YENİ BİR EV

27 5 0
                                    

Sabah çok işim olduğu için erkenden kalktım. Kalktım ve biraz gerindim.

Camlardan içeriye gün ışığı giriyordu. Zaten yaz olduğundan sıcak olan havayı daha da sıcak yapıyordu. Rüzgar girsin diye camları, balkonun kapısını ve camlarını açtım. Ama hiç rüzgar yoktu. bir meltem bile...

Ancak rüzgarı bekleyemezdim. Sıcak havaları sevmesemde eve eşyalar gelmeden her yeri silip süpürdüm. İşim bittikten sonra elime telefonumu aldım. Bildirm gelmişti. Kamyon 16.30 gibi gelecekmiş.

Ama saat daha yeni 10 oluyordu. Birkaç kağıt işim olduğu için -elektrik su doğalgaz açtırmak gibi- evden çıktım.

Çokta bahsetmeye gerekecek bir şey yoktu. Sıkıcı olan birkaç iş ve biraz para harcadıktan sonra işim bitmişti. Yarın -suları vs.- açacaklarmış. Banyo yapmak istiyordum. Fakat sanırım beklemem gerekecek. Eve doğru yola koyuldum.

Eve yaklaşmıştım ki karnımın guruldadığını hissettim. Pekala kendine çok bakabilen biri değildim. Zaten bu yüzden önceden yerleşmiştim. Hem uzaklaşabilmek hem de en azından kendime bakabilmeye alışmak. Fakat daha ilk günden yemek yemek aklımdan çıkmış.

Etrafıma biraz baktım ve şansıma tam karşıdaki sokağın köşesinde bir market vardı. Hızla oraya girdim ve bir kraker aldım. Ayrıca evde su olmadığı için içmeye su ve birkaç gerekli şey daha derken cebimde sadece 150 TL kalmıştı. Şaka gibi daha ayın başıydı.

Marketten çıktım ve krakeri açıp bir iki tane ağzıma attım. Napacağımı düşünürken nerdeyse eve varmıştım ve fark ettim ki apartmanın önünde bir kamyon duruyordu. Eşyaları getirmişlerdi. Saat dörttü. hava daha çok aydınlıktı ve aslında eşyaları yarım saat erken getirmişlerdi.

Daha fazla bekletmemek için hızla yanlarına gittim. Başta trafik varmış ama sonra açılınca beklediklerinden erken gelmişler. Kamyonu açıp işlerine koyulmaya başladılar.

Bende kapıyı açmak için hızlıca önden gittim. eşyalarım parçalar halinde olduğu için  asansörü kullanıcaklardı. Bu sayede daha kolay olurdu. çünkü asansör oldukça genişti. Neyse, evin kapısını açıp bıraktım ve gidip kutuları bir kenara bıraktım. Marketten aldıklarımı da hızlıca yerleştirdim.

İlk önce büyük olanları taşıdılar. Dolap, kitaplık, yemek için bir masa, yatağım ve kitap okurken her zaman oturduğum tekli yuvarlak koltuğum. Sayınca aslında oldukça fazlaymış.

Bunlar bitince geriye sadece kutular kalmıştı ve oldukçada fazlaydılar. Eşyaların hepsini salona koydurtmuştum. Çünkü odam küçük olsa bile kendim ayarlamak istiyordum.

Odam diklemesine uzundu ve penceresi yoktu çünkü yanında başka bir evin odası vardı. yatağımı odanın sağ tarafına yasladım. ve üstüne bazasını fln koyup örtülerini serdim. Örtüleri kutudan çıkarsam bile çokta aramadım çünkü kutuların içinde ne olduğu hakkında üstlerine etiket yapıştırmıştım.

bir süre sonra~

yaklaşık bir buçuk saat geçti ve taşınma işlemi bitti. geriye sadece benim açıp yerleştirmem gereken eşyalar kaldı.

Taşımacılara babamın attığı paradan ödedim ve onlara teşekkür edip yolladım.

Onlar gittikten sonra tam kapıyı kapatıyordum ki karşı kapı açıldı.

~ Together ~Where stories live. Discover now