Emanetim'e Aşık Oldum

Benim Gizli Yerim

     Yoksa Bizim Gizli Yerimiz mi demeliyim?

Derya'dan:
     Ertesi gün uyandığımda  yaklaşık yarım saat boyunca rüyamda gördüğüm, belki de benim gözüme kusursuz gelen ve artık ortak olduğumuz adamı düşündüm.Sonra kafamın dalgın olduğunu düşündüğüm için Zehra'yı arayıp 1 haftalık toplantılarımı ertelettirip gelmeyeceğimi ve merak etmemelerini söyledim.Onlar zaten bu durumu yani kafam dalgın olduğunda güvenli bir yere gittiğimi bildikleri için beni onaylarlardı.

     Bu 1 haftada her zamanki gibi kafamı dağıtmak için gizli yerime gidecektim.Bu yer dağ başındaki bir çiftlik evi, kimse yani ben ve Ercan Amca dışında bilmediği için bu yer benim gizli yerim.Zaten Ercan Amca benim hayvanlarıma bakıyor.
     Yalnız benim çiftlik evimin arkasında kimin olduğunu bilmediğim ve uzun zamandır kimsenin gelmediği ve yine hayvanlarına Ercan Amca'nın baktığı bir çiftlik evi var.Ercan Amca'ya bir kere sormuştum ama beni yanıtsız bırakarak geçiştirmişti. Gerçi pek de umrumda değil.
      Ercan Amca; beyaz gür sakallarına rağmen oldukça çevik, genç ve yakışıklı adamdır.Yeşil gözleriyle oldukça sevimli bir görünüme sahiptir.Çocuğu yok, çünkü karısını, hayatındaki ilk ve tek aşkını, kanserden kaybetmiş ve ona olan aşkını içine gömememiş.Bu yüzden başkasıyla hiç bir ilişkiye girmemiş ama beni kızı gibi bilir...
     

      Toparlanıp yola çıktım.Ercan Amca'yı özlemiştim.Hızıma rağmen tam iki buçuk saatte oradaydım ama araziye girer girmez dikkatimi bir şey çekti.Bir dağ arabası çiftlik evinin önünde duruyordu.Başta şaşırdım ancak Ercan Amca'nın olabileceğini düşündüm.
      Eve girdiğimde Ercan Amca'yı bulamadım.Hemen ardından silah sesi duydum ve ava gitmiş olabileceğini düşündüm.Hemen bende üstüme uygun kıyafetler giyip silahımı aldım ve ormana girdim.Bir süre sonra hiç beklemediğim bir şey oldu.
    
      Kapana kısıldım.Evet, kelimenin tam anlamıyla bu oldu.Ayağım bir kapana sıkıştı ve ayağım burkulunca yere düştüm.Ve ağzımdan engel olamayacağım yüksek bir çığlık döküldü.Sanırım ayağım çıkmıştı.O sırada bana doğru gelen ayak seslerini duydum ama ayağım çok kötüydü.
       Karşımda (inanmayacaksınız ama) Koray belirdi.Bir süre birbirimize şaşkınlıkla baktık ama bu sessizliği benim iniltilerim bozdu.Eğilip ayağımdaki kapanı çıkardı ve beni kucağına aldı.Canımın yandığını görünce bir küfür savurdu ve konuşmaya başladı."Burada ne işin var?"
dediğinde asıl onun burada ne işi olduğunu merak ettim. Onu ilk defa bu kadar yakından görüyordum. Oldukça etkileyiciydi.

       Alnına dökülen kahverengi saçları terden ıslanmış ve alnına yapışmıştı ve bu onu daha çekici gösteriyordu.Kahverenginin en güzel tonuna sahip gözleriyle bütünleşen uzun kirpikleriyle bana endişeli bir şekilde bakıyordu.Hokka gibi burnu ve sabah tıraş olduğunu belli eden tıraş losyonu kokusu beni, nasıl oldu ise, etkilemişti.

       Cevap vermem gerekiyordu.Benden beklenmeyecek nazik bir tavırla "Ben buraya çiftlik evime gelmiştim, ava çıkmak için ormana girdiğimde ayağım kapana kısıldı, daha sonra bileğim burkuldu ve sanırım çıktı." dedim ve ekledim."Peki senin burada ne işin var?"Mırıldanarak cevap verdi."Demek benim evin önündeki ev senin yani komşuyuz.Ben Türkiye'ye geldiğimde dinlenmek için buraya gelirim.Ama seninle şimdiye kadar hiç karşılaşmadık.Ercan Dayı sağolsun ben yokken hayvanlarıma bakar.Hatta senin hayvanlarını da 1 haftalığına bana emanet etti.Cenazesi varmış.Son olarak o kapanları ben oraya koymuştum aslında cani değilim sadece vahşi kurtlar burada çok olur bilirsin.Özür dilerim."Evet, artık komşumun kim olduğunu öğrendim fakat tesadüfe bak ki ortağım çıktı.Aslında gerçekten burada vahşi kurt çok olur genellike Ercan Amca beni güvende tutar.

       Şaşkınlığımı üzerimden atıp devam ettim."Ben dağ başındaki çiftlik evimi gizli yerim olarak tanımlıyordum fakat sanırım gizli değilmiş."dediğimde üstündeki endişeyi atıp dudaklarının bir tarafını kıvırdı.Derin bir nefes alıp verdikten sonra bana baktı."Bence hâla gizli, artık tek senin değil Bizim Gizli Yerimiz oldu"dedi ve karşılıklı tebessüm ettik.