"Zehirli değil korkma, otur ve ye."  çekinerek karşısına oturdum ve yemeye başladım. Öğlen doğru düzgün bir şey yememiştim. Şu an gerçekten açtım.

Hayatımda sadece iki kere falan konser yemişimdir. Bu da üçüncüydü. Tadı normal di çok da kötü değildi fakat asla evde yapılan kadar olamazdı.

Konservenin dibine kadar yemiştim. Sonunda ürkek gözlerimi Demire kaldırdığımda Onun çoktan yemiş ve beni izlediğini fark ettim.

Masadaki su şişesini açıp içerken,

"Odan da banyo var istersen duş alabilirsin. Kıyafet de ayarlarım sana-"su neredeyse boğazımda kalıyordu şişeyi dudaklarından çekip boğazımı temizledim

"Gerek yok."

"Yukarıya çıkıp uyuyacağım, sana söylediğim odanın çaprazındaki oda benim odam. Çok önemli bir şey olmadığı takdirde beni sakın rahatsız etme." Masadan kalkınca heyecanlanmıştım, o uyursa ben de kaçacaktım çünkü. Tam mutfaktan çıkacağı zaman durdu,

"Bu arada kaçmayı aklından bile geçirme, kapılar kilitli. Kilitli olmasa bile benden asla kaçamazsın." Korkuyla sadece başımı salladım. Tabiki kaçacaktım lakin bunu senin bilmene gerek yoktu.

Demir sonunda mutfaktan çıkınca ben de yediğim konservenin kabını mutfaktaki çöp kutusuna attım. Daha sonra salona geçip beklemeye başladım. Biraz beklemem gerekiyordu Demirin uyuduğunu anladığım anda buradan kaçmalıydım

.

Ece ve Sait evde bir sağa bir sola volta atıyordu.

"Nerede bu kız! Ceylan'ı aradım Biz bugün hiç buluşmadık dedi, okuldan çıktıktan sonra ayrılmışlar!" Ece korkudan ve endişeden delirecek gibiydi.

"Acaba geçen gün gördüğün çocukla mı beraber?" Ece ona şaşkınlıkla baktı

"Hangi çocuk?"

" Geçen gün Laleyi okuldan almaya gittiğimde bir çocukla konuşuyordu sanki fazla iyi anlaşıyorlar gibiydi."

"Hemen Ceylan'ı arayayım da numarasını isteyeyim."  Ece telefondan Ceylan'ı arayıp bekledi

"Efendim Ece abla, Lale geldi mi?"

"Malesef." diye umutsuzlukla konuştu

"Daha gelmedi bende senden bir şey rica edeceğim.  Lalenin okulda samimi olduğu biri var mı Erkek ya da kız senden başka?"

"Evet var....okula yeni geldi Can diye bir çocuk ama öyle aralarında bir şey yok sadece arkadaşlar."

"Bana numarasını gönderir misin?"

" Tamam hemen gönderiyorum ."Telefonu kapattıktan Birkaç saniye sonra Ceylan Canın numarasını göndermişti. Hemen aradı Can Telefonu açar açmaz

"Efendim?" diye yorgunlukla cevapladı. Sait  telefonu Ece'nin elinden aldı

"Lale yanında mı? Ben abisiyim." Can acı ile inledi

"Yanımdaydı biz beraber yemek yiyecektik.... Ama biri geldi kavga ettik beni öldürmekle tehdit etti. Daha sonra Lale'yi alıp gitmiş, ben tuvaletteydim çıkacak halim yoktu." Saitin kalbi endişeyle doldu

"Nasıl yani! Kim o neyi oluyormuş! nasıl Laleyi alıp gider. Sen niye korumuyorsun lan kızı!" Diye bağırdı

"Dedim ya tuvaletteydim...... beni dövdü, sonra da belindeki silahı gosterdi. Öldürürüm seni dedi. Bana bir şey yapması umurumda değildi yine de Lale'nin yanına gidip onu korurdum ama o kadar kötü dövdü ki ayağa bile kalkamadım." Öksürürken inledi

"Bir de...."

"Bir de ne!" diye bağırdı Sait sabırsızlıkla.

"Bu adam geçen gün bana Lalenin sevgilisi olduğunu ve ondan uzak durmam gerektiğini söylemişti. lale'ye sorduğumda da öyle bir şey olmadığını söylediği kişiyi tanımadığını söylemişti."

"Nerede yemek yiyecektiniz? kamera kayıtları falan vardır herhalde.c

"Evet vardır  ben size şimdi adresi atacağım. ben de hala hastanedeyim beni haberdar-"

"Hemen at adresi!" deyip kapattı Sait telefonu. Başını ellerinin arasına alıp sıvazladı

"Kafayı yiyeceğim." diye mırıldandı telefon hoparlörde olduğu için Ece her şeyi duymuştu gözleri çoktan dolmuştu.

Tanımadıkları biri kardeşini Nasıl alıp giderdi? Birkaç saniye içinde can adresi göndermişti

"En az 40 dakika burası, kızı nerelere götürmüş şerefsiz." diye bağırdı Sait

"Bağırıp çağırmanın bize bir faydası yok şuan.  Hemen evden çıkalım." Sait başını salladı beraber evden çıktılar ve hemen bir taksi bulup bindiler.

.

Neredeyse bir saat olacaktı yukarıda çıt çıkmıyordu, büyük ihtimalle uyumuştu. Bir saat içinde nasıl kaçacağımı planlamıştım aşağıda bir tuvalet vardı orayı kullanırken fark etmiştim.  Tuvaletin küçük bir penceresi vardı oradan kaçacaktım.

Sessiz adımlarla tekrar tuvalete girdim. Kapıyı yavaşça kapatıp klozetin kapağına basıp yukarıya tırmanmaya çalıştım. Pencere o kadar zor açıldı ki bir an vazgeçmeyi bile düşünmüştüm.

Tekrar tekrar kendimi yukarıya çekmeye çalışsam da çok zorlanmıştım.  En sonunda

"Ha gayret." diye fısıldayıp kendimi yukarıya çektim. Kollarımı ve gövdemi dışarıya çıkarıp yüksekliğe baktım. 2 metre kadar ancaydı. Normalde yüksekten korkardım dolaptan birsey almak için sandalyeye bile çıksam başım dönerdi.

Demekki zorunda olunca insanın gözü hiç bir şey görmüyormuş.

Ayaklarımı da dışarıya çekip derin bir nefes aldım ve atladım. Atlamamla ayaklarımın altı sızlayınca acıyla yüzümü buruşturdum.

Atlarken fark etmeden biraz da ses yapmıştım. Başımı kaldırıp yukarıya bakınca odaların birinin ışığının yandığını fark ettim.

Korkuyla ayağımdaki sızıyı hiçe sayıp bahçeden dışarıya çıktım ve var gücümle koşmaya başladım.

.

Vote vererek destek olursanız çok sevinirim 🥰

O KIZ BENİM +18Where stories live. Discover now