28. Bölüm: Sakin Ol

32 3 0
                                    

Hep  birlikte oturduk konuştuk miran annesine sarıldı ve bırakmadı öldü zannettiği annesi hayattaydı ama bunun sevincini yaşayamadı çünkü bu güzel haberi kötü bir zamanda öğrendi aradan 2 saat geçti odalara dağıldık oda da
- Mavi
Dedi miran bitik bir ses tonuyla
- Efendim sevgilim
- Affet beni
- Affet mi? İyi de neden? Bana birşey yapmadın ki?
- En güzel günün zehir oldu o günden beri hep kötü şeyler oldu ben sana bunları yaşatmamalıydım.
Mira'nın elini tuttum
- Hayır deme bunları biz el ele üstesinden gelicez ileride bu kötü günleri gülerek anlatacağız yine ellerimizi böyle birleştirip
- Sen ne olursa olsun benim yanımda oldun bi dakika bıkmadın yeter demedim beni bırakmadın ben dünyanın en şanslı insanıyım çünkü hayatımda sen varsın senin sayende ayaktayım ben
- Miran ben senden asla vazgeçmem ne olursa olsun en başında da dedim sana beni senden tek alacak şey ölüm olacak ellerim hep ellerinde kalbim hep kalbinde olacak sakın unutma hayatın bir sürü zorluğu var ama olsun ben seninle o zorluklarla karşı karşıya kalmaya hazırım yeter ki sen de iste
- Seni ilk gördüğüm an bana öyle bir baktın ki asla o bakışın gitmiyor gözümün önünden.
- Ela gözlerin etkiledi beni gözlerin geliyordu aklıma hep otururken,yemek yerken,uyurken daha sayamadığım her zaman da
- Seni çok seviyorum sevgilim
- Ben de miran'ım ben de
Saatler geçti dakikalar geçti saniyeler geçti  sarıldık birbirimize sıkı sıkı sanki annesini uçan balon amalaya zorla ikna eden küçük bir çocuğun balonunu kaçmaması için sıkı sıkı tuttuğu gibi bir şarkı vardı Dünya'nın yükünü yazsalar payıma dost düşman bir olup çıksa da yoluma vazgeçmem ben senden yine de ben aşkla yürürüm ateşe yeter ki sen yüreğimden tut şarkı bizi anlatıyordu ne olursa olsun aşkla devam edeceğiz yolumuza saat gece 3 sıraları dışarıda çok şiddetli bir rüzgar vardı ben miran'ı izliyordum o kadar üzüntüye rağmen çok tatlı uyuyordu o sırada telefon çaldı. Elime aldım telefonu gizli bir numara arıyordu miran uyku sersemi kim diye sordu gizli numara dedim ve telefonu açtım miran telefonu aldı hızlıca elimden
- Ben ölmem miran efendi annen sandığın kadın ölmemiş öğrendin artık aa dur senin sevgilin mavi
- Sana ne dedim lan ben mavi'nin adını azına almayacaksın
- Şş dur sen daha çok alıcam o kızın adını ben azıma onun annesi ve babası da orda sizin yanınızda anlattı herşeyi değil mi?
- Lan ne istiyorsun benden bunca yıl sonra neden çıktın geldin beni istemeyen bi adamın kardeşi benden ne istiyo
- Baban seni istiyor çünkü
- Lan babam falan değil o benim
- Aa neden ahmet senin baban değil mi?
- Ne
Bi dakika ahmet amca yaşıyo mu? İşler iyice garipleşiyordu yataktan kalktım babamı aradım telefonu açtı hemen mesajlar yerinden baba konuşma annem zehra teyze  toprak ve ırmak ile odaya gelin yazdım aynı mesajı toprak ve ırmağa da attım ve telefonun kapattım hemen odaya geldiler ve oturdular
- Ne tabi miran efendi bak ahmet yaşıyo ama nasıl yaşıyo gel bide ona sor ama soramazsın telefonu kapat sana birşey göndereceğim ona iyi bak
Telefon kapandı miran dona kalmıştı babam
- Neler oluyo kızım
- Baba o aradı ahmet amca yaşıyormuş
Zehra teyze
- Ne ahmet hayatta mı?
- Ev-evet anne babam hayatta
Telefonun ekranı açıldı o adamdan bi fotoğraf gelmişti Miran hızlıca o fotoğrafa tıkladı aniden elleri titremeye başladı
- Miran kardeşim noldu
- oğlum cevap ver
Telefonu elime aldım fotoğrafa baktım yatakta bir elinde kepçe bir elinde serum olan beyaz saçlı ve beyaz sakallı bi adam vardı babam AHMET dedi ne ahmet amca zehra teyze telefonu elimden aldı AHMET diye bağırdı
- Miran sakin ol sevgilim
- Kardeşim mavi haklı sakin ol ırmak su getirir misin?
- Tamam
Miran titriyordu tek bir kelime çıktı azından
- Ba-babam orda yaşıyo
Zehra abla ağlıyordu ahmet diye sayılıyordu annem zehra ablaya sarıldı babam işe telefondaki ahmet amcanın fotoğrafına bakıyordu
- Getirdim
Hemen ırmaktan suyu aldım miran'a doğru bardağı götürdüm
- İstemiyorum
- Miran iç suyu lütfen
- Hayır istemiyorum bırakın beni
- Miran oğlum iç şu suyu
- Halil amca istemiyorum bırakın beni
Miran bir hışım ile ayağa kalktı ve odadan hızlıca çıktı
- miran dur bekle beni
- Miran oğlum
- Baba siz gelmeyin ben size haber vericem
- kızım
- baba lütfen
- Bırak halil mavi gitsin
Telefonumu alıp hızlıca çıktım dışarıda çok şiddetli bir yağmur vardı miran çoktan çıkmıştı kapı bile yarım açık kalmıştı koştum ben de sanki balonu uçan bir çocuğun balonunu yakalama ümidi ile koştuğu gibi yağmur damları bir bir tenime değiyor ıslattıyordu beni ama umrumda değildi biraz koştuktan sonra gördüm miran'ı öylece durmuştu yağmurun ortasında sırıl sıklam olmuştu - Miran
Ses çıkarmadı öylece durdu
- Sevgilim
Dedim tekrar gine ses çıkarmadı elimle yanağına dokundum yüzüne kendime çevirdim
- Sevgilim
Dedim bana baktı o ela gözleri ile o kadar yorgun duruyordu ki elimden tek gelem sarılmak oldu sıkıca sarıldım biraz sonra ellerini belimde birleştirdi
- Ben bitiyorum mavi ben artık eski miran değilim seni de bak peşimden sürüklüyorum
- Sen sürüklemiyorsun ben geliyorum seninle ben yürüyorum ben koşuyorum
- Ben dayanamıyorum artık neler yaşıyorum ben
- Sevgilim hayatta herşey iyi gitmez sana söyledim bu zorlukları birlikte aşacağız
- Mavi senin hayatını zehir edemem
- Sus miran bir daha böyle birşey söyleme zehir etmiyorsun ben senin olduğun her yerde mutluyum
Aniden dudağımda bir sıcaklık hissettim tenime değen soğuk yağmur damları Sanki kayboldu kendimi bir filmin içinde hissettim hani vardır ya iki aşık yağmurun altında dans eder sonra yakınlaşır ve bir anda birbirlerini öperler arkadan da şarkı çalar Ateşli dudakları gamzeli yanakları o günki gördüm seni yaktın ah yaktın beni...

Sen BenimsinKde žijí příběhy. Začni objevovat