"Bundan böyle adım Roronoa Zoro!"

73 8 108
                                    

Sora gerçekten ne yapacağını bilmiyordu.

Babası yarın dükkan da olması gerektiğini söyledi yani 2 gün sonra dojoya geleceklerdi.

(Şöyle bir açıklama yapayim Sora'nın gittiği dojo etrafta ki/ kasabada ki tek dövüş kulübü sonuçta burası modern dünya değil.)

Sora aklımda plan kurmaya çalışıyordu.

'onlara gözükmeden dövüşebilir miyim? Hayır, hayır ben ve Aoro nerdeyse hergün dövüşüyoruz herkes bizi görüyor'

'gitmesem? Bu da olmaz. Hayatta mutlu olduğum tek şey bu.'

"Sora! Masayı kaldır."

"Peki baba."

.......................................

"Aoroooo!!" Diye bağırdı kız kızıl saçlı oğlanın elini tutup sürüklemeden önce.

"Merhaba So-"

" He-hey! Bu acıtıyor!" Diye feryat etti Aoro, Sora onu dün konuştukları yere götürür iken.

Kız oğlanın elini çok sıkı tuttuğunu fark edince hafif bir kızarıklık ile bıraktı.

"Ee, neden beni buraya sürükledin?" Diye sordu hafif iz olmuş elini ovuşturarak.

"Daichi dojoya katılacak!"

Oğlan ona anlamadığını belli eden bir şekilde baktı.

"Yani kardeşim. Yarın buraya babam ile birlikte gelecek. Ne yapmam lazım bilmiyorum."

Aoro oturduğu taşın üstüne çıkarak biraz kahramanımsı bir poza geçti.

"Tabi ki de kardeşinin ümüğünü sıkacağız!" Diye bağırdı kendinden emin bir şekilde.

Ayağa kalkan Sora, çocuğun kafasına vurdu.

"Saçmalama kıvırcık biber. Eğer veledin kılına dokunursam ailem beni hastanelik eder."

"O zaman ne yapacağız?"

"Ben de bunu sana sormak için gelmiştim."

İkisi de geri taşlarına oturdular. Aoro düşününen adam pozuna geçti ve 5 dakika boyunca hiç konuşmadı.

En sonunda "Evreka!" Diye bağırdı.

"Evreka ne demek?"

"Bilmiyorum ama birisinden duyduğuma göre mucitler birşey bulduklarında evreka diye bağırırlarmış"

Kız tek kaşını süpheyle kaldırarak, "yani birşey buldun?" Dedi.

Oğlan heyecan ile başını salladı ancak bir an yüzü düştü.

" Sen bu dojoya gelmek istediğinden eminsin değil mi?"

Kız Aoro'ya sanki çocuk malmış gibi bakıp, "tabi ki de gelmek istiyorum!" Dedi.

Oğlan tekrar ışıldayıp, fikrini anlatmaya başladı.

" Pekala, şöyle düşündüm ki, eğer saçlarının bir kısmını keser isek bir erkek saçı peruğu yapabiliriz."

" Ayrıca sesini kalınlaştırır ve de erkek kıyafetleri giyersen, bence kardeşin ile baban anlamaz."

Sora bu fikri düşündü.

Saçlarını severdi. Onları her ne kadar az tarasa da yaptığı zamanlar mutlu hissederdi.

Ancak saçının çileleri de vardı. Yıkanmak hep uzun sürer, dövüşür iken gözüne kaçar, çok çabuk pislenir v.b. v.b.

SheWhere stories live. Discover now