AYDEM KIRGIZ 2

En başından başla
                                    

Belin'in giydiği ayakkabı

( Aydem' e siyah giydiğinden dolayı söylendi bu sebeple onun tarzını merak etmiş olabileceğinizi düşünerek Belin'in kombinini sizlerle paylaşıyorum. 😊 )

" Teşekkürler Belin ama alışverişe gerek yok. Ben dolabımdaki kıyafetlerle mutluyum. "

Her ne kadar söylediklerimden hoşlanmasada konuyu uzatmak istememiş olacak ki bir şey demeden konuyu değiştirdi ve " Ferman geldi bizi bekliyorlar dışarıda. Daha fazla bekletmeden çıkalım. " Belin önde ben arkada evden çıktık ve kapının önündeki Range Rover'e doğru ilerledik. Belin Öne geçerken bende arka tarafa yöneldim. Arabaya bindiğimizde Belin, Şafak ile selamlaşırken Ferman ile sarılıp öpüşerek önüne döndü. Bu tür şeyler beni rahatsız ettiği için başımı Şafak'a çevirerek onunla selamlaştım. Ferman'a başımla selam verirken o da aynı şekilde selam verdi ve arabayı çalıştırarak yeni açılan mekana doğru yol aldık. Bir saatlik yolun ardından mekana vardık ve araçtan inerek Ferman'ın aracı valeye vermesi ile dördümüz mekanın içerisine girmeden önce kapıda duran iki badigard kimlik kontrolü yaptıktan sonra içeriye doğru yol almaya başladık. Moose loungle club adlı bir yere gelmiştik. İçerideki renk cümbüşü ortam göz kamaştırıyordu. Büyülenmiştim adeta uzun zaman sonra çok güzel bir clube gelmiştik mor aydınlatmalarıyla çevriliydi bangır bangır çalan müzik bir an dikkatımı dağıtmıştı. Ben etrafı incelerken diğerleri Ferman'ın peşinden locaya doğru ilerliyordu. Bende vakit kaybetmeden peşlerine takıldım ve birlikte locaya geçtik. Ferman ve Belin yan yana otururlarken Şafak Ferman'ın sağına ben ise Belin'in soluna geçip oturmuştum.

   ( Geldikleri mekan temsili )

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

   ( Geldikleri mekan temsili )

     Ferman mekanın nasıl olduğuyla alakalı bir şeyler anlatırken diğerleri de fikirlerini belirtiyorlardı ama ben edilen muhabbetten çok insanları incelemeyi tercih ediyordum. Her türden insan vardı. Kimisi kendi halinde takılırken kimisi de pistte deli gibi dans ediyordu. Insanları incelemeye devam ederken Belin beni hafifçe dürttü ve gelen garsona sipariş vermemi söyledi. O kadar dalmışım ki garsonun geldiğini bile fark etmemiştim. Diğerleri siparişlerini vermişti bende bu gece ayık olmak istediğim için bira siparişi vermiştim. Garson siparişleri aldıktan hemen sonra gözden kaybolmuştu.

   Bir süre masada dönen muhabbetleri dinlerken garson elindeki içkilerle masaya yaklaştı. Şafak likör alırken Ferman viski almıştı. Belin ise cini alıp yudumlamaya başlamıştı bile. Bende azar azar biramı içerken onlar yine kendi aralarında muhabbete dalmışlardı. Şöyle bir etrafa bakarken izlendiğim hissine kapılarak başımı karşı taraftaki localara çevirdim. O kadar kalabalıktıki ilk başta saçmaladığımı düşünmüştüm. Sonuç olarak bir çok insan bir başkasını inceleyebilirdi. Fakat sonrasında gerçekten izlendiğimi fark ettim. Bu beni rahatsız etse de merakım ağır bastığı için göz teması kurdum. Şimdi karşılıklı birbirimizi inceliyorduk. Kızıl kahve karışımı saçları bu uzaklıktan bile belli oluyordu. Öyleki insanın parmaklarını arasına daldırası gelirdi. Düşüncelerimin saçma sapan yerlere gittiğini fark ettiğim an ne yaptığımı sorguladım. Hala birbirimizin gözlerine bakarken Ferman'ın sorusuyla ona dönmek zorunda kalmıştım.

  " Aydem senin şu yayıneviyle ilgili problem ne oldu halledebildin mi " diye sormuştu. Aklım hala az önceki adamda kalsada Ferman'a cevap verebilmiştim. " Aslına bakarsan pek iyi gittiği söylenemez ama en azından yeni bir yayınevi ile anlaşılabilirsem karşılıklı bir anlaşma ile halledilemeyecek bir şey değil. " dedim ve bundan sonra konu değişerek tekrar kendi aralarında muhabbete daldılar. Aklım hala o adamdayken başımı onun olduğu tarafa çevirdim fakat artık orda değildi. Bu nedensizce beni hayal kırıklığına uğratırken saçmaladığımı fark edip önüme döndüm.

  Belin ve Ferman piste doğru elele giderken Şafak elinde telefon ile uğraşıyordu. Bende içimi tazelemek için bara gitmeye karar verdim. Bulduğum ilk boş yere kuruldum ve gelen barmene bira siparişi verdim.

  Neredeyse iki saati devirmiştik buraya geleli ve bu iki saatte bir kaç şişe bira ve konyak içmiştim ve artık iyice bunalmaya başlamıştım. Hem sıkılıyor hemde sıcaktan nefes alamaz hale geliyordum. Neyseki bu durum fazla uzamadan Belin yanıma gelmiş ve gideceğimizi söyleyerek ayakta durmama yardımcı olmuştu. Sarhoş değildim fakat gözümün önünü net göremez haldeydim. Belin'de bunu anlamış olacak ki beni bir an olsun bırakmamış ve yürümeme yardımcı olmuştu. Arabaya bindiğimiz zaman çok fena uyku bastırmıştı ama uyursam kolay kolay uyanamayacağımı bildiğimden uyuma fikrini bir kenara bırakarak dışarıyı izlemeye başlamıştım. Giderken uzun gelen yol şimdi 5 dakika sürmüş gibiydi ama hiç bunu düşünecek halim yoktu. Belin araçtan inip yanıma gelerek kapımı açtı ve bana destek olarak arabadan inmeme yardım etti. Ferman ve Şafak iyi geceler diyerek yanımızdan ayrıldılar ve biz Belin ile içeri girerek üst kata çıkmaya başladık. Odama gelince Belin üzerime rahat bir şeyler giymeme yardımcı olduktan sonra buraya her geldiğinde kaldığı odaya geçti ve bende zihnimde o gizemli adamla beraber uykuya bıraktım kendimi.

  

KAYBEDİLEN UMUTLARIN RENKLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin