Teşekkür ederim Lisa

122 9 22
                                    

Bir dakika bu yumuşak yer de neresi? Ah, şimdi anladım. Lalisa'nın evinde, ve sanırım odasında öylece yatağında oturuyorum. Neler olup bittiğini hatırlamaya çalışırken kapı açıldı, ve içeri biri girdi.

Lalisa

"Günaydın Rosie." İşte bundan hoşlanmadım.

"Bana Rosie deme. Sende biliyorsun, daha iyi bir ismim var." Alaycı bir şekilde bana baktı.

"Tamam, sen istediğin zaman sana öyle hitap ederim." Dedi ve tahmin ettiğim kadarıyla, arkadaki adamlarına 'gel' manasına gelen el hareketini yaptı.
İçeri 2 adam girdi. Biri elinde kıyafetlerle, diğeri ise elinde yemeğin olduğu bir tepsi ile geldi.

"Aç olduğunu düşündüm."

"Hayır değilim."

"Hareketlerin öyle demiyor." Haklıydı. O yemek tepsisini gördüğümde o yere odaklanmış, sonra da Lisa ile konuşmaya devam etmiştim.

"Yemeğini ye, sonra da kıyafetlerini giyip aşağıya in. Seninle biraz vakit geçirmek istiyorum." Dedi ve odadan çıktı. Adamları ise kıyafetleri ve tepsiyi yanıma koyup gitti. Yemeğimi yiyip, kıyafetlerimi giydim ve aşağıya indim.

"Elbise yakışmış."

Beyaz, ama ama mavi çiçeklerin olduğu bir elbise vermişti. Bilerek yaptı sanırım. Çünkü beni evine getirirken, üzerimde açık mavi ama sarı çiçeklerin olduğu bir elbise vardı.

"Sağol" demekle yetindim.

"Hadi gel" dedi ve arkasını döndü, tam gidecekken.

"Dur!"

Bana döndü.

"Nereye gideceğimizi söylemedin."

Gülümsedi.

"Seraya." Dedi. Aslında mutlu olmuştum çünkü çiçekleri severdim. Zaten anlamışsınızdır.
Arabaya bindik ve seraya gitmeye başladık. Yol boyunca başka neler yapabileceğimiz hakkında fikirlerinden bahsetti.

================================

Sonunda seraya geldik. Arabadan indik ve içeri girdik. Kesinlikle gözlerimin parlayarak etrafı incelediğim den eminim.

Bir anda serayı büyük bir heyecan ile gezmeye başladım. Bir çiçek reyonu daha geçtikten sonra karşıma Lisa çıktı.

"Rosé, bak sana ne diyeceğim." Dedi. Ona merakla baktım.

"Bu sera senin."

"Benim mi? Neden."

"Çünkü çiçekleri çok sevdiğini, ve sana iyi geldiğini biliyorum." Uzun zaman sonra ilk defa mutlu olmuştum.

"Ben.. gerçekten çok teşekkür ederim Lisa."

"Daha fazlasını vermek isterdim." Dedi etrafa bakarak.

"Bu bana fazla bile." Lan noluyo. Bakışıyoruz şuan.

"Rosé." Dedi Lisa

"Ha?"

"Daldın gittin bir kahverengine." Dedi sırıtarak.

"Saçmalama." Dedim ve çıkışa yöneldim.

O da arkamdan geldi. Arabaya bindik ve yine bir yere gitmeye başladık. Ama bu sefer Lisa bana nereye gideceğimizi söylemiyordu.

"Lisa söylesene! nereye gidiyoruz!?"

"Öyle bir karar almadım."

"Lisa ne kararı."

"Nereye gideceğimizi söyleyeceğim konusunda. Öyle bir karar almadım."

"Lalisa deli etme beni söyle."

"Gerçekten bana deli oluyor musun?"

Beni sinir edecek şekilde konuşuyordu. Çok şükür en sonunda neresi olduğunu bilmediğim yere geldik.

"Hadi inelim." Dedi, ve elimden tutmayı istediğini belirtmek amacıyla bana elini uzattı. Elini tutmadan arabadan indim. Hiçbir şey demedi ve o da yanıma geldi. Bir lunaparka gelmiştik.

"Senin şarkı söylemeyi çok sevdiğini biliyorum." Dayanamadım ve sordum.

"Sen benim herşeyimi nasıl biliyorsun?"

"Baban seni bana vermek istediğini söylediğinde ben sormadan bana anlattı." Şimdi anlaşıldı niye bana sormadan benim sevdiğim şeyleri yaptığı.

"Gidelim mi?" Dedi.

"Karaoke yerine gidelim."

"Tamam, sen nasıl istersen."

Karaoke yerine gittik. Personel ile konuştuk ve içeri girdik.

"Lisa, sadece ben şarkı söylemeyeceğim sende söyleyeceksin."

"Kabul." Dedi.

En sevdiğim şarkıyı açtım


Şarkıyı söylemeyi bitirdiğimde direkt Lisa'ya döndüm. Bana bakıyordu, ama biraz daha değişik ve galiba dalmıştı.

"Hey, Lisa. Orada mısın?" Dedim alay ederek

"Ha? Pardon, buradayım tabiki." Dedi

"Sıra sende." Dedim ve mikrofonu ona uzattım.

"Sen seçer misin Rosé?"


Sesi mükemmeldi. Kesinlikle büyülenmiş gibi hissetmiştim. Bir anda bana döndü.

"Sadece baka kalan ben değilim."

"Ha, ne?"

"Eve gidelim mi? Biraz geç oldu."

"Şey..olur."

Dedim ve oradan çıkıp, arabaya bindik.

"Lisa" dedim. Bana baktı.

"Rosé?"

"Birincisi, bana istiyorsan Rosie diyebilirsin. İkincisi, teşekkür ederim."

"Bu iki şeye de sevindim Rosie." Dedi gülümseyerek.

Sonra zaten arabada uyuya kalmışım. Geldiğimizde şans eseri, uyandım.

"Lisa, geldik mi?"

"Evet, hadi inelim arabadan." Dedi.

Arabadan indik ve eve geçtik.

"Rosie ben gidip uyuyacağım. Bir isteğin olursa bana söyle. Hiç bir zaman senden değerli değil." Dedi. Yanaklarımın yandığını hissediyorum. Ama, niye ki?

"Peki, sana iyi geceler." Dedim ve ona sarıldım. Bilmem içimden geldi.

"Sana da." Dedi hafif gülerek.

Bende odama geçtim ve tam yatağa yatacağım derken..yatağın kenarında bir pijama gördüm. Onları giydim va yatağa yatıp uyudum.

ChaeLisa / Büyük HayallerWhere stories live. Discover now