7. Bölüm-Sevgi Ve Şefkat

1.4K 125 32
                                    

Aklınız unutsa da kalbiniz unutmazdı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Aklınız unutsa da kalbiniz unutmazdı. Ne yaparsanız yapın kalp asla unutmazdı. Bazen kendiyle çelişirdi, hatta akılla ters bile düşerdi ama asla unutmazdı. Eğer kalp unutursa bunun sonucunda enkaz oluşur, kimse bunu engelleyemezdi.

Can öpücüğümden sonra gerçekten nefes almaya başladığımı hissettmiştim. Rüyamdan sonra ise Tarot'un nasıl biri olduğunu merak ediyordum, fakat içimin derinliklerinden gelen bir ses Mehir'in nasıl biri olduğunu düşünmeme neden oluyordu. Ben Mehir'dim zaten, neden Mehir'i merak ediyordum bilmiyorum.

Bahçede bulunan salıncakta oturmuş Kasımpatılarının kokularını solurken beynimi kurcalayan her şeyi düşünüyordum. Tuhaf bir şekilde ruhum sıkılıyordu. Bu sıkılmanın etkisiyle kalkarak bahçeden çıkıp biraz uzaklaştım. Bu yer ormanlık olduğu için yerler dallar, yapraklar ve benzeri şeyler ile doluydu. Her adımımda hışırtılı sesler çıkıyordu.

Biraz ilerledikten sonra karşımda kırmızı yapraklı bir ağaç görmemle, ona şaşkınlıkla yaklaştım. Kırmızı yaprakları kahverengi gövdesi ile uyum içinde dimdik duruyordu. Göz alıcı bu renk farklılığı nedeni ile ondan bir yaprak almak için uzandım ama bana en yakın yaprak bile uzanamayacağım bir daldaydı.

O kırmızı yapraklardan birine sahip olmak istiyordum ve sahip olmadan durmayacaktım. Ağaca çıkmayı denemiştim ama sonuç başarılı olmadığı için ağaçtan biraz uzaklaştım.

Aniden bedenime çarpan rüzgarla dengemi sağlayamadım ve kalçamın üzerine düştüm. Gözlerim korkuyla açılmış ve karşımdaki erkeğe bakıyordu. Koyu kumral saçları, açık teni ile bir uyum içerisindeydi. Bal rengi gözlerinde ki duyguyu algılayamamıştım ama yine de bu beni korkutuyordu.

"Demek buradasın küçük melek." Sırıtışıyla kaşlarımı çattım. Elleriyle omuzlarımdan tutup beni hızlıca ayağa kaldırdı. "Duyduğuma göre geçmişi hatırlamıyormuşsun. Yeni bir başlangıç yapmaya ne dersin?" Uzattığı eline çatık kaşlarımı değdirip geri yüzüne çıkarttım. Ondan ne kadar çok korksamda bunu ona belli ettirmeyecektim.

"Sizde kimsiniz?" Eli sorum nedeni ile yorulmuş ve sıkılmış bir şekilde sağ tarafına düşerken bana cevap vermek amaçlı dudakları aralandı.

"Eski dost demek doğru olmaz, küçük melek." Bu ne demek oluyordu? Ne demek istediğini anlamıyordum. Dost demek doğru değilse bu onu düşman kılardı.

"Açık konuş benimle." Başıyla beni onaylayıp sırıttı.

"Geçmişte seni öldürmek için büyük bir çaba sarf etmiştim." Demesiyle kalbim korkuyla çarpmaya başladı. Gözlerim söylediği şeylerin etkisiyle açılırken kaşlarım imkan varmış gibi daha da çatıldı. "Ama bunu engelleyecek bir şeyler oldu hep."

Bana bir adım yaklaştığında, geri adım atıp ondan uzaklaştım. "Benden uzak durman için seni uyarıyorum." Kaşlarım onu tehdit ettiğimi anlatmak ister gibi şekillendi.

Karanlık BağWhere stories live. Discover now