/Melek\

201 31 67
                                    


Shinobu o sabah kendi telefonundan ayarladığı alarm ile uyandı, hazırlandı,yemeğini yedi ve okuluna gitti. Okulu çokta uzak değildi sadece yürüdü bir yokuş çıktı ve okuluna varmıştı.

Sınıfına girdiğinde tüm gözler onun üzerindeydi Shinobu pek fazla umursamadı sırasına geçip oturdu oturduğu sırada ise yanına sınıfında ki herkesi sinir eden, her şeyle dalga geçen kız grubu yaklaştı.

Bu kız grubu 4 kişiden oluşuyordu Hanae onların başıydı, İzumi ise Hanae'nin grupta en yakın olduğu kişiydi kendisinin diğerleriyle pek bir farkı yoktu. Diğer ikisi ise Akemi ve Sakuraydı Hanae ve İzumi'ye nazaran Akemi ve Sakura çok fazla zorbalık gibi şeylere karışmazlardı sadece izlerlerdi.

Bu dörtlü kız grubunu her ne kadar Shinobu umursamasada cidden sinir bozuculardı.

Hanae: Shinobuu sen yine mi geldin cidden? Ne zaman bırakıcaksın şu okulu.

Shinobu sadece içinden onlara cevap veriyordu çünkü dıştan konuşucak olursa daha çok tepelerine biniceklerdi.

Shinobu içinden onlara şöyle cevap verdi. "Burda okulu bırakıcak birisi varsa O da kendisidir.. notlarım onun notlarının iki katı. Sırf parası var diye okuyor."

O sırada Hanae'nin yakın arkadaşı İzumi araya girdi.

İzumi: Ya Hanae öyle deme, yazık kalbi kırılır hem doktor olmak istiyor ya okuması gerek üstelik bu beyinle.

Evet, Shinobu doktor olmayı gerçekten istiyordu o Ailesini ya hastalıktan ya da kazalardan kaybetmişti ve başkalarının da böyle acı verici durumlara düşmesini istemiyordu bu yüzden insanları iyileştirmek ve bakmak için doktor olmayı istiyordu.

Shinobu tekrardan tepkisiz kaldı başını eğip sırasını izliyordu. Sakura ve Akemi de Hanae ve İzumi'nin yaptıklarını seyrediyordu.

O sırada ise sınıfa öğretmenleri geldi ve dörtlü kız grubu ayrılıp kendi yerlerine geçtiler bu daha ilk dersti bakalım sonraki dersler ne yapıcaklardı. Shinobu bunları düşünmekten dersine odaklanamıyordu ama en sonunda kafasını dersine verebilmişti ve notlar alıp derse katılmaya başlamıştı.

Elbette her derse katıldığında etrafında ki çoğu insan verdiği cevaplarla dalga geçiyordu.

Shinobu kafasına takmasa bile o da bir insandı sonuçta elbet üzülüyordu. Onu kimsenin umursamadığını, sevmediğini düşünüyordu ama onu düşünen ve umursayan çok uzaklarda biri vardı.

Dün gece

Dün gece shinobu uyurken bambaşka biri onu düşünüyordu. Bir koruyucu melek.

Bir çok meleğin yaşadığı cennet, çeşit çeşit melekler orda yaşardı ve insanlara yardım ederdi her birinin ismi ve bir kimliği vardı. Giyuu'da bu meleklerden sadece bir tanesiydi kendisinin tam adı Tomioka Giyuu'ydu.

Ve o bir koruyucu melekti yani, görevlendirildiği insanı intihar düşüncesinden kurtarıp, koruması gerekiyordu ve bu gibi görevlendirildiği insanları genelde çöküşte olan insanlardandı yani bu insanları intihar düşüncesinden vazgeçirmek pek kolay değildi.

Giyuu'nun önceki gittiği görevde koruyacağı insanı intihar düşüncesinden vazgeçirememişti ve bu yüzden o insan vefat etmişti. Bunun üzerine Giyuu'ya verilicek yeni görev ve yeni insan için Giyuu Baş Meleğin yanına gitmişti.

Baş Melek tüm meleklere görevlerini veren ve düzenliyen kişiydi melekler arasında en yüce olarak bilinirdi.

Giyuu onun yanına gittiğinde Baş Melek onu karşıladı.

Baş Melek: Umarım olanları biliyorsundur Tomioka.

Giyuu: Biliyorum efendim.

Baş Melek: Bilmen güzel, Çünkü koruduğun önceki insan Daichi ıchiro intihardan dolayı vefat etti.

Giyuu: Elimden gelenin en iyisini yaptım ama insanlar bu konuda çok inatçı ve duyduğunuz gibi, intihar etti.

Baş Melek: Bizim görevimiz insanları korumak Tomioka.

Giyuu: biliyorum.

Baş Melek: bu yüzden sana farklı bir görev daha vereceğim bu görevide başaramazsan bir daha koruyucu melek olarak görev yapamiyacaksın. Üstelik belli ki insanları ikna etme ve hayatlarının daha güzel olduğunu vurgulamada problemlerin var.

Giyuu sessiz kaldı sadece kafasıyla onayladı.

Baş Melek: koruyacağın insan Shinobu kochou adında bir lise öğrencisi. Bu liseli genci koru ve hayatında hiç bir aydınlanma ve umut olmamış bu gencin kalbine umut ol. Ve sana olan güvenimi suistimal etme.

Giyuu: peki efendim.

Baş Melek: gidiceğin yer şurası xxxxxxxx ayrıca biraz görünüşünden bahsedicek olursam siyah saçlı saçlarının uçları mor, kısa boylu ve sabah 9 da okuluna gidiyor okulu ise şurası xxxxxxxx yarı zamanlı bir işi var küçük bir kafe orda çalışıyor oranın adresi ise şurası xxxxxx.

Giyuu: peki, Görevi üstleniyorum efendim.

Giyuu Baş Meleğin ordan hızlıca uzaklaştı. Azar yemişti. Cidden bazı insanların neden bu kadar intihar etmek istediğini anliyabiliyordu ama onları korumak onun göreviydi yapmazsa bu görevinden alınıcaktı.

Hemen harekete geçmişti ve o gece insan dünyasına insan kılığında gitmişti. Giyuu insan olduğu sıralarda eski tarzda giyiniyordu yeni ve moda olan şeyler ona göre değildi zaten uğraşamazdı da ayrıca kimliğini bir nevi gizli tutmalıydı ya da yüzünü.

Giyuu'nun yüzünü tanıyan herhangi biri olursa ona daha sonraki görevlerinde iş çıkarabilirdi. Bu yüzden bir tilki maskesiyle yüzünü gizliyordu.

Üstünde de deniz dalgaları motifleri olan haori tarzı bir şey giyiyordu. Garip görünüyor olabilirdi bazı insanlara ama bu kendisi için gerekliydi. Bu geceden Shinobu'nun yaşadığı yere yola çıktı kendisi bir melek olduğu içinde pek fazla acıkmaz ya da uykusu gelmezdi normal insanlara nazaranda daha hızlı koşabilir atlayıp zıplayabilirdi.

Bugün

Giyuu sonunda Shinobu'nun yaşadığı yere gelebilmişti. Kendisi köşeye çekilmiş ve beklemişti Sabahta Shinobu'yu okula giderken görmüştü.
Elbette peşine gitmişti onu uzaktan okuluna gidene kadar takip etmişti.

Okuluna girdiğinde ise Giyuu bir yere saklanıp Shinobu'yu açık olan sınıf penceresinden gizlice izlemişti bütün okul günü ve artık Giyuu'nun Shinobu'yu koruma evresi orda başlamıştı.

Okuluna girdiğinde ise Giyuu bir yere saklanıp Shinobu'yu açık olan sınıf penceresinden gizlice izlemişti bütün okul günü ve artık Giyuu'nun Shinobu'yu koruma evresi orda başlamıştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
~ sᴇʀᴇɴᴅɪᴘɪᴛʏ ~ [ ɢɪʏᴜsʜɪɴᴏ ]Where stories live. Discover now