"Bak orada Evin'in yanında." demesiyle ayağımın ucuna bakmamla çığlık atmam ve Şiyar'ın yatağına doğru koşmam bir oldu.

Herkes bu tavrıma gülerken benim kalbim ağzımda atıyordu. O hamam böceği değil, büsbüyük fareydi.

Baran aniden eğilip fareyi kuyruğundan tuttuğunda, midem bulanmaya başlamıştı ona dokunmuştu... Midem daha çok bulamadığında aklımdan geçen şeyler kusmamı söylüyordu. Baran cama doğru ilerlerken aniden fareyi bana doğru göstermesiyle ağlayacak gibi olmuştum, çok iğrençti. Baran hızlıca camdan fareyi attığında camı tekrar kapattı. Bana doğru baktı, "İn güzelim hadi." dediğinde bana elini uzatmıştı. "Ellerini yıka. Koş, iğrençsin o pis ellerini bana süremezsin." dedim net bir şekilde. Baran kafasını sallayıp hemen karşı tarafta olan banyoya girdi.

Şiyar kahkaha krizine girmiş gibi gülüyordu. Dilşad bile ona şaşkınlıkla bakıyordu.

"Anne gördün mü? Evin nasıl korktu..." Kendini yatağa doğru sırt üstü bırakıp bacaklarını aşağı yukarı sallayarak gülmeye başladı.

"Sizin gibi salaklar yüzünden uykumdan oldum... Yürü Rojhat gidelim biz..." Yağmur'un söylemlerine şaşkınlıkla baktım. Odadan çıkarken Baran odaya girmişti.

"Allah'ım sen bana sabır bu kıza da akıl ver." diye homurdandım rahatsız bir tavırla. Yataktan atladığımda Baran bana sinirle baktı çünkü yere doğru çalışmıştım. "Aferin sana..." demişti bir dizini kırıp bana elini uzattı. "Bir şeyim yok." dedim net çıkan bir sesle. Kafasını salladı, "Acıyor mu?" diye sordu diz kapağıma bakarak.

Kafamı iki yana salladım. "İyiyiz." dedim gülümsemeye çalışarak.

"İyiyiz mi? Niye iyiyiz dedin Evin?" diye sordu Şiyar merakla. Karşımda oturmuş beni izliyordu.

"Hamileyiz biz." diyen Baran'ın söylemine istemesem de sırıttım. "Sen de mi hamilesin?" diye sordu Şiyar inanamayarak. Baran'ın karnına doğru dokunduğunda, "Kaç tane var?" diye sordu merakla.

"Şaka yaptım oğlum... Kimseye söyleme bunu tamam mı?"

"Ayşe'ye de mi söylemiyim?" diye sordu.

Baran gülerek,"Ona bile söyleme güzel oğlum." Şiyar kafasını salladı. Çenesini kaldırıp gözlerimin içine doğru baktı. "Eee ne zaman doğacak?" diye sordu Şiyar adeta bütün konağın duyacağı şekilde heyecanlı bir tavırla konuşmuştu.

"Yedi ay sonra."

"Daha varmış."

"Daha var evet." dedim onu onaylayarak.

Şiyar Dilşad'a dönerek, "O bebek benim neyim olacaktı unuttum..." demişti annesine.

"Kuzenin olacak, sen de ona abi olacaksın." diye açıkladı Dilşad.

"Anladım," dedi Şiyar, ama boş boş baktıktan sonra yatağına doğru sırt üstü uzandı. "Biz çıkalım..." dedim Baran'a bakarak. Baran'la aynı anda odadan çıkarken hızla odaya girdim. Baran da ardımdan odaya girmişti.

Baran sıkıntılı bir nefes verdi, "Sen nereye gitmiştin? Yatakta seni göremedim..." Baran'ın endişeli sesine karşılık benim sesim net çıkıyordu.

"Babanın yanına gittim, konuştuk... İçimde tutarsam hasta olurdum istemiyorum bunu sordum ve bana babamı senin öldürdüğünü, onun bir şey yapmadığını söyledi. Bu konuda bana açıklama yapacak mısın?" diye sordum yatağın ucuna otururken.

"Güzelim benim buna inandın mı gerçekten? Bana bunu nasıl soruyorsun? Ben senin babanı zaten seviyordum... Bana karşı iyiydi, sana karşı tavrını duyunca nefret besledim. Babanı öldürmedim. Öldürseydim de öldürdüm demem ya." dedi Baran buz gibi bir sesle.

YÜREĞİM DAVACI | TAMAMLANDIDonde viven las historias. Descúbrelo ahora