5. UMUT YEŞERMESİ

18 3 89
                                    

5. UMUT YEŞERMESİ

'Kötülüklerin en kötüsüdür umut,
çünkü insanın çektiği eziyeti uzatır...'

🦋

Geçmiş, hiçbir zaman unutulmayacaktı. İnsan doğduğu, büyüdüğü, ister kötü ister iyi yaşadığı olayları öyle kolay kolay unutamazdı.

Kendimden biliyordum, ondan böyle emin  konuşuyordum.

Çocukluğumdan bu yana yaşadığım, daha benim bile hatırlamadığım olaylar yaşamıştım. Aslında zamanına göre kötü olaylar yaşamışım ama şimdiki zamana baktığımda o korkular, o panikler boşaymış diyordum içten içe.

Elimde olsa paranoyak olmak istemezdim ya da panik ataklarım... Bunlar boş sıkıntılardı aslında ona bakarsak da ben küçükken umudunu, ümidini kaybetmeyen bir kız çocuğuydum. Daha sonradan umudun, ümidin boş bir şey olduğunu anlamıştım.

Nedeni ise: bu zamana kadar istediğim, hayalini kurduğum şeyler olmamıştı. Hiçbir şey gerçekleşmemişti.

Bende artık boş şeylerle kafamı kurcalamamıştım.

Uykumdan yeni yeni uyanıp, baya esnek hareketler yaptım. Daha sonra ayağa kalkıp, komedinin üzerinden telefonumu aldım. Yaman'dan bir sürü mesaj gelmişti. Mesajlarını es geçip, telefonumu komedinin üzerine koyacakken içimdeki merak duygusu buna el vermedi. Geri mesaj kutusuna girip, mesajları okumaya başladım.

Psikolog:
Uyuyamıyorum, Hande. Aklım sende. Kim bilir hangi türlerle kendine zarar veriyorsun.
21:08

Psikolog:
Az önce, sana bugünkü bahsettiğim davetle ilgili mesaj geldi. O davet yarına ertelenmiş ve bizi kesinlikle bekliyorlarmış.
23:11

Psikolog:
Mesajı görünce sevinç yaşadım. Ama daha sonra, bugün sana yaşattığım eşekliğim geldi aklıma. Ve adama mesaj yazamadım. Çünkü tavrın net, davete gelmeyeceksin.
23:13

Psikolog:
Hande.
23:54

Psikolog:
Tamam daha sonra bana bağır, çağır hatta meşhur çantalarını karın kasıma at. Sinir mesai saatin başlasın, tamam razıyım. Daha sonra küs, kırıl bana. Lütfen gidelim bu davete.
23:56

Psikolog:
Tamam. Senden bana hayır yok. Ben giderim, tek başıma! Senin için kendini biraz kötü hissettiğin söyleyip, gelemeyeceğini söyleyeceğim. Hatta gelemeyeceğini Tweet atacağım. Sana iyi akşamlar, rahatsız ettim.
00:01

Yaman'ın mesajlarını okurken istemsizce gülümsedim. Nereden çıkarmıştı ona kırıldığımı ya da üzüldüğümü. Evet ben üzülmüştüm ama geçmişteki, Küçük Hande'ye üzülmüştüm. Kızgınlığımda, küçükken yaşadığım bu travmalardı. Hiçbir şekilde Yaman'a sinirlenmemiştim. Bende gidip aynısını arkadaşıma yapardım. Yaman'a mesaj yazacakken, üstten Twitter'den mesaj geldi. Kaşlarımı çatıp, tweet'i okumaya başladım.

Yaman Kaplan,
Arkadaşlar, yarın bir davete katılacaktık ama maalesef ki Sevgilim Hande'nin sağlık problemleriyle karşı karşıya kaldık. Bekleyen herkes için teşekkürler ama maalesef ki özür dileriz. Bu davete sadece ben katılacağım. İyi akşamlar...

Bir de bana paranoyak derdi, Psikolog Bey. Ama görünen şu ki ben daha hiçbir şey demeden kafasında yazan, uygulayan oydu. Yaman'a mesaj atmadım, atmayacaktım da. Kendisi davete gidecekti ve beni de orada tesadüfen görecekti.

ÇIKMAZDAKİ YANGINWhere stories live. Discover now