Yalancı töre serisinin ilk kitabı
Giriş notu; Hikayemde 'berdel' adı altında bir kadının zorla sevmediği bir adam ile evlendirilmesi, küfür, şiddet ve cinsel içerikli ögeler bulunmaktadır. Rahatsızlık duyacağınızı bildiğiniz kitaplara kötü yorumlar...
Bu bölümde 18+içerikleri barındıran sahneler mevcuttur.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Acı üç harf ile tasvir edilir fakat okunuşu ve yazımı kısa olmasına rağmen içerisinde çok fazla anlamlar barındıran bir kelimedir. Nasıl ki hücreler insan vücunun temelini oluşturan yapılardan biri ise acı da insan ruhunu oluşturan yapıların en başında gelmektedir. Ne kadar aksini iddia etsekte bu Dünya'ya ilk gözlerimi açtığımız andan itibaren duygularımız ile hareket etmeye başlarız. Yapımız gereği o an hangi duygu durumu içerindeysek eylemlerimizi sonuçlarını düşünmeksizin ona göre gerçekleştiririz Ama sonucu düşünülmeden gerçekleştirilen her eylemin büyük bir hata sonucu yapılması vardır ki bu duguları ile hareket eden biz insanlar için çok zor bir durumdur çünkü acıdan daha kuvvetli, daha can yakıcı, daha perişan eden bir duygu varsa o da pişmanlıktır.
Mihriban çift kişilik yatağının karşısında bulunan makyaj masasının yumuşak koltuğuna oturmuş, dalgın bir şekilde solgun ve ıslak siyah saçlarını tararken, ifadesiz bakışları ile orantılı küçük aynadan kendisini seyrediyordu. Çok değil daha iki saat önce uğruna canını bile vermeye hazır olduğu kocası tarafından öylesine aşağılanmış ve hor görülmüştü ki adeta o zaman diliminde ruhunun bedeninden kopması için Rabbine yalvarmıştı.Bir hata yapmıştı geri dönüşü mümkün olmayan ve genç bir kızın hayatının tümüyle kararmasına yol açacak türden korkunç bir hataydı bu üstelik. Yalancı, düzenbaz, dolandırıcı kardeşi ile anlaşarak onun kaçmasına yardım etmiş, kendisini ailesinin evinde gördüğü eziyetten, ayyaş kuzeni Vedat ile evlenmekten kurtaran ve yepyeni bir hayat şansı sunan, aşkı sevilmeyi öğreten adama kocasına ihanet etmişti.
Pişmandı. Yüreğinde sanki cehennem ateşleri yanıyordu ama erkek kardeşi ile o kanlı anlaşmayı yaparken, görümcesi Rana'nın hayalleri, masumluğu ve hayatı elinden çalınmış bir şekilde o boş odada yattığını nereden bilebilirdi ki? Babası tarafından tehtid edilmişti. Berzad Amed kızı Mihriban'a attığı fotoğraflarda kenidisini kaybetmiş bir şekilde diğer iki kızı sera ve Songül'ün başına silah dayamışken öylesine ciddi ve kararlıydı ki, Mihriban'ın babasının onu zorladığı gibi erkek kardeşinin kaçmasına yardım etmekten başka bir çaresi kalmamıştı. kocası gerçekleri öğrenmeseydi bile genç kadın sevdiği adama olanları mutlaka aynı gün içerisinde anlatacaktı ama görümcesi Rana'nın başına gelenler ve çalışma odasında bulunan kameradan izlediklerinden dolayı olsa gerek, Mirhan daha bir hafta önce aşık olduğunu söylediği kadını dinlemek şöyle dursun ona hakaretler ederek, hem bedenen en çokta ruhen büyük zararlar vermişti.
