__ Evet, karşınız da yedi göller!

Selen surat asmayı sonunda bırakmıştı, madem gelmişlerdi artık tadını çıkaracaktı.

__ Onlarla mı yürüyeceksin?

__ Çok hafif, merak etme.

Bu sözler içini yakıp geçmişti sanki, gözleri bir an Korhan'a giderken ilk danslarını yaparlarken söylediği o kelimeler aklına gelmişti. " Çok hafifsin, merak etme..."

O öyle söyleyince çok utanmıştı, tüm dans boyu gözlerini kaçırmaya çalışmıştı ondan.

Ne kadar da farklıydı o zamanlar, çocuktu tamamen, çok saftı. Hiçbir şey yaşamamış, gerçek hayata atılmıştı. Oysa şimdi, son iki yıl hızlandırılmış büyüme programına katılmış gibi hissediyordu kendisini. Tabii o zamanlardan da değişmeyen, aynı kalan şeyler vardı. Mesela... Korhan'a olan hayranlığı...

__ İyi misin?

Korhan'ın sesi kendine getirmişti Selen'i, uyanırcasına gözlerini kırpıştırarak baktı ona ve hemen sonra gülümsedi hafifçe. Artık silkine zamanıydı!

__ Sen yanına fotoğraf makinesi almıştın değil mi?

Selene kalsa her yaprağın, her ağacın fotoğrafını çeker, bir gölde ise saatlerce oyalanır, doyasıya seyrederdi. Cennet gibi bir doğa harikasıydı Yedigöller! Selen çocukluğunda ki anılarında böylesine güzel bir yer beklemiyordu. Neyse ki üşümeye karşı hazırlıkları vardı, gerçekten kuru bir soğuk vardı. Havası bile farklıydı! Fazla oksijenin insanı nasıl çarpabileceği artık mantıklı geliyordu.

Korhan rehber kimliğine, hatta izci kimliğine soyunmuş Selen'i gezdiriyor ve hiç durmadan bilgi veriyordu. Selen her ağacı, her bitkiyi tanıyan... Hangi bitkinin yenip hangisinin gizli dikenleri olduğuna dair kendisini uyaran bu adama tekrar hayran olmuştu. Hiç bilmiyordu bu yönünü, çok hoşuna gitmişti!

Kaç saattir yürüdüklerini bilmiyordu Selen ama artık karnının guruldadığını hissediyordu.

__ Umarım o sepette yiyecek şeyler vardır.

Korhan yavaşça Selen'in elini tutmuş göl kenarında ki bir ağacın altına doğru götürmüştü.

__ Burası nasıl?

__ Harika!

Selen hep iştahsız olmaya alışıktı ama kısacık bir süre içinde Korhan'ın kendisine uzattığı sandviçi yiyip bitirmişti.

__ Biraz daha meyve suyu?

__ Teşekkür ederim...

Korhan gülümseyerek Selen'in bardağını doldururken Selen gözlerini ondan alamıyordu.

__ Bunu her şey için söyledim. Yani... Burada olmak çok güzel ve ben gerçekten harika zaman geçiriyorum.

Biliyordu, çünkü o hafif çekik güzel gözler de uzun zamandır görmeyi beklediği ışıltıları görüyordu. Tıpkı onu ilk tanıdığı zamanlar da ki gibi enerjik ve neşeliydi. Bu onu inanılmaz mutlu ediyordu. Üstelik onun yanında olmak... İçini sıcacık yapıyor, ona olan özlemini arttırıyordu. Onunla birlikteydi ama uzanıp sarılamıyor ya da öpemiyordu. Farkında değildi... Bu düşünceler aklında gezinirken Selen'in kendisine bakan yüzüne doğru hafifçe eğilmişti. Öpecekti... Selen başından aşağı doğru yayılan sıcaklıkla hemen başını çevirmişti. Henüz değil... Dudakları deliriyordu belki onun için ama... Henüz değil! Korhan kendine gelip bir iç çekerken Selen hiçbir şey olmamış gibi neşeli bir ses tonuyla konuşmaya çalışıyordu.

__ Ben bu kadar bilgiyi nereden öğrendiğini çok merak ediyorum!

__ İlgi, dedi Korhan Selen'e dönerek ve başını hemen arkasında ki ağaca yasladı yavaşça.

Küçükken yalnız kalmak için her zaman doğayı kullanırdım, yani ağaçların tepesini.

