Yatağımda oturmuş öylece boş boş tavanı izliyorum. Aklımda bin bir türlü şey geçiyor ama bu benim umrumda değil açıkçası
Telefonuma bir bildirim gelmesiyle elime aldım herkes okulda ki baloya gitmiş ve paylaşıyordu
Ama ben? Ben tabii ki gidemiyordum çünkü... Herneyse işte!
Anlamıyorum yani zaten yarın okulun son günü niye baloya gidemiyorum ki?
"Anna"
Odama Ayla'nın baskın yapar gibi girmesiyle hemen yataktan doğruldum
"Noldu Millie falan mı geldi?"
Kafasını 'hayır' anlamında sallarken yüzümü buruşturdum
"Başka bir kız adını bilmiyorum arkadaşın olduğunu söyledi"
Kaşlarımı kaldırarak güldüm
"Kızıl saçlı mı?"
"Hayır"
Gülümsemem aniden giderken Ayla tekrar konuştu
"Ben sizi yalnız bırakayım bari"
Ayla odadan çıktıktan sonra ayağımı sallamaya başladım
Hay anasını sattığımın Anksiyetesi!
Kapı açıldığında arkamı döndüm
"Ah selam! Geç Olivia"
Hiç düşünmediğim birisi ve yanında adını Olivia olduğunu öğrendiğim kız içeriye geçti
"İris?"
Kaşlarımı çatarak İris'e baktım
"Baloya gelmediğini duyduk ve bizde Olivia ile sana gelelim dedik sıkılmazsın"
Zorla gülümsedim
"Kendi başıma dursaydım daha eğlenceli olurdu..."
"Bir şey mi dedin?"
Hızlıca Olivia'ya döndüm
"Ah güzel oldu!"
İkiside birbirine bakıp güldüklerinde İris bir adım bana yaklaştı
"Bak Anna biliyorum beni fahişe olarak görüyorsun ama emin ol öyle değilim"
Olivia'da arkadan geldi
"Evet emin ol son günlerinde eğleneceksin"
Anlamaz bir şekilde Olivia'ya baktım
Son günler?
"Son günlerim mi?"
Olivia elini omzuma attı
"Biliyoruz Annalise ama emin ol yanında olacağız"
Gözlerim yavaşça dolarken konuştum
"Ben..i-iyileşeceğim Olivia"
Olivia gülerek başını salladı
"Tabikide iyileşeceksin!"
Olivia elini omzumdan indirdiğinde İris yanıma geldi
"Biz sadece seninle arkadaş olmak istiyoruz Anna"
Gülümsedim
"Sağolun kızlar"
Gözyaşlarım yavaşça dökülürken konuşmaya çalıştım ama ağzımı açsam giriş sanki çenemden tutup kapatıyordu ağzımı
"Hey ağlama"
Olivia sıkıca bana sarılırken İris ise elimi tutmuş bizi izliyordu
"Bizde ağlarız bak"
Olivia'nın dediği şeye gülerken İris konuştu
"Evet böyle yaparak kendini üzme biz buradayız"
Bu hale nasıl gelmiştim bilmiyorum. Şuan düşman dediklerim yanımda beni teselli ediyorlardı
Gerçek arkadaşlık böyle miydi peki?
Millie yoktu. Çocukluğumdan beri tanıdığım güzel kız şuan yanımda yoktu. Ben ona hep destek çıkardım ama yeterince çıkmamış mıydım yani?
İris ile Olivia benim ön düşmanlarımdı ama şimdi nasıl olurdu ki benim yanımda olurlardı?
En önemlisi Millie nasıl beni aramaz merak etmezdi? Yoksa arkadaşlığımız bu kadar mı düşük olacaktı?
"Çok sağolun"
Olivia'dan ayrıldım ve İris'in elini daha sıkı kavrayıp uzun bir süre onlara baktım
"Sizi önceden tanımam lazımdı"
İkiside güldüklerinde bende hafif kıkırdadım
"Canın çok sıkılıyordur senin! İris yürü kızım alışverişe götürelim bu prensesi"
İris hemen kafa salladı
"Aynen!"
İris hemen yatağa koyduğu çantasını sırtına taktı ve kıyafet dolabımı açtı
"Sen üzülmüyorsun ve takmıyorsun tamam mı?"
Olivia yanağımı okşarken kafa salladım
"Liv! Gel bakayım kombin yapalım şu kıza"
Olivia koşarak İris'in yanına gitti
"Hadi ama üstümdekiler gayet iyi"
İris yüzünü buruşturarak bana döndü
"Pijama ile mi gideceksin yahu?"
Gülüp telefonumu aldım ve İnstagram'a girdim
Gördüğüm şey ile kalbimin kırıldığını hissettim
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
MillieBobbyBrown:Bff ile party! @SadieSink
Beğeniler 4.513
Yorumlar kapalı
-----
İşte sen beni kırdın Brown...
