28

13 1 2
                                    

Günler bomboş ve yapa yalnız geçerken sadece müzik dinledim ağlamak bile bir şey ifade etmiyordu artık.
İdile nasıl hissettiğini sormak bana düşüncesizlik gibi geliyordu ya da kafa dağıtmak için bir şeyler yapma düşüncesinin bencilliği beni daha da dibe sokuyordu.
Odamdan çıkıp evin sessizliğini dinledim günlerdir Betülün odasında yatan İdilin yanına adımladım yanına gitsem bile ne dicem bilmiyordum.
Odanın kapısını yavaşça açıp içeri girdim uyanıktı ama yüzüme bakmıyordu yanına gidip arkasına uzandım bana sırtı dönük yatıyordu elimi sırtına koyduğumda ağlamaya başladığını vücudunun hareketinden anlamıştım sımsıkı sarıldım bana dönüp iyice koynuma sokuldu, ilk defa bu kadar çaresiz ve savunmasız görünüyordu.

"Onunla hayata tutunmuştum, o benim gün ışığımdı. Bir kez olsun ona olan hislerimi doğru düzgün hiç açıklayamadım mutluluğu beni o kadar rahatlatıyordu ki ne kadar canım yansada Kağanla olduğu için mutluydum çünkü onu o kadar çok seviyordu ki onun Kağanı sevişinde kendimi gördüm. Ben ondan başka aşk bilmiyorum bilmek istemiyorum, uyuyamıyorum Ashina uyuyamıyorum rüyalarım olmadan uyuyamıyorum mantıklı düşünemiyorum"

İyice sardım onu kendime bütün acısını içime toplamak istermişçesine hem sevdiği kadını hem ailesi olan kişiyi kaybetmişti.

"Bence artık bu işi bitirmeliyiz"

Ne demek istediğini anlamıştım ama üzüntüsüyle mantıksız karar vermesini istemiyordum.
"Bence acıyla karar vermeyelim bu işi garanti bir şekilde bitirelim bu artık benim şahsi meselem değil"

"Orospu çocuğunun göğüsünde delik açıcam. Beklediği plan yapmamız olucaktır zaten ansızın olması işimize gelir"

"Ben sadece aynı hataya tekrardan düşmek istemiyorum"

"Artık kaybedecek hiç bir şeyim yok, senin var mı ?Kendinden başka kaybedecek bir şeyin"

Sadece sessiz kalmakla yetiniyordum tek korkum başarısız olmaktı.
"Artık her şey son bulsun istiyorum. Bu işi kökünden çözelim"

Ortaya hiç kimseyi karıştırmadan tamamen kendi gücümüzle bir şeyler ayarlamaya yapmaya çalıştık, onca suikast planına ölmeyen adamın bu kadar basit ölmesini beklemek aptallıktı

"İdil üzgünüm ama bunlar yetersiz"

Sinirden etrafı dağıtmaya başladığında tekrardan kriz geçirmesinden korkarak onu sakinleştirmek adına yanına yaklaştığım gibi beni itti.
Elimden hiç bir şey gelmiyordu yapabileceğim hiç bir şey yoktu, her zaman yetersiz hissetmenin acısıyla yaşamak zoruma gidiyordu.

"Biliyorum biliyorum sadece böylece durmak istemiyorum kendi oğluna bile acımayan bir şeytan gezerken ben evde oturamıyorum Ashina yapamıyorum"

"Bunları cidden bana mı anlatıyorsun evet Betül senin için çok farklıymış ama ben sizde gerçek sevgiyi gördüm yaşadığım en gerçek şeyleri yaşadım bir kere bile ihanete uğramadım. Saftı bende Betüle dair olan her şey çok saftı çünkü ben bunu ondan öğrendim bana gelmiş Mertten bahsediyorsun hayatım yok benim İdil sebebi o adam. O kadar sebep var ki onu öldürmem için ama gerçekten beni saf seven değer veren bir kişiyi daha kaybetmek istemiyorum"

"Biliyorum en mantıklı olmam gereken zamandayım ama yapamıyorum ben düşünemiyorum bile"

"Bir fikrim var ama başarı oranı başarısızlık oranına eş değer"

"Benim kaybedecek bir şeyim yok o ölmeden ölmem"

"Ona ait olan her mekanı biliyorum, en az korunaya sahip sadece kumar oynattığı mekan var ama sorun şu ki içeriye sadece tanıdık yüzler girebiliyor garsonlara kadar herkes bilindik kişi"

"Neden daha önce oraya hiç gitmedin ki"

"Çünkü bilindik bir yer değil büyük ihtimalle bildiğimi bile bilmiyor oradayken bir kaç kez mekanın adının yazılı olduğu evraklara denk gelmiştim gelir gider tablosu şeklinde onun olmasını düşünmemin sebebi merak edip biraz araştırdım ayda iki kere oraya gittiğini ve kumar oynadığını öğrendim içeride sadece beş koruma var ve 12 garson geri kalan kalabalık kısım kumar oynayan zenginlerden oluşuyor. Herkes tanıdık ve bilindik yani oraya girme ihtimalimiz çok düşük"

"Bence oraya dümdüz girebilirsin tek kimse sen kimsin demez ayrıca orayı biliyor olmanın şokunu atlatamaz o sırada dışardan kafasına sıkarım"

"Bu mantıksız plan sadece benim aklıma gelirdi"

"Ne zaman orda olucak peki"

" hiçbir fikrim yok, ve gerçekten düzgün bir plan yapmalıyız hep yaptığım gibi mantıksız davranırsak ikimizde boşa ölürüz"

"Senin öleceğini sanmam"

"Daha öncesinde beni öldürüp hayvan postişi gibi içimi doldurup yanında taşıyabileceğini söyledi"

"Sanmıyorum senin uğrana oğlunu ve karısını öldürdü"

"Ne yapmalıyım İdil gidip Mertin koynuna mı atlamalıyım"

"Onu demek istemediğimi biliyorsun"

"Tek acı çeken sen değilsin öyle davranmayı bırak biraz bile olsa mantıklı düşün ve plan kur ben ölmeye değil öldürmeye gitmek istiyorum"

Saatler geçiyordu ama ikimizden de hiç bir fikir çıkmıyordu.
Mutfaktan elinde iki bardakla yanıma geldi
"Biraz mekanı araştırdım parmak iziyle giriliyormuş"

"Böylelikle girmemiz daha da imkansız oldu"

"Hayır aslında parmak izini kopyalayarak girebiliriz"

"Yüzümüzü ne yapıcaz"

"Yüzümüzü göstermek zorunda değiliz internette fazla bilgi yok ama çevredeki restoranaların kameralara kayıtlarına giriş yapıp biraz inceledim ünlü olduklarını tahmin ettiğim bir çift var sadece ayın 28sinde mekana gidiyorlar yüzlerinde transparan siyah maske takıyorlar kim olduklarını bulup parmak izlerini alırsak mekana girebiliriz"

"İçerde maskelerini çıkartıyorlarsa"

"Ashina demeliyiz, yarına kadar kim olduklarını bulup parmak izlerini alıcam yarına kadar hazır ol yarın ayın 28i orada bu işi bitirelim"

"Her şey tamam parmak izi çocuk oyuncağı ama Mertin orda olup olmadığını nerden biliyoruz"

"Yarın gidicez eğer orada yoksa bile ne zaman orda olacağını öğrenebiliriz. Uyuma git ve biraz antrenman yap şansa atmak istemiyorum"

URAGİRİNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