Selen gülümserken Korhan onun aslında kendisini ne kadar az tanıdığını fark etmişti. Bu duruma hemen el koymalıydı. Kendiliğinden anlatmaya başlamıştı.

__ On beş altı yaşlarımda dağcılığa merak sarmıştım. Babamın tüm itirazlarına rağmen evden kaçıyor ve tırmanışlarımla onu delirtiyordum. Arkadaşlarımın hepsi benden büyüktü tabii... Onlarla birlikte pek çok macera yaşadım, çok yüksek dağlar değildi belki ama orada çok şey öğrendim.

__ Harika bir şey bu...

Selen'in şaşkın heyecanı hoşuna gitmişti Korhan'ın, ne yazık ki daha önceden birbirlerine çocukluklarını, küçük yaşam ayrıntılarını anlatmaya fırsatları olamamıştı. Hep öyle kötü olaylar girmişti ki araya...

__ Bundan bir iki yıl sonra da gönüllü olarak AKUT'a katıldım, İstanbul ve çevresinde pek çok kurtarma ekibine katıldım.

Selen oturduğu yer de doğrulmuş gözlerini kocaman açmıştı.

__ İnanamıyorum! Ciddi olamazsın! ... Bu... Gerçekten muhteşem! Neden daha önce anlatmadın?

__ Ama daha yeni tanıştık...

Korhan'ın imalı gülümsemesine Selen hiç takılmamıştı. Oturduğu yere iyice yerleşmiş gözlerini gözlerine yerleştirmişti. İşte... Nasıl sevilmezdi ki bu adam? Elinde değildi, her an onunla ilgili yeni bir hayranlık uyandıracak şey öğrenebiliyordu.

__ Ya Korhan... En başından alır mısın lütfen!

__ Bu beklediğin gibi bir hikaye olmayacak ama peki. Ben... Küçükken şirketin başına geçmek, güvenlik işinde olmak istemiyordum. Bambaşka bir isteğim vardı. Doktor olmak.

Selen şaşırmıştı ama doktor olmak kesinlikle ona çok yakışırdı. Korhan'ınsa gözleri uzaklara dalmıştı.

__ O zamanlar bir kız vardı, hoşlandığım... Ama ergenlik işte, gözümde fazla abartıyordum. Sürekli düşünüyor ama yaklaşamıyordum. Neyse... Sonunda onunla konuşmaya karar verdim ama aldığım tepki tam beklediğim gibiydi.

__ Eminim boynuna atlamıştır...

Selen'in hafif bozuk sesi Korhan'da ona sarılma isteği yaratmıştı, elini ona doğru uzatarak saçlarını okşadı yavaşça ve,

__ Hayır, dedi Korhan sıcak, kısık bir ses tonuyla.

Tersine... Beni sevmediğini, benden iğrendiğini söyledi. Yanına yakışmayacağımı, bir daha onunla konuşmamamı istediğini... Oysa yüzüme güldüğü çok zaman olmuştu. Ben de... Bana karşı bir şey hissediyor sanmıştım ama... Büyük bir hayal kırıklılığıydı.

__ Kıyamam sana! Ama bu nasıl olabilir?

Gülümsemişti Selen'in üzgün haline...

__ Çünkü o zamanlar ben yaşıtlarına göre oldukça uzun boylu, koca kafalı, sivilceli ve gözlüklüydüm!

__ Çirkin olduğuna asla inanmam ama devam et sen...

__ O konuşma beni çok etkilemişti... Uzun zaman içime kapandım, herkese içten içe küstüm, agresifleştim. Ve sonra dağa tırmanan benden beş yaş büyük Ahmetle tanıştım, dağa tırmanıyordu. Onlarla gitmeye başladım bende... Çok iyi geliyordu. Hem enerjimi atıyor hem de adrenalini sonuna kadar yaşıyordum. Düşüncelerim temizlenmiş oluyordu. O günler de daha mantıklı düşünmeye başlayınca bir karar verdim...

Korhan bir an durunca Selen daha çok meraklanmıştı.

__ Ne kararı?

__ Beni sevmediğini, istemediğini söyleyen hiçbir kadının arkasından üzülmeyecektim. Küçük düşürmeyecektim kendimi... Peşinden gitmeyecektim ve bu sözümü tuttuğuma çok pişmanım!


Canlarım keyifli okumalar :))

Kor GibiWhere stories live. Discover now