"Bölüm bitsin uyuyacağım-" tam o anda elektrik gidince korkuyla etrafıma baktım

"Demir..." diye inledim sessizce

"Korkma." diye fısıldadı Demir hemen yanımda ellerimi tutup kaldırdı

"Elektrikler kesildi. Hadi kalk."

"Jeneratör falan yok mu? böyle karanlıkta mı kalacağız!" Dedim sesim titrerken

"Daha bugün taşındık düşünemedim ilk günden." Dedi aksi bir sesle

"Bir mum bulup yakayım." eli elimin içindeyken mutfağa girdik bir kaç adım attıktan sonra Demir elimi bırakınca hemen üzerindeki gömleğe asıldım. Gömleğin bir parçası avuçlarımın içindeyken sıkı sıkıya tuttum.

Büyük ihtimalle sırtından tutmuştum o anda Demir hareket etmeyi bıraktı bir kaç saniye.

"Korkuyorum çabuk ol!" Demir cebindeki çakmağın ateşini yakıp biraz aydınlattı.

Dolaplardan birini açarken annesini kaybetmekten korkan çocuk gibi o Nereye gitse ben de arkasından ilerliyordum.

"Telefonun ışığıyla baksan keşke daha çabuk bulursun." diye mırıldandım

"Şarjım yok. Lale Hanım düşünemedim bu saate kadar uyuyamayacağınızı."

"Benimkinin de nerede olduğunu bilmiyorum."  diye fısıldadım. Onunla şimdi ihtiyacım varken kavga etmeyecektim. Gözlerim biraz olsun Karanlığa alışınca dışarının da Zifiri Karanlık olduğunu fark ettim. Demir'in çakmak tuttuğu yerlere baktığımda sanki mum görmüştüm ama Demir orayı kapattı

"Orada vardı galiba."

"Yoktu."

"Renkli bir şey vardı gördüm."

"Ben de gördüm yoktu!" dedi. Kaşlarım çatılırken sinirle soludum. Sonra başka bir Çekmeceyi kapatıp tamamen bana dönünce bu sefer arkasından tuttuğumu fark etmiştim.

Aramızda çakmağın ışığıyla birbirimize baktık.

"Çok mu korkuyorsun?"

" Koskoca ev korkuyorum tabi."

"Odanda tek başına gece uyurken ışık kapalı uyuyorsun ama?"

"O ayrı, dışarının ışıkları odaya vuruyor sonuçta, böyle olmuyor."

"Nasıl uyuyacaksın şimdi, mum yok, telefonumun şarjı yok. Senin telefonun nerede olduğunu bilmiyoruz?"

"Uyumam, sen de uyuma ama. İçeride oturalım." Kaşlarını kaldırdı indirdi

"Olmaz benim sabah işim var, uyuyacağım."

"O zaman salonda oturalım. Sen koltukta uyu. Ben de yanında oturayım."

"Ben koltukta rahat edemiyorum, mecbur odama çıkacağım." deyip yanımdan geçince hemen arkasından koştum sırtındaki gömleğini yine tutunca Demir merdivenleri çıkıyordu.

"Korkuyorum diyorum! niye anlamıyorsun!"

"Ben de sana uykum var diyorum, koltukta uyuyamam. Her yerim tutulur. Istersen gel benim odama gidelim. Orada beraber uyuruz." kaşlarım havalandı

"Sen şu anda fırsatçılık yapıyorsun farkında mısın!"

"Yoo bana muhtaç olan sensin. Benim de uykum var. Uyuyacağım."

"Demir ben bu evde hiç uyumadım. Hele bir de hiç elektrik yokken hiç uyuyamam."  Pislik çıkardığının farkındaydım.

"Teklifim hala geçerli?"

O KIZ BENİM +18Where stories live. Discover now