Inseong vs Rowoon

41 6 0
                                        

Rowoon yediği yumrukla yerde yatarken Inseong onun üzerinde onu tehdit ediyordu.

Rowoon Inseong'a karşılık verecekken Jaeyoon Inseong'u kaldırıp çekiştirmeye başladı. Youngbin de Rowoon'u tutuyordu.

Jaeyoon Inseong'u başka bir odaya doğru sürüklerken Inseong hala Rowoon'a bakmaya çalışıyor, burnundan soluyordu. Yanındakinin kim olduğunu bile fark etmemişti.

Dawon o adamın Inseong'u nereye götürdüğünü merak ediyordu. Tam takip edecekken Chani ve Taeyang geldi.

"Dawon hyung noldu burada?! Abim nerede ve Youngbin hyung neden Rowoon'u tutuyor!?"

"Chani şey-"

"ROWOON YÜZÜNE NE OLDU?!" Chani Rowoon'un yüzünü fark edince yanına koştu.

"Bir şey yok sadece biraz atışma oldu."

"KİMİNLE?! Biri bana ne olduğunu anlatabilir mi?!" Chani Youngbin'e baktı.

"Abin işte kıskandı galiba seni. Rowoon ile bir tatsızlık oldu aralarında. Sorun yok. Küçük bir şeydi." Chani'ye durumu anlatamayacağı için yalan söylemek zorunda kalmıştı.

"Inseong hyung hep sakin kalmıştı neden vurdu Rowoon'a?" Taeyang Chani'nin duyamayacağı bir sesle sordu Dawon'a.

"Rowoon Chani'ye zarar vereceğini söyledi de ondan."

"Ne?!"

"İşte öyle bir piç çıktı bu Rowoon."

"Ah abi iyi ki uyarmıştım yani! Onun adına özür dilerim Rowoon." Chani bilmiyordu ki kendisi hakkında konuşulanları.

"Özür dileme az bile yaptı!" Dawon dayanamamıştı. O da Chani'yi kardeşi gibi görüyordu. Rowoon'un dedikleri onun da sinirini bozmuştu.

"Ne diyorsun Dawon hyung. Ne yaptı ki Rowoon?"

"Hiç bir şey yapmadı. Abartıyolar işte sen bakma onlara Chani. Abin sol taraftan gitti Rowoon'un abisiyle sen de onlara bir bak istersen."

"Tamam ama Rowoon'a pansuman yapsınlar hemşireye söyleyin."

Rowoon dediklerine pişman olmuştu. Tek istediği intikamdı ama bu masum çocuğu kullanmak istemiyordu. Chani hala onu düşünüyordu abisiyle kavga etmiş olmasına rağmen. O ise Chani'ye zarar vermeyi düşünmüştü.

*****

"Bakıp durma Rowoon'a." Jaeyoon Inseong'u köşedeki odaya sürükledi.

"Nasıl bakmayayım? O piçi öldüreceğim- Bir saniye sen şu dün çarpıştığım doktor değil misin?" Yeni farkına varmıştı sinirden.

"Fark etmen güzel, hafızan iyiymiş"

"Keşke iyi olsaydı da olanları hatırlasaydım. O zaman bunların hiç biri olmazdı."

"Olayı biraz anlatır mısın?"

Inseong neden soruyorsun der gibi bir bakış atmıştı.

"Yanlış anlama sadece yardımcı olmak isterim. Bir de bundan sonra şu Rowoon denilen çocuğun abisi rolünü üstlenmem gerekecek galiba o yüzden bir şeyler bilmem de fayda var."

"Haklısın. Yardımcı olabileceğini sanmıyorum ama bilmen için olayları bir özet geçeyim istersen."

Olur anlamında başını salladı Jaeyoon.

"Öncelikle benim adım Inseong. Öylece sohbete başlamak istemedim. Neyse. Gözlerimi açtığımda bir ara sokaktaydım. Yanımda arkadaşım ölmüş bir biçimde yatıyordu. Şimdi katil sen misin diye sorabilirsin ama hatırlamıyorum. Ben korkuyla zaten intihar etmeye kalmıştım ama onu da çok net hatırlamıyorum başım cok fazla dönüyordu. Sonra bir adam beni intihardan kurtardı ambulans çağırdı. Ben burada uyandım. Arkadaşlarım geldi sonra da Rowoon. Beni suçlamaya başladı abimi sen öldürdün diye. Kanıtlayacağım diye yırttı kendini. 1 hafta önce de kardeşimle tanışmış. Bilmiyordum bile o olduğunu. Bugün de kardeşim olayları bilmediği için onu benle tanıştırmaya getirdi. Sonra da birbirimize girdik işte."

Bir süre sessizlik oldu.

"Korktun galiba benden. Katil olmayabilirim bak inan ben de bilmiyorum. Arkadaşlarım da bu tepkiyi verdi-"

"Hayır korkmadım. Katil sen olmayabilirsin elbet hatta bence değilsin. Olayı kavrayıp bir sonuca ulaşmak istedim sadece. Belki de ölen arkadaşını sevmeyen biri yaptı ve suçu sana attı. Hiç bu ihtimali düşündün mü?"

"Hayır düşünmemiştim. Ama onu sevmeyen az insan vardı ve ayrıca suçu benim üstüme atması için beni de sevmeyen biri olması lazım. Belki lise arkadaşlarımızdandır. Bizi sevmeyen yoktu pek gerçi. Olabilir mi diyorsun.. şey adın neydi?

"Jaeyoon. Bence olabilir. Bu arada Rowoon'un abisi senin neyin oluyordu tam olarak. Sadece arkadaşın mı yani?" asıl öğrenmek istediği kısımlardan biri de buydu.

"Evet. O bu dünyada en çok değer verdiğim insandı. Kardeşim gibiydi. Yani ona başka bir düşünceyle hiç yaklaşmadım aslında ama olamaz diye bir şey de yoktu açıkçası."

Jaeyoon sakin kalmaya çalışıyordu. Inseong çok masumdu aslında. İkizinin onu kendisini kışkırtmak için kullandığından haberi bile yoktu.

"Belki o sana o şekilde bakmıştır ve bu da birilerinin zoruna gitmiştir?"

"Sang Min mi? Hayır o beni kardeşi olarak görürdü. Neyse bunun önemi yokki."

"Haklısın. Peki nasıl biriydi? Ona göre davranayım."

"O... Eğlenceli, dürüst, takılması zevkli olan biriydi. Biraz kibirliydi tabi." Gülmüştü bunu söylerken aklına gelen anılarıyla.

"Biraz mı şaka yapıyorsun herhalde." Kısık sesle söylemişti bunu Jaeyoon.

"Neyse ben gideyim Chani geldiyse merak etmiştir zaten beni." ayağa kalktı.

Jaeyoon tuttu kolundan Inseong'u.

"Peki... Onun gibi insan tiplerinden mi hoşlanırsın?"

******

Daha kısa bir bölümdü ama JaeSeong ile bitsin istedim.

PUZZLE [JaeSeong]Where stories live. Discover now