1.Bölüm

21 1 0
                                    

Saatler on ikiyi geçmiş yatağına uzanıp gözlerini yukarı dikmiş öylece düşünüyordu. Doğum günüydü bugün ama bu onun adına önem arz etmeyi on sekiz yaşına bastığında bırakmıştı.Yine de kalbinde, büyümüş olmanın derin yarasını hissediyordu.Büyümenin küçük bir çocukken hayal ettiği kadar görkemli olmadığını biliyordu.Yirmi olmuştu yaşı ama bunların farkına uzun zamandır varacak kadar da erken öğrenmişti hayatı. Geçenlerde evine gelen mektubu düşünüyordu.On yıl önce öğretmeninin onlara gelecekteki kendinlerine yazmalarını istediği metkuptu bu. On yıl sonra söz verdiği gibi mektupları öğrencilerine göndermişti. Öğretmenliği hakediyordu bu davranış. Öğretmen olmak tam da buydu. Mektubu okuduğunda gözleri doluydu.Mutluluk ve hüznü aynı anda derinlerinde hissediyor satırları okurken o güne gidiyordu. Çocukluğunu anımsamak içerisinde büyük bir boşluk oluşturuyor aynı zamanda tıpkı başka bir küçük kız çocuğuymuşçasına merhamet duyuyordu kendine. Bir çok hayalinden bahsediyordu bu mektup ona. Bir çok şeyi aynı anda edinecek kadar özgüven doluydu satırları.Bunun bir çocukluk halinden ibaret olmadığını biliyordu. Hayatının her döneminde kendine olan güvenini hiç yitirmemişti.Neler başarabileceğini biliyordu.Zaten kendine güvenmekten başka bir seçeneği de olmamıştı hiç. Mektubuna sıraladığı hayallerden hiçbirine ait değildi. Liseyi bitirdikten sonra hasta annesine bakabilmek için okula devam etmemişti. Bunun öfkesini en çok kendisine duyuyor ama kartların eşit dağıtılmadığını biliyordu.İlk parasını 18 yaşında kazanmaya başlamıştı.Bu ona hep güç vermiş hayata karşı kendi ayakları üzerinde dimdik durmayı bilmişti. Her şeyi kendi başına halledebilen bir kız çocuğu olmuştu hep.Kendine olan güven ve güç duygusu artık onu yormaya başlamıştı.Etrafina çok yüksek duvarlar örmesine sebep olmuş ve bu duvarlar kendisinin bile aşamayacağı duruma gelmişti. Dört yanı duvarlarla çevrili, kapısı bile olmayan bu yerde kendisini yalnız hissediyor ama birileri bu duvarları aşmak ister veya çabalarsa duvarın diğer tarafına itiyor, buna hiçbir koşulda izin vermiyordu.Hayata duyduğu küskünlük umutlarını yitirmesine sebep olmuyordu.Bir gün tüm duvarlarını rengarenk boyayacaktı, biliyordu.Islak kumral saçlarından akan damlalar yastığını ıslatmıştı.Büyük,kahverengi,güzel gözleri duvarda,hem geçmişini hem geleceğini canlandırıyor, bir anlık gözlerini rüyada olmayı dilercesine kapatıyor, açtığında kendini yine aynı yerde buluyordu.Sosyal hayatta devamlı gülümseyen enerjik bir yapısı vardı. Ya da bunu kalkan olarak kullanmayı ili biliyordu.Birden fazla insanı aynı anda bünyesinde barındırıyor, kendisini net olarak tanımlayan özellikler bilmiyordu,yoktu.Bugün her günden derin hissediyordu. 20 yıl önce tanıştığı dünya ona her zamankinden daha yabancı geliyordu.Tüm bu düşüncelere gözlerini kapattığında saatler gece yarısını gösteriyordu. O gece sokak lambaları dahil hiçbir ışık belirtisi yoktu. Ay gökyüzüne tabak gibi asılmış, etrafı hiç olmadığı kadar sık ve parlak yıldızlarla donatılmıştı.
Yatağındaki sarsıntıyla zaten büyük onlan gözleri kocaman açılarak uyanmıştı. Uyanmasıyla sarsıntı son buldu ve etrafı süzmeye başladı.Rüya gördüğünü düşünerek gözlerini kapattı ve aniden kulağında ona seslenen bir ses duydu.SARA...

SARAWhere stories live. Discover now