I. bölüm

210 61 25
                                    

Anneniz sizi seviyorsa siz onu daha çok sevin. Bu hayatta kimse sizi anneniz gibi sevmez.

-Avin

-Avin

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

I. bölüm

Adam kadını terk edip gitti,
Kadın duygularını terk edip gidemedi.


Anneler kendi çocuklarını neden sevmezlerdi?
Kendi kanından olan, dokuz ay boyunca karnında taşıdığı çocuğunu neden sevmez bir anne?

Aklıma hiçbir sonuç gelmiyordu. Belki de annem benim dış görünüşümü sevmemişti. Olabilir miydi? Bir anne kendi çocuğunun dış görünüşünü sevmediği için mi bu kadar çok kendi çocuğuna karşı nefret besliyordu.

Annemin aklından geçen düşünceleri bilemezdim. Sözleriyle, aklının bir olduğunu bilmiyordum. Bilemezdim.

Kafamı gökyüzüne kaldırdığımda küçük damlalarla yağan yağmur yüzüme vurdu. İlkbahara girdiğimiz için etraf yeşilenmeye başlamıştı ve etrfta güzel bir toprak kokusu vardı.

Islak çimenlerin üzerinde otururken yıllarca görmediğim annem aklıma gelmişti. Düşüncelerimi ne kadar da kabul etmesem de annemi özlüyordum. Ben onun oğluydum, onun bir parçasıydım. Beni sevmese de onu özlüyordum.

Anneme sarılmak, kokusunu iyicene içime çekmek istiyordum. En çok beni sarsan ise isteğimin asla olmayacağının gerçeğiydi.

Gökyüzüne bakmaya devam ederken bana doğru yaklaşan adım seslerini işittim. Kafamı çevirip kimin geldiğine bakmadım. Kimse bana gelmezdi, çünkü ben değersiz ve yalnız olan o adamdım.

Hemen yanı başımda duran yırtık botlara küçük bir bakış attım. Bu botları görmüştüm. Birkaç gün öne yazdığım mektubu teslim etmesi için, mektubu verdiğim postacının ayakkabılarıydı bunlar.

Sakince gözlerimi adama çevirdiğimde benden fazlasıyla çekindiğini gördüm. Dudaklarımı yaladım ve konuştum. "Mektubumu teslim ettiniz mi?" Kafasını salladı fakat yüzünde karmaşık bir ifade vardı. Ensesini kaşıyarak, "Teslim ettim efendim fakat hanımefendinin posta kutusunda onlarca posta vardı. Postalarına bakmadığı kesin." Dedi.

Yüzümü asmak istemesem de duyduklarım yüzümü asmama neden oldu. Lanet olsun ki o mektupların hiç birini okumayacağını biliyordum.  Posta kutularına bakacaktı ve önemli gördüklerini alacaktı.  Mektuplarımı biriktirip, daha sonra yakacaktı.

kalbi çürük kadın ve değersiz adam Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt