•kör bıçakların körpe sahipleri

Start from the beginning
                                    

jisung da o kavgaların baş aktörlerinden birisi her zaman. felix ise çorbaya tuz atanı.

haksızlığa dayanamıyor, eşitliğe bayılıyorlar.

kasabada meydana gelmiş bir gelir düzensizliği var. tarlaların büyük bir kısmından hak iddia eden ve daha iyi evlerde oturan bu aileler diğerlerinden daha avantajlı konumda. çocuklarının daha iyi beslendiği attığı boydan bile belli.

gelir eşitsizliği, fakirlik, dram. hepsi çok büyük ve zorlayıcı tabi ki. fakat günün sonunda saf bir çocuk olan jisung'u en çok delirten şey bu veletlerin kendisinden daha uzun olması, ve bu sebeple de kadim tanrı'ya kurban edilmekten kaçmaya çalışmaları.

her sene düzenlenen gelenek hâlâ devam ediyor. on dört yaşına basmış olan çocuklar her yaz geldiğinde o denize uğurlanıyorlar. fakat yıllardır bu iş bahsedildiği gibi yürümüyor.

kasabanın cebi doldurulmuş keşişlerinden birisi çıkıp soylarının devam edebilmesi için tüm çocukların kurban edilmemesi gerektiğini, bazılarının burada kalmasına izin verilmesini savundu. çoğu insan da onun bu fikrine katılarak alkış tuttu. fakat işler tam da o noktada karışmaya başladı.

hangi çocuklar kalacak? kalanların ayrıcalığı ne? sandığa girecekler neden daha değersizleşiyor? ve tüm bunlara kim karar verecek?

hane içinde, tarlada bambu keserken, nehir kenarında çamaşır yıkarken, hatta ve hatta çocuklar kumsalda kabuk toplarken bile en çok tartışılan konu oluyor bu. kimisi kalabileceğine seviniyor, kimisi de kendini daha yalnız hissediyor. beraber gideceklerine söz veren çocuklar var o tahta sandığın içine. felix ve jisung gibi.

ilk duydukları günden beri alışmaya çalışıyorlar ömürlerinin ellerinden alınacağına. hazmetmek çok zor, öyle zor ki geceleri uyku tutmuyor ikisini de. gerçi yalnız değiller. geceleri patricia'nın hiçbir çocuğunun gözüne bir gram uyku girmiyor yıllardır. can çekişiyorlar tahta üzerine serdikleri örtülerin üzerinde uzanırken. kışın bile ter içinde kalıyor, yazınsa kavruluyorlar.

pek de zavallılar, kimse umursamıyor onları. aileler çocuklarının sadece belli bir süre misafir olacağını biliyor evlerine. bu yüzden yenilerini getiriyor dünyaya. bir ihtimal diyor herkes. bir ihtimal bizim çocuklardan biri de seçilir bir gün ve o sandığa girmez. bizimle burada kalır, ömür boyu işçi olur. kan ter içerisinde çalışır, boğazımızdan iki lokma fazla geçer.

peki bu çocukların kalmalarına izin veren kim diye sorarsanız onun da bir cevabı var; kasabanın en yaşlısı olan başka bir eski şaman.

yaş çok büyük bir önem taşıyor saygı bakımından, insanlar 'kadim gün' olarak adlandırdıkları o tarihi cezalandırıcı günü canlı görmüş kimseleri arıyor. bir peygamber muamelesi yapıyorlar onlara. dini karakterlerin gelip hayatlarını mahvettiği bu halk, hâlâ ve hâlâ onlara sempati besliyor. kendi bacaklarından asılmayı seçip sürüden ayrılmıyorlar.

patricia iyisi ile kötüsü ile katlanılmaz bir yer.

yaşlı şaman kasabanın varlıklılarının cebini doldurması ve birkaç torba daha fazla pirinç yiyebilmek için özellikle onların çocuklarının gitmesine engel oluyor, kadim olanın o çocukları istemediğine dair yanlış söylentiler yayıyor halka. insanlar ise ilk başta inanmasalar bile tarla sahiplerinin yapabileceklerinden çekinip susuyor, kendi çocuklarının uğradığı haksızlığa razı geliyor.

tabi her zaman olmuyor bu işte sınıf kayırmacılığı, diğer sıradan ailelerden de gönderilmemek üzere seçilmiş çocuklar sa oluyor. şu an yaşayan gençlerin hepsi de onlardan oluşuyor. bir ekmek kırıntısı kadar da olsa insanlarda umuda yol açıyor. umut ise olasılıkların çoğalmasını daha fazla çocuk dıümyaya getirerek sağlamaya çalışıyor. halbuki günün sonunda ortaya sandığa hapsedilecek daha fazla can çıkıyor.

Patricia'nın Çocukları ; JilixWhere stories live. Discover now