"Annem ve babam ben daha 4 yaşındayken vefat etmişler, bir ağabeyim, bir de ablam var. Ablam ve abim ikiz. Ablam çalışıyor abim hem üniversite okuyor hem de çalışıyor, aslen evet buralıyım İstanbulda doğdum büyüdüm fakat akrabalarımızın çoğu izmir'de yani her yaz gidip bir ay kalıyorum."

"Anladım, annenle baban için çok üzüldüm. Başın sağ olsun."

"Sağ ol." Diye mırıldandım

"Peki sen, sen de kendinden bahsetsene?"

"Ismim Can." dediğinde güldük. Sonra boğazını temizledi

"Bende yıllar önce annemi kaybettim. babam yaşıyor tek çocuğum babamdan, rüzgar ve mert'te başka kimsem yok yani akrabalarım var da.... yok."

"Seninde başın sağolsun."  Buruk bir tebessumle başını salladı.

Biraz daha konuşup sohbet ettikten sonra zil çalmıştı, sınıflarımıza girip ders işledik. Artık son dersin zili de çalınca sınıfta rahatlama mırıltıları döküldü.

Okuldan çıktığımızda Ceylan'dan ayrıldım. Can biraz ötede beni bekliyordu, yanına doğru gidip motora garip bir bakış attım.

"Şey... ben daha önce hiç motora binmedim ve biraz tırsıyor olabilirim." kaskın birini alıp başıma geçirince gülümsüyordu

"Korkma. Sadece sıkı sıkı sarıl." deyip göz kırptı

"Tamam....şey çok hızlı gitme ama tamam mı?"

"Gitmem." kendi Kaskını da takıp Motosiklete oturunca Ben de arkasına oturup kollarımla belini sardım. Canın bedeninin gerildiğini hissedince elimi çekmek istedim ama boştaki elini hemen ellerimin üzerine koyup hafiften başını çevirdi

"Sakın sarılmayı bırakma." Sadece başımı salladım. Can motoru çalıştırınca içimde saf bir heyecan belirdi.

Hızlı değildi. Ama yavaş da değildi, motosiklet sokakların arasından çıkıp bilmediğim yerlere girince

" Evim o tarafta değil" diye bağırdım. Ama beni duyduğumdan emin değildim.

Can motosikleti biraz yavaşlatıp durdurdu inmeden başını bana çevirdi

"Hemen eve mi gitmek istiyorsun, İstersen biraz gezelim." abime verdiğim söz aklıma geldi

"Ama çok geç kalamam."

"Tamam 15 dakikaya seni eve bırakacağım. Biraz gezelim sonra seni  sağ salim bırakacağım. Tamam mı?"

" Tamam." motor tekrar yol almaya başlayınca şimdiye kadar hiç yaşamadığım duygularla Baş Başa kaldım. ilk kez bir erkeğe sarılıyordum.

Bu ne kadar emniyetim için olsa da bu böyleydi. Canın bana değer verdiğini ve ilgilendiğinin farkındaydım.

Can hiç bilmediğim sokaklarda gezdirip beni çok mutlu etmişti, sonunda ona evimi tarif ettiğimde evimin biraz uzağında durup inmemi bekledi.  Motordan inip başımdaki kaskı çıkarıp onu uzattım. Can kendi kaskınıda çıkardı.

"Sabah okula gidince seni alayım mı?" diye sorunca

"Olmaz. Abimle birlikte çıkıyoruz evden. Seni görünce yanlış anlamasın."

"Yanlış anlasa ne anlayacak ki, sevgilin olduğumu mu düşünür?" Deyip muzipçe gülümsedi. Ağzım acık kalırken bir kaç saniye konuşamadım.

"Yoo şey." Kahkaha atti.

"Kasma kendini. Zamana bırak. Ben de seni çıkışta bırakıyorum o zaman?"

"Olabilir."  Can elini kaldırıp önüme düşen saç tutamlarını kulağımın arkasına sıkıştırınca nefesimi tuttum. O anda siyah bir jeep o kadar hızlı geçtik ki yanımızda ikimiz de irkilip donakaldık.

"Görüşürüz ozaman." Diye mırıldandım

"Görüşürüz." daha sonra ayrılıp eve geçtiğimde abimin daha gelmediğini fark ettim, bu iyiydi. En azından daha gelmemişti.

.

Sabah herzamanki gibi okula gitmek için çıktım. O sokağın yanından geçerken bir an dönüp baktığımda onu gördüm.

Bir arabaya yaşlanmış sabahın köründe sigara içiyordu. Aramızda en az 50 metre mesafe vardı. Göz göze gelince korkudan nefesimi tuttum. Ama o an bir şey fark etmiştim.  Yaslandığı jeep dün yanımızdan hızla geçen jeepti.

Hafızam kuvvetliydi plakaları hatırlıyordum. 

34 LDS 099

Kalbim korkuyla çarptı.  Hızla oradan uzaklaşıp okula yürümeye başladım. Keşke abimle okula gitme konusunda vazgeçirmeseydim. 

Okula varana kadar dönüp dönüp arkama bakmıştım.  Bir şey olmasa da korkumdan yere yapışacaktım. 

Sinifima çıktığımda Ceylanin benden önce geldiğini fark ettim.

"Günaydın bal kabağı." Diye  çağırdı hemen yanına. Gülümsemeye çalıştım

"Günaydın. " yüzünde güller açıyordu.

"Çıkar ağzındaki baklayı ne oldu?" Dedim montumu çıkarıp otururken

"Rüzgarla sevgili olma yolunda ilerliyoruz." Diye fısıldadı kulağıma kıkırdarken

"Oha!"

"Evett çok mutluyum Lale."

"Senin adına sevindim. Umarım istediğin gibi olur hersey." Deyip arkadaşıma sarıldım,

Bir süre sonra herkes toplanmıştı ve ders başlamıştı tam o anda kapı çaldı ve müdür yardımcısı girdi

"Hocam yeni öğrenciler var."  Edebiyat hocası şaşkınlıkla müdür yardımcısına baktı

"Hocam daha bir kaç gün önce iki tane yeri öğrenci gelmişti sınıfın kotası dolu hiç boş sıra yok." müdür yardımcısı sınıfa göz gezdirdi

"Adem, Asya ve Mehmet Siz benimle gelin, başka sınıfa geçeceksiniz." öğretmen de dahil hepimiz şaşkınlıkla müdür yardımcısına baktık. Müdür Yardımcısı kapının dışındaki öğrenciler içeriye aldı.

"Saffet, Ali, Kaan gelin sınıfa." giren öğrenciler ile benim gözlerim sonuna kadar açıldı.

Nasıl yani onlar burada mı okuyacaktı. ikisinin de gözleri bana uğradı gözlerimi kırpıştırıp hemen başka bir tarafa baktım.

Ben nasıl bir belaya bulaşmıştım!

Vote verip destek olmayı unutmayın 💖

O KIZ BENİM +18Where stories live. Discover now