"Yanılmamışım o orospu çocuğu senin peşindeymiş." Dedi tükürür gibi

"Eve gittiğimizde de bana bir haftadır o orospu çocuklarının sana haber gönderdiğini neden söylemediğini konuşacağız!"

"Korktum..." Dedim Gözlerim anında dolmuştu, sarılı olmayan elimi kaldırıp geçmeye başlayan bileklerime dudaklarını bastırdı

"Korkman gereken kişi onlar değil benim." Diye fısıldadı. Gözlerini gözlerime dikti

"Sonra konuşacağız bunları, yorma kendini. Zaten ben şu Kartal işini halledene kadar okula falan gitmek de yok. Evden dışarıya çıkmayacaksın." 
Kaşlarım çatıldı

"Ne demek çıkmayacaksın!"

"Çıkmayacaksın diyorum!" Diye yükseltti sesini

"Seni korumaya çalıştığım halde adam okuluma kadar adam sokup sana ulaşmış ne yapmamı bekliyorsun!" Kaşlarım daha çok çatılırken elimi elinden çektim

"Dinleneceğim çıkar mısın!" dedim yüzümü çevirirken. Ikiletmeden kalkarken başıma dudaklarını bastırdı.

"Ben dışarıda bir sigara içip geliyorum." dedi. Demir odadan çıkınca gözlerim demirin koltuğun üzerinde unuttuğu telefona kaydı.

Gözlerim telefonun üzerindeyken düşündüm.  Demir beni eve hapsetmek istiyordu beni delirtmeye mi yeminliydi! Hapisteymiş gibi evin içinden çıkmayacak mıydım?

Kendimden emin bir şekilde yerimden kalktım ve telefonu aldım ayaklarımda ve yürümemde bir sıkıntı yoktu. Sadece belim ağrıyordu, telefonda Zeynep'in ezberlediğim numarasını tuşlayıp kulağıma götürdüm birkaç çalıştan  sonra açıldı

"Efendim?"

"Zeynep benim Lale." dedim hemen. Demirin gelip beni görmesi herşeyi bok edecekti.

"Lale nasılsın? Dün çok kötü görünüyordun, Şimdi iyi misin?"

"Iyiyim." diye mırıldandım

"Fazla vaktim yok. Senden küçük bir iyilik isteye bilir miyim?"

"Tabii ki söyle lütfen?"

"Benim buradan çıkmam lazım. Demir Kartal yüzünden Evden bile çıkmamamı istiyor. Beni iyice eve hapsedip kafayı yedirtecek. Ne olur gelip beni alır mısın? Demir Beni görmeden dışarıya çıkacağım beni al ve buradan uzaklaştır sonrasında ben hallederim."

"Tabii ki....Tabii ki Lale, ben hemen şimdi çıkıyorum. Hangi hastanedesin?"  etrafıma baktım hangi hastanedeydim ki! sonra kapının üzerindeki bir pankartı gördüm

"Özel 100. Yıl Hastanesi."

"Tamamdır canım bize yakın ben hemen geliyorum sen dışarıya çık yeter."

"Bu Demir'in telefonu tekrar arama burada unuttu çıkarken."

"Tamam tamam merak etme. Ben çıkıyorum 5 6 dakikaya kapıdayım." Telefonu kapattıktan sonra yerine bıraktım daha sonra orada bulunan dolabı açıp kıyafet aradım ama yoktu. Şansıma lanet edip Demir gelmeden odadan çıktım.

Bir yerden kıyafet arayıp bulmam lazımdı. Üzerimdeki hasta kıyafetleriyle nir yere gidemezdim. Biraz daha yürüyünce hemşire odasını gördüm. Dudaklarımı dişlerken yapmamam gereken şeyi yaptım ve girdim. Şansıma kimse yoktu.

Orada bulunan bir hemşire kıyafeti giydim yüzüme maske takıp saçıma da bone takınca hemen hemşire odasından dışarıya çıktım. Koridorda ilerlerken nereye gideceğimi bile bilmiyordum çıkış ne taraftaydı Hiçbir fikrim yoktu.

O KIZ BENİM +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin