bay huysuz

20 2 0
                                    

Uyandığımda vücudumda çoğu yerin ağrıdığını fark ettim. Gözlerimi araladım, etrafıma bakındım ve o sıra kendi odamda olmadığımı anladım.

noluyor be? yeontan oğlum bunu sen mi yaptın?

he amk ben yaptım |

Neredeyim ya ben, dur şu hyung'a bir mesaj atayım. Telefonum! telefonum yok!

Telefonumu aramak için kalktım, etrafı dolaştım antika dükkanındaymışım gibi hissediyordum, etraftaki her şey eski zamanlara ait gibiydi. Bulunduğum odadan dışarı çıktım, keskin ve yakıcı güneş gözlerimi acıttı.

Kore'de ne zamandan beri güneş bu kadar yakıyor? Lan burası neresi, dubai'ye mi geldim ne?

Etraf çok kalabalıktı, insanların giyimi eski tarihten gelme gibiydi. Yoldan geçen bir adamı durdurup, neler olduğunu anlamaya çalıştım.

Pardon, neredeyiz acaba?

Ha? goryeo hanedanındayız tabiki. Bu insanlarda amma aptal şu sıralar!

Ne? hanedanlık yönetimi 1000 yılı aşkın süredir kullanılmıyor ki

Başına güneş geçti herhalde, al şu şapkayı tak. Ayrıca benim çok işim var, gitmem lazım, iyi günler.

goryeo mu? |

ZAMANDA YOLCULUK MU YAPTIM YOKSA BEN!?

Dışımdan düşünmüş olmalıyım, etrafımdaki insanlar bana şaşkınlıkla bakıyordu.

Ee şey, bir tiyatro oyununa çalışıyorum da, lütfen aldırış etmeyin

Bu nasıl olabilirdi, nasıl zaman da yolculuk yapmış olabilirdim? acaba bulunduğumuz dönemin kralı kim? Aklımda çeşitli sorular dolanıyordu ve içimden bir ses buraya ait olmadığımı çaktırmamam gerektiğini söylüyordu. Aklımdaki soruların cevaplarını bulmak için bir arayışa çıkmaya karar verdim, çarşıda koşturmaya başlamıştım ki bir çocuğa çarptım:

Napıyorsun be, çekil yolumdan!?

Hop hop, sen ne cürretle 4. prensine saygısızlık edebiliyorsun?

Prens mi? adın ne senin?

Benimle dalga mı geçiyorsun, prensinin adını nasıl bilmezsin?

Ah özür dilerim, başıma sertçe bir darbe almıştımda, çoğu şeyi hatırlamıyorum.

Öyle demek, o zaman sana kendimi tanıtayım be-

4. prens tam adını söyleyecek iken muhafızlar kollarımdan tutup beni sürüklemeye başladılar.

ne oluyor, bıraksanıza beni!?

Bir yanlışı olmadı bana, bırakın onu.

(muhafızlardan biri)

Ama size saygısızlık yaptı prensim, siz ne kadar isteseniz de istemeseniz de kanuna uymamız gerekiyor, üzgünüm

Prensinin sözünü dinle ve bırak o çocuğu!

(muhafızlardan biri)

Üzgünüm prensim, babanız öyle emrediyor.

Şu kılıçlarınızdan korkmasam sizi pataklardım da neyse. AYRICA PRENSİM SİZİN ADINIZI BİR GÜN ÖĞRENMEYE GELECEĞİM!

TAMAMDIR, BAY HUYSUZ! AHAHAHA

BUNUN HESABINIDA SORACAĞIM!

Muhafızlar beni saraya götürdüler, en büyük odanın kapısını tıklatıp, bir 5-10 dakika bekledikten sonra kapının ardından gelen bir adamın sesi ile beni odaya soktular. İçeride biri orta yaşlı diğeri yaşlı iki adam oturmuş çay içiyorlardı.

(muhafızlar)

yüce, adil, merhametli kralımız Bang Si-Hyuk ve velihat prensimiz jin'in önünde minnettarlıkla eğiliyoruz.

Muhafızlar eğiliyordu fakat ben ayakta duruyordum. Muhafızlardan biri durumagimden çekerek benide kralın huzurunda eğdi. (durumagi: cübbemsi uzun palto)

(muhafızlardan biri sessizce)

kellen mi alınsın istiyorsun? kralın huzuruna eğilsene!

YÜCE MERHAMETLİ ADİL KRALIMIZ SİZİN HUZURUNUZDA MİNNETLE EĞİLİYORUM BAYIM!

(kral)

ahahah ne komik bir çocuksun öyle sen. Nedir bu komik çocuğun hatası?

(muhafızlardan biri)

prensimize sesini yükseltip saygısızlık yaptı efendim

(kral)

Doğru mu bu, çocuğum?

İftira efendim, sesimi yükseltmiş olabilirim ama saygısızlık yapmadım. Ayrıca ben onun prens olduğunu bile bilmiyordum. Bu zavallı kulunuz kafasına sertçe bir darbe aldı ve çoğu şeyi unuttu inanın.

(kral)

anladım, sana inanmam için bir neden söyle o zaman.

Hiçbirşey hatırlamıyorum yemin olsun ki.

(kral)

Dürüst bir çocuğa benziyorsun şimdilik seni affedicem ama bunun bir daha olmaması için git kutsal goryeo topraklarının suyuyla yıkan.

Peki, çok sağolun kralım. KRALIMIZ ÇOK YAŞA!

(kral)

seni sevdim komik çocuk.

*

*

*

biraz ani bir giriş oldu sanırım? bence şuanlık iyi ilerliyoruz gibi👌

oy ve yorumlarınızı unutmayın lütfenn

TAEGGUK İLE KALIN♥♥♥





Magic Of Kingdom | taeggukTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang