After the Disabled God of War Became My Concubine

40.Bölüm

Jiang Suizhou duraksadı, kaşlarını çattı ve doktorun öğrencisinin yüzüne baktı.

Ancak öğrencinin başı çok aşağıdaydı ve birkaç dakika önce göz yaşlarının parıltısından başka bir şey göremiyordu.

Jiang Suizhou, yaşlı adamın konuştuğunu duyduğunda tekrar bakmak üzereydi. "Lütfen elinizi uzatın, Ekselansları."

Jiang Suizhou ona baktı, kaşlarını ve gözlerini indirip aynı yerde saygıyla durduğunu gördü görünüşe göre nabzını ölçmeyi bekliyordu.

Öğrencisine hafifçe baktı, sonra yavaşça elini uzattı ve yaşlı doktorun serdiği yastığa koydu.

Jiang Suizhou, "Öğrenciniz oldukça uzun," bakışlarını geri çekti ve sanki hiç düşünmemiş gibi kayıtsızca yorum yaptı.

Yaşlı adam parmağını bileğine koydu ve saygıyla gülümsedi: "Ekselansları, buna inanamazsınız. Bu çocuk aslen bir çiftçiydi. Birkaç yıl önce kuzeyden kaçıp buraya geldi. Hayatını kurtardım, o da beni takip etti."

Yaşlı adam çırağına baktı ve "O kırsaldan. Dünyada hiçbir şey görmedi, bu yüzden umarım Ekselansları onu suçlamaz."

Jiang Suizhou hafifçe kıkırdadı ama tekrar konuşmadı.

Bir dakika sonra doktor nabzını ölçen elini geri çekti ve Jiang Suizhou'nun önünde saygıyla diz çöktü.

"Konuş." Jiang Suizhou elini kaldırdı ve Meng Qianshan'ın uzattığı sıcak çayı aldı.

Doktor cevap verdi, "Ekselanslarının nabzını teşhis ettim ve bazı mütevazi görüşlerim var, ancak..." Duraksadı ve sonra, "Ekselanslarının kalabalığı dağıtması gerekiyor" dedi.

Jiang Suizhou ona mahzun gözlerle baktı: "Neden? Özel olarak ne söylenmeli?"

Doktor telaşsız bir şekilde cevap verdi, "Ekselanslarının nabzı zayıf ve yüzeyde dengesiz. Görünüşe göre hastalığa yakalanmaktan başka olası sebepler de var."

Bu noktada, dikkatli bir şekilde konuşmayı bıraktı ve gözlerini Jiang Suizhou'ya bakmak için kaldırdı, sessizce ikincisinin bir sonraki talimatını bekledi.

Bakışları sakin ve deliciydi, bu da Jiang Suizhou'yu hayrete düşürdü.

Jiang Suizhou, bu yaşlı doktorun hastalığının şüpheli kökenini gördüğünü hemen anladı.

Kalbi tekledi; bakışları biraz telaşlıydı ve ilk kez Huo Wujiu'ya baktı.

Görünüşte bir şarlatan olan bu doktorun aslında elinde birkaç numara olmasını beklemiyordu.

Neyse ki, Huo Wujiu sessizce orada oturmuş, gözlerini yere indirmiş bir kitap okuyordu ve görünüşe göre aralarındaki değiş tokuştan habersizdi. Jiang Suizhou, doktorun ifadesindeki ipuçlarını duymadığını varsaydı.

Şu anda odası insanlarla doluydu. Aptal Meng Qianshan'a ek olarak, birçok hizmetçi vardı. Kendisini zehirlemesi konusu, kendisi ve Gu Changyun arasındaki özel bir tartışmaydı ve başka hiç kimse bunu bilmiyordu. Tabii ki, daha fazla insanın duyması için halka açık hale getirmek uygun değildi.

Bir an düşündü ve hafifçe, "Hepiniz dışarı çıkın," diye emretti.

Meng Qianshan afallamıştı. "Ekselansları?"

Jiang Suizhou'nun gözleri yaşlı doktor ve öğrencisi arasında gidip geldi ve hafifçe, "Bu yaşlı beyefendi benimle özel olarak konuşmak istediğine göre, bırakın onunla konuşayım. Bu beyefendinin öğrencisini yan odaya götür ve şimdilik bir bardak çay içmesine izin ver."