"Kız aman Allah korusun Anam!" Roza isyanla konuşup yataktan kalkarken ağır adımlarla aynanın önüne geldi. Eline nemlendiriciyi alıp yüzüne sürerken aynada bakışları da bendeydi.

"Xudeyo (Allah'ım ) Kürtlere bebek gibi surat vermişsin şu patlıcan gibi burun oluyor mu hiç, bu bebek gibi surata." Roza'nın isyanlı sesi ile gülmeye başlarken kınayan bakışlar atmakla meşguldü bana.

"Yalan mı kız? Baksana yüzüme, bu burun olmasa Ünlülere taş çıkartırım."

"Anladık güzelsin yeter Roza, Kendini övüyor musun gömüyor musun beli değil." Gülmelerim arasında söylediğim sözler ile sessiz kalıp başını sallarken nemlendirici kremi makyaj masasının önüne bırakıp dolaptan pijama takımını çıkardı.

"Annem yarın Dilda hazırlansın Didar ağabey ile çarşıya çıkacaklar dedi." Roza'nın sesi ile bakışlarım tekrardan Roza'ya kayarken Sessiz kalıp başımı salladım.

Elimdeki çiçeğe bakışlarım kayarken Hafif doğrultup çiçeği komodinin üstünde olan kitabımın arasına koydum.

~

Derin bir nefes alıp geldiği meyhaneye baktı buğulu gözlerle. Hemen yanında çocukluk arkadaşı Miran otururken Miran sorgu dolu bakışlarla bakıyordu Aram'a.

Bir gün olsun anlamamıştı Aram'ı. Şu an niye burda olduğunu,niye kendisini çağırdığını bile bilmiyordu.

Tek bildiği Kardeşi dediği adam çok hata yapmıştı.

"Ee Aram konuşmayacak mısın? En son soru soran Miran ile Aram'ın bakışları Miran'ı bulurken sıkıntılı bir soluk alıp elindeki viski dolu bardağı yudumladı.

"Dilda bu akşam sözlendi." Hemen ardından söylediği sözler ile Miran'ın kaşları çatılırken Dilda'nın ne alaka olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Ee bundan sanane keka(kardeşim) ? Evli barklı adamsın. Kızda bekar ister evlenir ister evlenmez." Miran'ın söyledikleri ile Aram tüm bedeninin sinirden titrediğini hisederken elindeki bardağı sertçe masaya bırakıp Miran'a döndü.

"Dilda Benim Miran. İstiyorsa gitsin şimdi şu dakika evlensin. Lakin onun yeri benim yanım. Er yada geç ait olduğu yere, bana gelecek!" Aram'ın sert ve öfke dolu sesi ile çoğu masada oturanların bakışlara Aram'a kayarken Aram hiçbirini takmadan öfkeli bakışlarını Miran'dan çekmiyordu.

Miran duyduğu sözler ile sıkıntılı bir soluk alırken gerçektende Aram'ın psikolojik tedaviye ihtiyaç duyduğundan emin oldu.

"Keka(kardeşim) o kadar seviyorsan evlenmeseydin?" En son dayanamayıp söylediği sözler ile Aram'ın bakışları daha da sert bir hal alırken Aram Miran'a yaklaşıp konuştu tekrardan.

"Mecburdum ulan! Ailemi yok mu saysaydım? Asmin ölene kadar benle olacak.Onun yanı nasıl benim yanımsa Dilda'nın yanıda benim Yanım!" Aram'ın öfkeli sesi ile bıkınca bir nefes alan Miran masanın üstündeki telefonu eline alıp ayağa kalktı.

Daha fazla bu saçmalıkları dinlemeyecekti.

Aram kafayı yemişti.

Olmayacak şeyler istiyordu. Ve unuttuğu bir şey vardı. Aram şu an sözlü bir kadına göz koymuştu.

Elini hafif Aram'ın omzuna vurup sandalyesini çekti.

"Hayde keka şevbaş. Daha fazla saçmalıklarını dinlemeyeceğim." Söylediği sözler ile Aram'ın cevap dahi vermesine izin vermeden yavaş adımlarla uzaklaştı masadan.

Yürek Yangını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin