Yani bu demek oluyor ki Poyraz'ın o kızın ben olduğumdan haberi var..
Neyse canım olan oldu artık. Bı saniye ama niye Poyraz onlarla tartıştı ki?

"Tanıdık miydi yoksa?" Poyraz ile tekrar gozgoze geldiğimizde alt dudağını ısırıp başını iki yana salladı. "Yok fark etmedim,değildi galiba" gözlerimizi ikimizde ayirmazken bir bacagimi sallamaya başlamıştım.

En son gözünü kaçıran ben olurken derin bir nefes alarak atağa kalktim. Ani kalkisim ile gözler bana döndüğünde. "Ben bı annemlere bakayım" diyerek sıvıştım.

İçeri girerek ilk önce lavaboya gidip işlerimi hallettim. Yani ben olduğumu biliyordu ve insanlık yaptı. Hepsi bu.. yani başkada bişey bekleyemeyiz zaten. Ama bunu niye belli etmemişti. Söylemediğimi anlayip nezaket etmedi hoşuma gitmişti.

Bu demek oluyor ki Poyrazcım 3 puan aldı şimdilik.

Niye üçmüş bir kerecim.

Bir boydan postan,iki nazikliginden, üç ise sana sarkıntılık yapanlarla tattistigindan.

Yuzumde saçma sapan bir sırıtma belirdiginde neden puanladığımizi düşünüyordum. Evet gayet hoş bir çocuktu, aynada anlık yuzumdeki aptal sırıtma ile göz göze geldiğimde birden doğrulup yüzümdeki siritmayi sildim. Yani kişiydi, vatandaşımız idi.

Of Naciye..

Lavabodan hemen çıkarak yüzümü sıvazlayıp saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.

Derken bir bedene carpmam bir oldu. Sol ayağım anında burkuldugunda mübarek anlım sert bir kayaya çarpmış gibi aydınlanmıştı ayol. Üstüne üstlük sol ayağım sartinti ile burkuldugunda düşmeden bir kol belime dolandı. Sanki bir koku etrafımı sarıyor gibi olduğunda ellerimi nereye koyacağını bilemeyip carptigim kişinin kollarına tutundum.

Kafamı kaldırdığımda Poyraz ile burun buruna gelmem bir olmasın mı..

Ben bir afalladim,ben bir şaştım,benim kalp ritmi offline oldu..

Balık gibi gözlerimi kirpistirirken dudağının kenarı kıvrıldı. "Sakarız biraz galiba?" Ağzım açılırken kendine gelip bir adım geri çekilerek doğruldum.

"Şey,kusura bakma" kolları bedenimden ayrilirken o sıcak kokunun yerini soğukluk almıştı sanki. "Sorun değil" sonra bı bakistik.

Dedim ben hamileyim!

O boğazını temizlediğinde gözlerimi kaçırarak "neyse ben seni tutmayayim" diyerek yanından geçtim.

O cümleyi nasıl ve neden kurduğumu bilmiyordum bile. Sonra aklıma gelen şey ile geri döndüm. Zaten bana bakıyor olduğunu fark ettiğimde bı şaşırdım ama fark ettirmeden konuştum.

"Bu arada neden söylemedin?" Kasları kavislendi "neyi..çünkü senin anlatmadigin gayet belliydi. Ki senin anlatmadigin şeyi ortaya çıkarmak bana düşmez. Anlatmak isteseydin anlatırdım,onlar senin kardeşlerin. Yani vazifem degildi"

Başımı salladım. "Teşekkür ederim, aslında bı nedeni yoktu anlatmamamın sadece gerek duymadım,gereksiz bir olaydı." O omuz silkti "sen öyle diyorsan"

Dördüzler |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin