“Hoşuna gitti, ilk kez güldüğünü gördüm o da gecelik seçerken” dedim sessizce.

Gözlerimin içine bakıp beni dahada sinirlendirircesine sırıttı. Deli olacağım şimdi az kaldı. Cevapda vermiyor.

“Cevap versene sana gülmedim falan de salak mısın” dedim.

“Şşşt düzgün konuş benimle” dedi uyarırcasına ve devam etti “Tabi sana güldüm, giyince daha çok gülecem bir hafta sonra” dedi sırıtarak.

Dediğiyle kalakaldım. Sinir katsayım daha çok arttı ve diyecek birşey bulamadığım için sinirli sinirli önde yürüyen annemlerin yanına gittim.

Azad Şiroz'un Ağzından

Sinirli sinirli önden gidişini izledim. Bu haline gülmemek için kendimi zor tuttum. Bana buldukları kızın çocuktan farkı yoktu. Dilan'ın her an ne diyeceğini ne yapacağını bilemiyordum, kestiremiyordum. Onu çözebilsem artık ona göre ağırlığımı koyacaktım.

Gelinlik, damatlık falan bulunan üç katlı bir mağazaya girdik. Kuzenlerime falanda burdan almışlardı. Kaliteli güzel bir mağaza olduğu için bizimkileri buraya getirdim.

Aydın Bey bizi karşıladı. Önceden ona ölçülerimi vermiştim. Üç tane takım göstermişti bana ve denemek için kabin odasına gittim. Takımı giydikten sonra bekleme yerinde oturan bizimkilerim yanına ilerledim.

“Oyy, aslanım çok yakışmış” dedi annem.

Kız kardeşlerimde gelip takıma baktılar memnun olurcasına. Dilan ise sadece süzdü. Yüzünden beğenip beğenmediği belli olmuyordu.

“Bu iyi düğün için. Kına için olanı deniym birde” dedim ve deneme odasına ilerledim.

Beğenip beğenmemesi zerre umrumda değildi ama başka herhangi bir kız görse beni böyle dibi düşerdi. Dışarda bir sürü kız benimle birlikte olmayı isterken, Dilan'ın bu isteksizliği ve sanki benden nefret edişi egomu zedeliyordu.

İkinci takımı da giyip karşılarına çıktım. Belki yüzünden birşey anlarım diye ilk Dilan'a baktım. Nefesi hızlanmıştı sanki, göğsü inip inip kalkıyordu beni izlerken. Onun bu haliyle alay ederek sırıttım.

“Karımda bunu çok beğendi, kına için bu takım uygundur Aydın” dedim.

Sinirlenerek kalktı yerinden “Su alıcağım” dedi ve gözlerini devirerek gitti.

Beni beğendiğinden emin oluyordum artık yavaş yavaş. Niye belli etmek istemiyordu duygularını o konuda hiç bir fikrim yoktu. Egosundansa da bir hafta sonra koynumda yatıcak neyin egosu. Bu hareketleriyle benden sadece çok çeker. Azad Şiroz'a bu tavırlar sökmez çünkü.

Dilan'ın Ağzından

Dilan çocuğun ağzının içine düş Dilan. Zaten havasından geçilmiyor havası batsın. Sende götünü arşa çıkar salak Dilan. Kasanın ordaki kızdan soğuk su istedim.

“Çok şanslısın, Azad'ı tanırım normalde tarzı değilsin ama kapmışsın çocuğu, aa yoksa görücü usulü mü” dedi görevli kız elime suyu verirken.

Ne saçmalıyordu ya bu kız. Azad'ı nerden tanıyordu pardon!?

“Pardon anlayamadım nerden tanıyorsun.”

“Birkaç kez takılmıştık, Antep küçük yer kime niyet kime kısmet” dedi.

“Şaşırmadım tatlım takıldığı kız olmana. Bu arada görücü usulü değil.” dedim ve sahte bir gülümseyle bitirdiğim suyun bardağını eline tutuşturarak arkama bakmadan annemlerin yanına gittim.

İSWhere stories live. Discover now