döndü.

Evde sağ çıksam bari..

Ln. Yapar mı ki?

Yok ln yapmaz.

YAPAR.

"Ee, beni neden çağırdın Lalisa?"

"Ben istedim."

Dedi Yeji.

"Hala yüzsüz gibi bir beni aratıyorsun. Anla şunu seni sevmiyorum Hwang!"

Gözlerin bunları inkar ediyordu Ryujin..

"Benimle gel!"

Dedi Yeji ve Ryujin'in kolunu tutup ofisten çıkmaya çalıştı.

Ama Soyeon kapının önüne geçip kapıyı kapattı.

"Burada konuşun."

"Konu özel Soyeon. Burada olmaz. Önümden çekilir misin?"

"Hayır aşkı-"

"SOYEON S!KT!R GİT!"

Soyeon şaşırmıştı. Oradan çekildiği anda Yeji hemen dışarı çıktı.

"Yeji bırak beni! Siktir, Yeji bırak acıyor amk!"

Diye bağırdığı duyuldu Ryujin'in. Koridorlarda sesi yankılandı.

Soyeon belime ve bacaklarıma- gerçi beni baştan aşağı süzüyordu. Ama onun amacının ne olduğunu çok iyi biliyordum. O da bunun farkındaydı.

Ben.

Bu kızı..

Dövmeden...

DURAMAM....

"Ne bakıyorsun Soyeon. Şimdi de beni mi becereceksin? Daha önce denedin ama yapamamıştın, değil mi? Tam bir s!rtüksün.."

Soyeon bana doğru ilerlediğinde Lisa hemen ayağa kalktı.

"Soyeon s¡kıtır git buradan. Hemen şimdi."

Soyeon ikimizede bir göz gezdirdi ve odadan çıktı

'-•^•'- Bundan sonraki yer Yeji ve Ryujin için -'•^•-'