Ölülerin Hakimi ölümü reddedip dünyayı kasıp kavuruyor.
Her şey silinir, her şey yok olur ama o asla...
Bu var olan League Of Legends isimli oyunun, Mordekaiser isimli şampiyonunun hikayesinin devamıdır tamamı ile hayal ürünüdür.
Mordekaiser kendisini uyandırdıkları demir ritüel kazanına baktı. Ona dokunup soğuk metali bünyesine kattı. Mahzenden çıktıktan sonra etrafına bir bakış attı. Her yer güneşli her yer neşe doluydu. Bu kabul edilemezdi kendisi yalanlarla dolu bir hayat , herkes için iyi olamazdı.
Hırsı yine eskisi kadar büyüktü; fakat bu sefer, yaşarken aklının ucundan bile geçmeyecek kara büyülerden güç alıyordu. Mordekaiser büyücülerin korku dolu, dağılmakta olan ruhlarından kendisi gibi bir ölüm imparatoruna layık bir silah olan gürzü Alacakaranlık'ı yaptı.
Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
Alacakaranlık hükümdarının ona verdiği emirlerle hareket edebilen, ölümlülerin ruhlarıyla donatılmış Tanrıları bile öldürebilecek kadim bir silah haline geldi.
Mordekaiser dünyayı kasıp kavurmak için ilk gereğinin bir askeri ordu olduğunun farkına vardı.
Bunlar zihninin içinden geçerken oyun oynayan iki çocuk Mordekaiser'in önünden geçtiler. Mordekaiser'in parlak zırhı çocukların dikkatini çekmişti.
Alice -Ş..şey merhaba, sizi d-daha önce hiç görmemiştim.. dedi küçük kız Noyan-Aptal olma Alice gidelim buradan şuna bak çok korkunç.. gözleri... gözleri yok Alice- Dur Noyan hiçte korkunç değil.. Noyan-Bayım siz.. kimsiniz ? Mordekaiser yavaşça eğildi ve çocuklara şunu fısıldadı: Ölülerin Hâkimi
Çocuklar bu metalden ve çok korkunç olan bu adamın neden böyle bir zırha sahip olduğunu çok merak ediyordu... Oysa Ölüler Aleminin fısıltıları kulağını doldururken ruhlar solup gidiyordu ama o silinmeyi reddediyordu. Bu Miğfer bu zırh bunu anlatıyordu
Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
Çocuklar yavaş yavaş Mordekaiser'den uzaklaşmaya çalıştılar
-Siz....Hizmetime gireceksiniz
Çocuklar daha hiçbir şey diyemeden Mordekaiser Alacakaranlık'a hükmünü verdi...
-Parçalan!
Devasa gürz kara bulutları beraberinde getirdi. Çocukların son gördüğü şey ise yeni hükümdarlarının bitmek bilmeyen metal sesi ile yeni efendilerinin kendilerini çağırdığıydı...
Böylece, ölümlü dünyayı ikinci kez fethetmeye başladı...
Ölüler Âleminin ebedi hükümdarı dünyaya korku salmak için sayısız fetih gerçekleştirdi.
Düşmanlarına göre hortlak yalnızca katliam ve yıkıma önem veriyordu. Acımasız seferleri, kuşaklar dolusu insanın canını alıyordu...
Tabii Mordekaiser'in planı bundan çok daha öteye gidiyordu. İmparatorluğunun merkezine Ölümsüz Hisar'ı inşa etti.
Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
Pek çok kişi yapının sadece bir saraydan ibaret olduğunu sanıyordu ama kimileri, sakladığı sırları öğrenmeyi başardı. Mordekaiser ölümle ve ruhlarla ilgili tüm yasaklı bilgileri edinmeye ve yaşamdan sonraki âlemi... ya da âlemleri anlamaya karşı büyük bir açlık duyuyordu.
Bu süreçler yaşanırken Mordekaiser kendine sayısız yardımcı ve ast edinmişti, Bunlardan biri Le Blanc'tı
Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
Le Blanc, kökeni Noxus'un kuruluşundan çok öncelere dayanan bir hizbin kalıntısı. Bu örgüt yüzyıllar boyunca güçlü ve zengin kişileri saflarına katarak gölgelerden bin bir entrika çevirdi. Elebaşlarının geçmişini çoğu üye bilmez. Ama kimi üyeler, darkinlerin zaten kırıp geçirdiği topraklarda bir de Demir Hortlak'a karşı mücadele vermeye çalışan dağınık barbar kabilelerine yardım eden bembeyaz tenli bir büyücü kadını anlatan efsanelere rastlamış.
Bu kadar büyük bir despotluk ona elbette sayısız düşman kazandırmıştı. Ölülerin Hâkimin'i sonunda şaşırtıcı bir şekilde Noxii kabilelerinin kurduğu bir ittifak üyesi karşılamıştı...
L-Buraya kadar Hortlak..* Hafif bir kahkaha*
Mordekaiser yavaşça kadına doğru döndü...Kolundaki Siyah Gül dövmesi tanıdık geliyordu...
-Kimsin sen ?
Kadın asasını Mordekaiser'e doğru uzatır...Bu esnada cüppesinin şapkası yere düşer
L-Genelde.. LeBlanc derler
Mordekaiser kadına sadece bakıyordu...
*gözleri yaşarır* Çocuklarımı benden aldın.... Senin yüzünden... Sırf onlar için ne kadar acı çektim... Sen bir katilsin...*hıçkırır*... Şimdi BEDELİNİ ÖDEYECEKSİN!
L-SEVERİNG THE TİE!!!!!
Kadın Mordekaiser'i bu dünyaya bağlayan bütün bağların hepsini kopardı ve boş demir kabuğu gizli bir yere sakladı.
Mordekaiser böylece maddi âlemden sürgün edildi. Ama kimsenin bilmediği bir şey vardı: Mordekaiser HEPSİNİ planlamıştı...
