6.Bölüm - Çaba -

Začít od začátku
                                    

" Birşey mi oldu, Kara? " dedim.

" Yok, ilaç vaktin geldi onun için geldim. İyi misin? " dedi. Birtek onun için gel zaten.

" Evet, iyiyim. Ama canım çok sıkılıyor. Piyano çalabilme şansım varmı? " dedim.

" İlaçlarını iç. Sonra yardımcı olurum sana. " dediğinde " Tamam. " dedim. O ise yataktan kalktı. Çünkü hissettiğim o ağırlık gitmişti. Yürümeye başladı ve sanırsam bardağa su dolduruyordu çünkü bunun hışırtısı kulağıma doluyordu.

Biraz zaman geçtikten sonra onun varlığını yani başımda hissetim. Kokusunu artık tamamıyla burnuma doluyordu.

" Şimdi, Vera. Ağrı kesici ve vitamin hapını vereceğim. " dediğinde başımla onayladım.

" Avuçunu aç. " dediğinde sağ avuçumu açtım ve ellerimin içerisine iki tane hap koyduğunu hissetim. Sol elimi açtığımda ona ise su bardağını koymuştu. O koyarken ellerim onun ellerine değmişti. Kalbim yine hızlanmıştı. Ne oluyor bu kalbime zerre anlamış değildim. Ben bardağı tuttuğumda o da elini çekti.

İlk önce bir tane içtim ve suyu yudumladım. Sonra onu yuttuğumda ikincisini ağzımın içine attım ve suyumu yudumladım.

Ellerimin arasından bardağı aldı ve sehpanın üzerine koydu galiba. Sesi gelmişti.

" Piyano. " dedim. Onun cevap vermesini beklerken bedenimin sıkı kollarla yukarı doğru havalanmaya başladığında şaşkın bir nidaları " Ne yapıyorsun? " dedim. Ama cevap vermedi. Beni taşıyordu. Ellerimle omzundan tutunmaya başladım. Umarım düşmem diyordum içimden. Kafam göğsüne temas ederken o okyanus kokusunu yanlışlıkla içime çektim. Bu koku, güven veriyordu. O kadar çok şey anlatıyorduki ben sadece onu düşünmemek için çabaladım. O yürümeye başladı. Çünkü bende hafiften sarsılıyordum.

O beni yavaşça aşağı indirirken popomun tabure değmesiyle derin bir nefes aldım.

Ah gerçektende bu adam kalbimi delirtiyordu. Benim zaten kafam karışık siz neden bana böyle şeyler yapıp kafamı daha çok karıştırıyorsun? Demek istedim. Ama diyemedim. Beynim şoktan çıkarken kurumuş dudaklarımı yalayıp araladım.

" Teşekkür ederim. " dedim. İlk başta biraz heyecandan kekelemiştim. Umarım farketmemiştir.

Ellerim piyanonun düğmesini ararken buldum ve hafif bir kuvvetle baskı uyguladım. Ellerimi oradan çekip piyanonun 2l'lik ve 3'lik siyah çizgilerinin 3'lik olanından do notasına doğru götürdüm. Bu parça ince sesliydi ama ben pek ince sesli olsun istemiyordum. Oyüzden en sondan değilde ondan bir öncesinden başlamaya karar verdim.

" Kara, dinleyecek misin? " dedim.

" Hayır. Gitmem gerek. Belki daha sonra." dediğinde biraz şaşırdım. Beni ekiyor muydu? Evet evet, beni ekiyordu.

" Anladım. O zaman sana kolay gelsin. " dedim. Ben ne zaman piyano çalsam beni dinlerdi. Ona seni sevmiyorum demek ters köşe yapmıştı galiba. Tamam, o dinlemesede olur. Adım sesleri başladığında odadan dışarı doğru gittiğini anladım. Kendimi yine yanlız hissetmeye başladım. Onun soğukluğunu hissediyordum. Ve bu beni üşütüyordu. Haklıydı. Ben herşeyi kendi ellerimle yapmıştı. Sevmiyorum demiştim evden kaçmıştım. O ise bana ceza vermemiş, kızmamış, bağırıp çağırmamıştı. Keşke bağırıp kızsaydı. Böyle yapınca olmuyordu. Sanki hiçbir şey olmamış gibi davranması beni sinirlendiriyordu. İçini dökemiyordu, içini dökse o da rahatlayacak bende.

Kör MelodiKde žijí příběhy. Začni objevovat