2. Bölüm: Tesadüf

75 56 3
                                    

İyi okumalar.

Eğer dinlemek isterseniz: The Only One- Rick Six

Tesadüfler gerçek miydi? Birini görmeyi her gün dileyip dileklerinizin bir mum gibi eriyip gitmesi ve yiten umutların sonunda bir şeylerin gerçekleşmesine inanır mısınız?

Ben, çekip gitmeme rağmen yine de bir şekilde onunla tekrar karşılaşmayı günlerce dilemiştim. Aslında bulmak için çabalamak yerine sadece gelmesini beklemişim.

Şimdi karşılaşmıştık. İkimiz de donakalmıştık. Ama zamanlama iyi değildi. O hep yanlış zaman, doğru kişi gibiydi.

Peki ya ben neydim onun için?

O da bulmak, görmek istemiş miydi beni?

Ablamın ölü bedeni arkasındayken tek düşündüğüm o olmuştu. Taciz edildiğimde de yaşadıklarımı unutmuş ve sadece ona odaklanmıştım.

Ne yapıyordu bana?

Arka çaprazındaki kız bakışmamızdan rahatsızlanmış olacak ki elleriyle hemen onun sağ kolunu sarmıştı.

Kollar tarafından hapis alınmış koluna bakarak dudağımın kenarını kıvırdım.

İçeri adımladım ve ablamın cesediyle karşılaştım. Çıplaktı. Vücudunda yer yer kesikler, morarmalar vardı. Daha dikkatli bakınca kalın bir iğneyle bazı yerlere, özellikle kollarındaki damarların olduğu yerlere, delikler açılmış olduğunu ve bu yüzden de kan akıntılarının yatağa aktığını görmüştüm. Boğazı mosmordu, teni bembeyaz olmuştu. Sol yanağına kalp çizilmişti. Alnına saplanmış bir jilet vardı ve her tarafı kanlıydı.

Yanağındaki kalp de onunla çizilmiş olmalıydı. Yamuk yumuk bir kalpti.

Bir duygu aradım kendimde. Üzüntü, öfke, mutluluk. Hiçbiri hiçbiri yoktu. Sevinebileceğim bir haber değildi, yoldaki gibi öfkeli veya üzüntülü de değildim. Şu an buradan omuz silkip çıkabilirdim. Ama beni uzun bir iş bekliyordu.

Alkan'ın koluna resmen yapışmış kız habire şikâyet eder gibi konuşuyordu ve bu sinirimi bozuyordu. Başım resmen çatlıyordu ve bu tiz sesli kız benim sinirlerimi altüst ediyordu!

"Sesini kes veya defol git! Ağlama odası değil burası!" Sert çıkışmamla kız yerinde zıpladı ve Alkan'ın arkasına geçti. Kaşlarını kaldırmış, alt dudağını sarkıtmış Alkan ise tam gözlerime bakıyordu.

Odadaki tek ses nefes seslerimizdi, ta ki benim telefonuma bildirim gelene dek.

0544***: Sürprizimi beğendin mi yaralı kelebeğim? ~E

Siktir! Takıntılı manyak herif!

Hepsini o yapmıştı.

Ablamın bana ayarlamaya çalıştığı ama asla ona dikkatimi vermediğim, bir yıla yakındır peşimi bırakmayan sapığın tekiydi!

Tekrar bildirim geldi.

0544***: Polisin hiçbir şey yapamayacağını benden daha iyi biliyor olmalısın.

0544***: Ben istediğimi almadan hiçbir şey bitmez bebeğim. :)

Sinirden dişlerimi sıkıyordum. O sırada aramaya başladı.

Çağrıyı cevaplayacağım sırada Alkan'ın çoktan yanıma geldiğini ve çatık kaşlarla elimdeki telefona baktığını gördüm.

"Kim bu?" diye sordu ama ona cevap vermek yerine aramayı cevapladım.

"Ah yaralı kelebeğim, ben sana benden kurtuluşun yok demedim mi? Ben sana değil, etrafındakilere dokunurum. Sana fiziksel olarak zarar vermem, korkma. Ablan altımda inlerken her şey güzeldi. Herkese açtığı o bacaklarının arasında olmak hiçbir şey hissettirmedi. Onun yerinde sen olabilirdin!"

KANLI ve TUTKULU (+18)Where stories live. Discover now