SOKAK LAMBASI

2.Bölüm yeni başlangıçlar

🎵Rei -Şehir Lambaları

İyi okumalar dilerim oy vermeyi unutmayın sizi seviyorum. 😊

🛫

Gözlerimi açtığım da uçak daydım hala kolumdaki saate bakarak saatin 17.20 olduğunu gördüm. Ve 1 saat olmuştu uçakta'yım hala Fransa'dan yola çıkmıştım İstanbul'a bir anda olan karardı aslında yılar sonra gelmem her kesi başta ailemi şaşırtacak ama çok mutlu olacaklar.

Biliyorum lavaboya gitmem gerekiyordu karnım da olan kemeri açarak ayağa kalktım. Yürüyerek ilerideki bayan hostesin yanına gittim.

"Merhaba" gülümseyerek

"Merhaba nasıl yardımcı olabilirim."

"Lavabonun ne tarafta olduğunu bilmiyorum yardımcı olursanız sevinirim." gülümseyerek yanıt verdim.

Kısa saçlı hostes oldukça kibar bir bayana benziyordu samimi içten gülümsemesiyle konuştu.

"İleride yürüdüğünüz de karşınıza çıkacak hanım efendi."

gülümseyerek "teşekkür ederim"

yanından ayrılarak yürüyerek Lavabonun kapısının önüne gelmiştim. İçeriye girmek için kolu açmaya çalıştım ama olmadı kapı kilitlenmiş'ti "kahretsin"
Sinirle söylenir Ken karşımda duran erkekler lavaboya bakıyordum. Kimse girmemişti çıkmamıştı büyük ihtimale kimse Yoktu içeride olsaydı ses gelirdi. Cesaret ederek erkekler lavabosuna girdim.
İlk olarak tuvalete girdim.

Çıktıktan sonra elimi yıkadım ve tam çıkacağım sırada arkamda birinin durduğunu fark edim.
Bana doğru yaklaşıyor du çığlık atıcaktım ki hiç tanımadığım. Bu kişinin elleri dudaklarıma baskı uyguluyordu çırpınmaya çalıştım bırakmıyordu bacağına bir tekme atıcağ'ım sırada bacağımı tutu ve beni duvarla kendi Arasında sıkıştırdı. O an yüzünü göre bildim bir şey diyimi adam çok iyi çekici yüz hatları vardı. birbirimizin yüzüne bakıyorduk nefesi boynuma çarpıyordu evet o kadar yakındık ki ellerim üstümden itmek için göğsüne baskı yapıyordu.

"Bırak sana beni sapık"

bir an da kahkaha atı ben anlam vermeye çalışarak bakıyordum.

"Sapık haa"

ve yine kahkaha atı sinirle

"evet sapık bırak beni dedim"

"Naparsın" güldüm

"yapınca görürsün"

yüzüme bakarken bacağına tekme atım sert atmıştım onu kendim den ittiğim de koşarak kapıya gittim. Çıkacağım sırada beni elim den tutarak hızlıca kendine çekti boyu benden uzundu baya uzun du.

"Burada ne işin var söylemedin"

"söylemem mi gerekiyor du"

"evet"

" o neden "

"of benim canım öyle istiyor ve söyleyene kadar burdasın"

Ciddiyim der gibi bakıyordu

" seni tanımıyorum"

güldü

" haa sen benimle tanışmak istediğini söylesene"

"Ne saçmalıyorsun sen"

"öyle inkar etme güzellik"

uçak salanıyordu ve ben yere düştüm beni belim den tutu ama o da düştü benimle hiç tanımadığım adam üstüme düştü ikimiz de birbirimize bakıyoruz. Şaşkınlıktan kirpiklerimi üst üste kırptım yanaklarım utandığım için kızarmıştı. Uçak daha çok sallanmaya başladı o kadar korkuyordum ki elim bir den yüzüne gitti.