1-1.Dalga

21 1 0
                                    

Jenny Farewell,kardeşi Marcus'un huzursuz ve uykulu mırıltılarıyla uyandı.
"Abla...Ablaaa...haydi kalk...Okula geç kalacaksın."dedi Marcus.Jenny huzursuzca Marcus'a döndü.Kahverengi saçları kıpkırmızı yüzüne yapışmıştı."Tamam"dedi uykulu bir sesle.Kalkıp üstünü giyinmesi biraz uzun sürdü çünkü hala ayakta uyuyordu.Kahvaltı masasına oturduğunda babası da kahvaltı ediyordu."Günaydın,tatlım"dedi babası,Jenny'e."Haydi,kahvaltını yap bakalım.Servisin birazdan gelir."
Jenny,isteksizce kahvaltısını yapıp aşağı indi ve Marcus ile beraber servisi beklemeye koyuldu.Servisi gelince bindiler ve Jenny,arkadaşı Annie'nin yanına,Marcus ise Lucas'ın yanına oturdu.Yolun yarısında Annie,Jenny'e "İyi misin,Jenny?"diye sordu."Hala yorgun görünüyorsun."
Jenny,"Ha,ben mi?"diye mırıldandı."Ben iyiyim,sadece..."konuşmalarını,arka koltuktan gelen şiddetli bir darbe böldü.Bu koltukları sarsan darbeyi,arka koltuktan gelen kıkırdamalar ve kahkahalar takip etti.Terra Machiel'dı bu.
Annie,hiddetle dizleriyle koltuğun üzerine çıktı.Terra hala gülüyordu"Ayy...Kusura bakmayın hanımefendi,sizi rahatsız ettim sanırım."dedi alaycı bir sesle."Bir gün elimde kalacaksın."dedi Annie,tehditkar bir sesle."Ve seni yanındaki çömezin de kurtaramaz."
Bu sefer Terra'nın erkek arkadaşı Tom araya girdi "Hey,ağzını topla!"dedi Annie'ye.Jenny,tartışmanın daha ileri gideceğini hissetmiş olacak ki Annie'yi gömleğinin yakasından çekip koltuğa oturttu.Kız,sinirden kıpkırmızı kesilmişti.'Tamam,sakin ol"dedi Jenny,arkadaşına.Bir süre sonra okula vardılar.Mardivenlerden çıkarken Annie,hala sakinleşmemişti.İlk teneffüs kütüphaneye giderken arkalaraından yine o alaycı ses duyuldu."Vay,vay,vaay...Şuna da bakın,Farewell okuma yazma öğrenecekmiş."dedi Terra,yanında da Tom vardı.Bu sefer arkasını dönen Jenny oldu."Bizi rahat bırak ,Terra"dedi hiddetle."Bunu neden benden istiyorsun?"dedi Terra."Sana kafayı takmış olan ihtiyar babandan isteyebilirsin bunu."
Annie tam da Terra'nın suratının ortasına yumruğu indiriyordu ki Jenny onu durdurdu.Jenny kıpkırmızı olmuştu,hızlı hızlı nefes alıp veriyordu.Yumruklarını sıkmıştı.Terra,bunu farketmiş olacak ki"Ne oldu,yoksa beni mi döveceksin?"diye sordu."Annen sana başkalarıyla kavga etmemen gerektiğini öğretmedi mi?"
Terra bunu söylediği anda,Jenny'nin gözbebeklerinin yok olmaya başladığını bir tek Annie fark etmişti.Terra,pişman olmuş gibi ekledi."Ah,doğru ya...Senin annen YOKTU,değil mi?Zavallı Nora,kesin senin gibi bir ucubeye bakamayacağını bildiği için kendini asmıştır."
Annie,Jenny'nin göz bebeklerinin tamamen yok olduğunu fark etti.Birden ,çok ama çok güçlü bir dalga, koridordaki herkesi yere düşürdü ,Terra,yı ise koridorun öbür ucuna fırlatıp kocaman bir çiviye sapladı.Terra Machiel'in hareketsiz bedeni,yamulan çividen aşağı kayarken,sessizliği bir tek Terra'nın yere düşerken çıkardığı kanın sesi bozdu.Bir anda herkes,sadece ayakta kalan,gözbebekleri yerine gelmiş Jenny Farewell'a bakıyordu.Jenny,bir süre karşıdaki cesede baktı,ardından yere serilen öğrencilere.Derken o da yere yığıldı.

Jenny Farewell Ve Kasabanın LanetiTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon