is this.....her?

413 57 50
                                    

Başımdaki havluyla beraber merdivenlerden indiğimde duyduğum seslerle mutfağa ilerledim.

Katsuki'nin evine geleli yaklaşık yarım saat olmuştu,hasta olmamak için kısa bir duş almıştım.Üstüme geçirdiğim bol tişört ve şortla dolanıyordum.

Karşımdaki üstü çıplak bedenin karıştırdığı yemeği görerek güldüm.

Üstü çıplak bedenin.

"Makarna mı? Çok yaratıcısın gerçekten." dediğimde üstü çıplak bir şekilde ocağın altını kısıp bana bakmadan konuştu.

"Evden atarım bak."

"Hipotermi geçiririm dışarıda ölürsem hayatın boyunca vicdan azabı çekersin." Gülüp cevap verme gereksiniminde bulunmadığında ofladım ve zıplayarak tezgaha oturdum.

İzlediğim bedenin bakışları direkt açıkta olan bacaklarıma kaydıktan sonra tüm vücudumu turlamıştı.İster istemez kendimi sıktığımı fark ettiğimde rahatlamaya çalıştım.

Bunları hepsi üstü çıplak beden yüzündendi.

"Makarnaya gerek kalmadı ya." dediğimde sonunda bakışlarını çekebilen Katsuki cevap verdi.

"Ne?"

"Beni yedin diyorum makarnaya gerek kalmadı." diyip gülmeye başladığımda o göz devirirken gülmem daha da arttı.

Evet Izuku böyle devam. Çok iyiyiz. Çaktırmıyoruz. Sıkıntı yok. Karşında üstü çıplak bir Katsuki olabilir. Bu herkesin başına gelebilir.

Gelmesin mümkünse.

Sonunda sakinleştiğimde o da yemeğin altını kısıp süzgeçi çıkarıyordu.Bu sırada ben de sıkılmış bir halde onu izliyordum.Bu süreçte üst bedenine kayan bakışlarımı fark etmemesi imkansızdı ama umurumda değildi.Soyunmasaydı o zaman??

"Katsuki."

"Hmm?"

"Sana bir fıkra anlatayım mı?" dediğimde onaylarcasına başını salladı.

"Bakalım yine intihar etmeme sebep olacak ne anlatacaksın." Söylediğine göz devirdikten sonra konuşmaya başladım.

"Evli bir çift varmış. Adam her iş çıkışı kadına takılar,yüzükler,çiçekler alıyormuş.Kadın evin kapısını açtığı gibi hemen kocasının eline bakıyormuş.Bir gün adam bir şey getirmemiş ve kadın bomboş ele baktıktan sonra adama bakmış.Ne demiş?"

Katsuki tek kaşını kaldırarak sordu.

"Ne demiş?"

"Senin gözün şaşıymış demiş. Adam da demiş ki bunca zaman elime bakmaktan onu bile fark edemedin.Öyle yani bu akşam intihar edeceğim." diyip gülmeye başladığımda Katsuki de kendini tutamayıp gülmeye başlamıştı.

"Izuku salak mısın ya çok arıyor musun bunları?" Dudağındaki düşmeyen gülümsemesiyle sormuştu bunu.

"Yok aslında geçen annem anlatmıştı." Ciddi ciddi cevapladığımda yine gülmüştü. Başını 'senle ne yapacağım ben ya' dercesine iki yana salladığında göz kırptım.

"Hadi in artık oradan yemek hazır." diyen bedenle omuz silktim. Bir şey söylecek gibi olduysa da vazgeçti.Onun yerine hızlıca bana doğru adımladı ve bir çırpıda kucağına aldı.

"Yok artık haneye tecavüz!!!! Bir saniye ben hane değilim. Özel hayata tecavüz mü oluyor bu?" dediğimde susturmak istercesine belimdeki elini sıktı ve bu şekilde daha çok bedenine yapışmış oldum. Üstü çıplak bedene.

Yapma yanarız.

"İnan seni susturmak için çok yöntemim var ama yemek yememiz lazım." dediğinde içimde bir yerlerde yerinde duramayan Izuku 'ne gibi yöntemler' diyecek gibi olduysa da kendimi susturdum.

Bir şey demeyeceğimi anlamış olacak ki tezgahın üzerindeki tabağı elime verdi. Kendininkini de aldıktan sonra hiç zorlanmadan beni taşıyarak odasına girdi.

Odasına girdiğimiz gibi gözüme çarpan yatağın üstündeki minik kediyle çığırırcasına kucağından fırladım.

"İNANAMIYORUM KATSUKI BU O MU??" diyip uzaylı görmüşcesine ona döndüm.

"Yağmurun altında görüp zorla sahiplendirdiğin kediyi diyorsan evet o." Somurtan suratına kısaca baktım.

Yanıtlamama izin vermeden tabaklarımızı bilgisayar masasına koyduktan sonra— masa dediğime bakmayın kocamandı ki bilgisayar ekranın da bizim televizyon kadar olduğunu varsayarsak normal bir boyuttaydı.—

Katsuki'nin zengin olduğunu sürekli unuttuğumu fark etmiştim.

"Tüm akşam böyle oturmayacaktık herhalde." diyip kendini açıkladığında onaylarcasına kafamı salladım. Ama kucağında kediyle oturan Katsuki görüntüsü ağlama isteğimi körüklüyordu.

Kendi ekranımı açtıktan sonra onun ekranında da göz gezdirmiştim.Rastgele oyunlara bakıyordu ki çoğu silah oyunuydu.

Bu tarz oyunları severdim ama şu an nedense oynamaya hiç hevesim yoktu. Bir anda aklıma gelen fikirle Katsuki'ye döndüm.

"STARDOLL OYNAYALIM MI?" Heyecanımı kontrol edemediğim için sesim biraz yüksek çıkmıştı.İstemsizce yüzümü buruşturdum.

Ortaya attığım fikre şok olduğunu inanamayan bakışlarıyla yeterince kanıtlayan Katsuki'yle omuzlarım düşmüştü. Zevklerimden dolayı çok kez yargılanmıştım ama umursamamayı da öğrenmiştim.

"Ne bakıyorsun öyle? Sen oyna istediğini ben stardoll oynayacağım." diyip önüme döndüğümde tek elimle kucağıma tırmanan kediyi seviyordum.

Yarım dakikadır hareket ettirsem de ekranda gözükmeyen mouse ile kafayı yemiştim. Yandan gelen gülme sesiyle kaşlarımı çatarak sesin kaynağına baktım.

"Yanlış yere bakıyorsun aptal. Ver bana." dedikten sonra elimdekini alan Katsuki'yle göz devirdim. Tabii ki bir düğme aramıştım —o kadar salak değildim—ama yoktu işte.

"Basılı tutman gerekiyor bir süre yoksa algılamıyor."

Zenginin mouse'u bile farklı oluyor cidden.

"Sağ ol." Diyerek elinden aldığımda onu görmezden gelerek tekrardan önüme döndüm.

"Izuku?"

"Efendim?" Ekrandan gözlerimi ayırmayarak cevap verdim çünkü çocukkenki Stardoll hesabımın şifresini hatırlamaya çalışıyordum.

"Ben de senle oynamak istiyorum ama hesabım yok." Diyip saf saf bir ekrandaki Stardoll anasayfasına bir de bana bakan Katsuki'yle kahkaha patlatmam bir olmuştu.

İşimiz uzundu anlaşılan.

@izuku instagram hikaye güncellemesi

@izuku instagram hikaye güncellemesi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

•••••

fik ben aktifken okunmuyo ama degilken okunuyo agam bizimle egleniyir

lovers rock ✓Where stories live. Discover now