2-Yeni Bir Ev Arkadaşı

Începe de la început
                                    

Kraliçe'de bu durumdan haberdardı ama hiçbir şey yapmıyordu çünkü oğlunun yaşayıp görmesini istiyordu.

Hayır, aşkı değil.. İhaneti, yalanı ve aşkın acıdan başka bir şey olmadığını görmesini istiyordu.

Bir de intikamın nasıl alınacağını öğretmek istiyordu.

Yine aşkla dolu bir gündü ama bu sefer gizli saklı takılmıyorlardı çünkü Kraliçe başka bir yerdeydi.

Kieran elinden tutan adama "Buraları daha önce görmemiştin. Beğendin mi?" diye sordu.

Miles iki eli tutarak sevgilisine bakarken gülümseyen dudakları birkaç kez öpüp "Beğendim ama bu koca sarayı güzelleştiren tek şey sensin. " diye fısıldadı. Aldığı bakışlarla gülümserken sıcak boyunu öperek kollarını ince bele sarmaya hazırlandı.

Kieran birkaç dakika önce birlikte olduğu adamın sarılışına aynı sevgiyle karşılık verecekti ki birden elini uzatarak karnına saplanmak üzere olan bıçağı tutan eli durdurdu.

Gözleri korkuya evrilen adamın elindeki bıçağı yok ettikten saniyelere sonra geriye çekildi.

Buz gibi olmuştu etraf.

Bütün sevgi ve sıcaklık yok olmuştu.

Siyah gözlerin bakışları da nefret ve kin doluyordu.

"Kim gönderdi seni?" diye sordu Kieran, buz gibi bir sesle.

Adam, onca zamandır oynadığı cesur şövalyer rolünden bambaşka bir insana dönüşerek yalvarma moduna geçerken "Kral Hubert, sizi öldürmek izin gönderdi.. Lütfen prensim, ben sadece emir kuluyum. " dediği anda "Kimsin sen? " sorusuyla "Gerçek adım Baron de Miles. Orduda alt rütbede çalışan bir askerim. " dedi hızlıca.

"Hadi duyguların yalandı, adın da mı yalandı?" diye mırıldandı Kieran, içinde bir sürü fırtına kopuyordu.

En sonunda annesini tekrar karşısına alarak bir aşk yaşamak için her şeyini ortaya koymuştu o da yalancı ve paralı katilin teki çıkmıştı.

Onda şans olsa hiç doğmamış olurdu zaten!

"Her şey yalan mıydı? " diye sorarken sesi titremişti. Gözlerini kaçıran adama ,yaşlar yüzünden bulanık gözlerle bakarken nefesleri hızlandı. "Canımı ne kadar yaktığını biliyor musun? "

"Çok özür dilerim ben sadece-"

"Anladım! Emir kulusun. " diye bağırdı Kieran bütün üzüntüsünü atmak istercesine. "Acımı hissetmiyorsun! Burada acı çeken tek ben varım. " hiçbir şey diyemeyen adamın sadece yalvarmalarını dinlemek bir noktadan sonra o kadar sinirlerini bozmaya başlamıştı ki 'Ben acı çekiyorsam o da acı çekmek zorunda! ' düşüncesine kapılmaktan kendisini alıkoyamamıştı.

Elini birden adamın göğsüne soktuğunda aynı hızla geriye çekti böylece hayatında ilk defa bir kalp sökmüş oldu.

Acıyla bağırarak dizleri üzerine çöken adamın koleksiyonun ilk parçası olacak kalbini elinde sıkıca tutarken çektirdiği acı o an hoşuna gitmiyordu sadece onun da canını yakıyordu.

"İşte bu kadar acıttı. " diye fısıldadı, acı ve korkuyla dolmuş gözlere bakarken.. Daha saatler önce birlikte olduğu sevgilisi bir anda yabancıya dönmüştü.

Bir şey demen arkasını dönerek birkaç adım attı. Aslında odasına çekilecek ve adamın gitmesine izin verecekti ama "Nişanlıma geri dönmeme izin verin,hamile." cümlesiyle boğazına bir yumru oturdu,soğumakta olan öfkesi birden hiç olmadığı kadar alevlendi.

FERNWEH (bxb) Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum