1)Aldanma

55 4 1
                                    

Jimin

Hayatın neyden ibaret olduğunu bilmesem de insanlara kör olduğumu biliyordum ama bilmelisiniz ki kim kör olmak ister ki? Bir sürü zorunlu bırakmalar vardır. Bu nu herkes yapar bazıları bilerek bazıları bilmeyerek.
İnsan düşünmeye eğilimli bir varlık olarak bunu nasıl düşünmez?
Zorunluklar bizi nerelere getirir bilmezmisiniz?
Peki neden böyle yaparsınız?
Bir insansını neden kendinize muhtaç edersiniz?
Neden bir insanın iyi olabileceği bütün yolları kesip geçtiği yola hayat dersiniz?
Hayattan ziyade insanlar zarar verir.
- Benim çok canımı yaktılar.
Tabiki ben de ilk düşündüğüm de hayatı suçladım ama fark ettim ki bu suçlama sadece insanların seçtiği kolay bir yol. Hem nasıl elde tutulmayan birşeyi suçlaya bilir ki insan?

Hayat kavramı bir çok insan için değişir.
Ama ben hiçbir zaman anlamadım insanların hayat ve yaşam dedikleri şeyleri bu kadar sevmelerini. Benim için hayat evden okula,okuldan eve gitmek.
-ki bu çok sıkıcı ve gereksiz bir eylem.
Yaşam ise benim annem. Bana doğruyu, yanlışı, insanları ve babamı öğreten oydu. Hayatın bir anlamı bana göre yok bu yüzden çok düşünürüm. Baktığım her yön benim için annemin yolu. Fakat çok düşündüğüm için aklımda mı kuruyorum bilmiyorum ama benim annem bana çok fazla yakın. Küçüklüğümden buyana böyle ama bu normal mi yoksa benim annem mi böyle.
Bu durumu bir yıldan fazladır düşünüyorum ama kimseye danısamıyorum çünkü bir arkadaşım bile yok.

Evin kapısına ulaştıgımda anahtarı yerine yerleşmeden durdum ve bu düşünceleri kafamdan attım. Kapıyı açar açmaz evdeki leziz kokan kek kokusu ve igrenç sigara kokusu yüzümü buruşturdu. Bu iki koku nasıl bir arada olabilir. Bu haksızlık.
"Anne"
"Efendim canım"
"Kek yaparken sigara içme bu kekin kokusuna haksızlık"
"Saçmalama jimın böyle düşünmen için dünya çok kötü"
"Yine de biz iyi olmalıyız."
Annem cevap vermedi. Bende kek ve süt alıp her zaman ki gibi günün çoğunu odam da geçirdim. Her zaman ki gibi sıkıcı bir gün olmuştu. Akşam yatağımda yatıp şarkı dinliyordum. Bir anda kapı açılınca kapının karşısındaki duvar aydınlandı. kulaklığımı çıkarıp kapıyı bir tek açabilecek anneme baktım.

"Jimin ne yapıyorsun oglum?"

"Şarkı dinliyorum."

"Yemegini hazırladım. Yemegini ye sonra benim odama gel tamam mı?"

"Neden?"

"Biliyorsun jimin."

"Tamam anladım."

"İyi seni bekliyorum çabuk ol işe gidicem"

Şarkının bitmesini bekledim sonra oynatma tuşunu durdurup odadan çıktım.

Annem makarna yapmış yanınada sebze haslamıştı. Yemegimi bitirip annemin yanına gittim.

Her zamanki gibi annemin yanına gittikten sonra annem benden sonra duş alıp çıkmıştı. Evde tek olduğumda hep yaptıgı gibi kapıyı kitlemişti. zaten Dışarı çıkmak istesem bile ne gidebilecek bir yerim ne de buluşabileceğim bir arkadaşım vardı. İnternette yoktu.
Annem internetin insanların beyinlerini doldurduğunu düşünür ve benim kullanmama bu yüzden izin vermediği söylerdi. Evde yapabileceklerim yemek yapmak, anlamadığım dilde müzik dinlemek,ders çalışmak ve çocuk kitapları ve annemin seçtiği kitapları okumaktı. Sıkıcı ve anlamsız hayatım her zaman ölümün değerini bana hatırlatır ve eğer tanrı varsa onun insanlara son hediyesi olduğunu düşündürürdü.

____

Lütfen yorum yapmayı unutmayın iyi veya kötü olması fark etmez. Sadece daha iyisini yapabilmemiz için izin verdiğimce eleştiri.

Ha birde yazım yanlışları için üzgünüm.
😘😘😘

İyi ol sevgilim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin