uyandığımda sırtım ağrıyordu. jisung ve ben yerde uyuyakalmışız gibi görünüyor. gözlerimiz ve yüzümüz şişmişti
jisung'u bu hale getirdiğim için kendime nefret ediyordum. hep ederdim lakin şimdi nefretim bin kat artmıştı
jisung bir melekti, benim yüzümden bunları yaşamaya layık değildi. diger 20 yaşındakı gencler gibi hayatı olmalıydı oysaki ben onun hayatını daha da kötüleştirmeye devam ediyorum
uyandığında 'günaydın minho hyung' diyerek bana zayıf bir gülümseme verdi. sanki hiçbir şey olmamış gibi
onsuz ne yapardım bilmiyorum
son 5 haftada ilk kez onunla ilk kez konuştum
'teşekkür ederim jisung' dedim