Bölüm Beş | Kapılar Ardındaki Gözler

Start from the beginning
                                    

''Yok, tuhaf karşılamadım da... Daha giyinmedim o yüzden.''

Birkaç saniye yüzüme baktı. Herhangi bir şey dememesinin rahatsızlığını hissetmeye başladığımda benim bir şeyler söylemem gerektiğini anlamıştım.

''Giyineyim, bakarız.''

Başını aşağı yukarı salladı. ''Bakarız.'' diye mırıldandı. ''Peki, ne zaman bakmak istersen bekliyorum seni.''

Birkaç adımı geri geri gittikten sonra tamamen arkasını döndü ve yeniden odasına girdi. Üzerimde kurduğu baskıyı omuzlarımdan atmak öylesine zordu ki silkelenmem ve derin bir nefes vermem gerekti. Odaya dönüp kapıyı kapattığımda sıkıntıyla alnımı ovuşturdum.

Tanışmamızın ilk aylarında ondan ne kadar hoşlandığımı düşündüm fakat zaman geçtikte onun hareketlerinin bir arkadaştan öte olmadığını fark ettikçe kendimi geri çektim. İlgisiz birine ilgi göstermeye devam edemezdim. Bu sefer ise tam tersi bir durum karşıladı beni. Ben bir arkadaş gibi davranmaya başladıkça onun tavırları değişti ve ironik bir şekilde bana benzedi. Şu an ise tam olarak neler olduğunu anlayamamanın verdiği bir karmaşanın içerisindeydim. Dışarıdan nasıl gözüktüğüm konusunda endişelenirken içten içe ondan hoşlandığım zamanlar kafamın başka birinde olduğunu kabul etmek zorundaydım. Belki de bu nedenle bir arkadaşa dönüşmem oldukça kolay olmuştu.

Islak saçlarımı üzerimdeki bornozla hızlı hızlı kurulayıp üzerime bir şeyler geçirmeye başladığımda yanlış bir karar vermeye çok yaklaşmıştım. Dakikalar sonra odamdan çıkıp da onun odasına doğru yöneldiğim ilk adımda ise yanlış kararın ucunda duruyordum.

Kafamda canlandırdığım senaryoya göre kapısını tıklatacağım, evet hadi bir yürüyüşe çıkalım diyeceğim ve yürüyüşte bu kafa karışıklığına bir son verecektim.

''Pişt.''

Tanıdık bir sesle hızla arkamı döndüm. Koridorun sonunda duran Sarp da tıpkı bizim gibi duş almış, üstünü değiştirmiş ve bir yaz gecesine hazırlanmış gibi görünüyordu.

''Vaktin var mı?'' diye sorduğunda hiç düşünmeden cevap verdim.

''Var.''

Bir saniye sonra tuhaf ve gereksiz istekli bir durumda kalmamak adına ekledim. ''Ne için?''

''Sana bir şey göstereceğim.''

Kafasıyla 'gelsene' der gibi bir hareket yaptı ve tek hareketiyle ona gitmemi sağladı. Yanına gelene dek harekete geçmek için beni bekledi. Yan yana gelip de yürümeye başladığımızda ise yüzünde etkileyici bir gülümseme vardı.

''Evde çıktığımız keşif gezilerini özlemişsindir diye düşündüm.''

Her adımdan içten içe yanlış bir şey yaptığımı düşünmeden edemesem de buna karşı koymanın zorluğu yalnızca benim anlayabileceğim bir şeydi.

''O keşiflerin sonunda genelde güzel şeyler olmazdı.''

''Evet çünkü tam bir çıtkırıldım olduğun için sürekli kendini yaralardın ve suçlu ben olurdum.''

Dudaklarım aralandığında yüzüne şaşkınlıkla bakakaldım.

''Gerçek düşüncelerin ortaya çıkmaya başlıyor, güzel.''

Gülerek benden biraz uzaklaştı. İşaret parmağımı havaya kaldırdım.

''Çıtkırıldım bir kız değilim artık.'' dedim.

Fırtınalı Gecede (Tamamlandı) Where stories live. Discover now