2

428 31 7
                                    

"Mühürlünmü o da ne demek?"diye sordum"yani sen benimsin."ne saçmalıyorsun ben kimsenin falan değilim "der demez belimden tutup kendine çekti ve burnuma küçük bir buse kondurdu.karnımda kelebekler uçuşuyordu."Sen benimsin adın ne küçük kız"bana küçük kız demesi hoşuma gitmemişti."Bana küçük kız deme"diye bağırdım"böyle dememe kızmış olcaktıki o da bana bağırdı.

"BANA BİDAHA BAĞIRMA"korkmuştum çok korkmuştum."Özür dilerim"dedim "kusura bakma "diyip arkasına bakmadan odadan dışarı çıktı.O çıkar çıkmaz göz yaşlarıma boğuldum."Hem benimsin diyor, hem bana bağırıyor."aniden karnımdan ses gelince acıktımı anlamıştım.

Acıktığım için kendimi mutfağa atmak istedim.Odamdan dışarı çıkıp mutfağı aramak için işe koyuldum.Aşağıdaki kata indim.Ev çok büyüktü.Çok şaşırmıştım ve ev dekarasyonları da çok güzeldi.

Güzel çiçekler, güzel kaktüsler ve güzel çeşitli süs vazoları vardı

Evde gezinmeye başlayınca odadan niye çıktığımı unutmuştum.

Karnımdan ses gelince odadan niye çıktığımı anlamıştım.Karnım açtı.hemen mutfağı aramaya başladım bir tane kadın yanıma gelip "ne istersiniz efendim" dediğinde şaşırmıstım ben onların efendisi değildim."Öyle seslenmeyin çok garip hissediyorum ayrıca efendiniz değilim. Mutfak nerede acaba"diye sordum bana mutfağı gösterdiğinde bolca yemek vardı.Uçsuz bucuksın kocaman masanın heryeri doluydu.

Hemen masa başındaki sandalyeye oturup yemek yemeye başladım masa başında yemek yemeyi çok severdim ailem hep masa başını benim oturmam için ayırırlardı.Onları özlemiştim gözümden bir damla yaş düştü. hemen yaşı silip yemeğimi yemeğe devam ettim.birden gelen ses yüzünden yemeğim boğazımda kaldı

"Afiyet olsun"bu BORİS'İN sesiydi bana bir bardak su verdi "Teşekkür ederim "diyip verdiği suyu içtim."Bir soru sorabilir miyim"tabi sor"dedi "şuan neredeyiz "dedim"Ormandaki evimdesin"gözlerimi sonuna kadar açmıştım."Şehirden ne kadar uzaklıkta "yaklaşık 4 saat "diye cevap verdiğinde şok oldum niye bu kadar uzak biryerde yaşıyorlardıki.

"Kurtları nasıl avladınız peki"

"Kurtları avlamakmı"

"evet Kurtları avlamak"

"Kurları avlamadıkki"

"Nasıl yani ben nasıl geldim buraya o zaman"

"Yakında herşeyi öğrenirsin şimdi beni takip et"

"Peki" diyip boris'i takip ettim dışarı çıkmıştık burası çok güzeldi.Ama hiç ağaç yoktu burası ormansa ağaçlar nerdeydi diye geçirdim içimden boris beni farketmiş olcaktıki " çalışma alanımız olmadığı için agaçları kestik"anladım"dedim ve boris'i takip ettim.Kocaman bir alana çıkmıştık herkes antiraman yapıyordu boris yanıma gelip kulağıma birşeyler söyledi tamam diyip yerime geçtim ve sahanın etrafında 5 tür koştum Ama çok yorulmuştum.5 tur daha atmam lazımdı.Ama ben çoktan yorulmuştum.yanıma bir erkek gelip "böyle koşanassın.gördüğum kadarıyla yorulduğun zaman ağzından nefes alıp ağzından veriyorsun burda böyle yapmayız. Burnundan alıp ağzımdan vermelisin"dedi ve yanımdan uzaklaştı. Belki haklıdır diye düşündüm. Ve onun dediğini yapmaya başladım 5 turuda rahat bir şekilde bitirdim. Koşum bitince kendimi çimlerin üzerine bıraktım. Ayaklarım çok kötü  ağıyordu

Boris'in dediğinde göre her gün 10 tür atmam lazımmış. İçimdeki ses yine konuşmaya başlayınca korktum."merhaba  Alisa  "

_________________________________

Bölüm kısa oldu biliyorum haftaya daha güzel bölümler atacağım oy vermeyi unutmayin
447 kelime

ALFAWhere stories live. Discover now