Alarmın çalması ile gözlerimi aralayıp, pencereden içeri giren güneş ışığına baktım. Yatakta oturur pozisyona geldim ve bir kaç dakika kendime gelmeyi bekledim. Daha fazla geç kalmamak adına yataktan kalkarak banyoya gittim ve ılık bir duş aldım.
Duştan çıktıktan sonra iç çamaşırlarımı giydim ve üstüme giyeceğim takımımı hazırladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yaz mevsimine yaklaşıyorduk ve bu beni mutlu ediyordu. Oldum olası yaz mevsimini hep çok sevmişimdir. Güneş batarken denizde yüzmek, her yerde duyulan cıvıl cıvıl kuş sesleri, akşam yapılan sahil yürüyüşleri ve çok daha fazlası..
Daha fazla geç kalmamak adına çantamı aldığım gibi evden çıktım. Hızlı adımlarla arabama doğru ilerledim. Arabama bindiğimde hızla gaza bastım ve evimin olduğu sokaktan çıktım.
Şirkete geldiğimde, herkesin yoğun bir şekilde çalıştığını gördüm.
Asansöre doğru yürüdüm ve tuşa basıp gelmesini bekledim. Geldiğinde direkt binerek 20. kata bastım. Kata geldiğimde indim ve Ateş'in asistanına doğru yürüdüm. Beni fark etmesiyle gülümseyerek konuşmaya başladı.
-"Hoşgeldiniz Duru Hanım." Dediğinde samimi sesine karşılık hafifçe gülümsedim.
-"Hoşbuldum Selen."
-"Bu taraftan Duru Hanım." Eli ile sağ tarafı gösterdi.
-"Teşekkür ederim. Kolay gelsin."
- Sağ olun Duru Hanım." Gülümsedim ve hafif baş selamı verip toplantı odasına ilerledim.
Kapıyı çaldım ve içeri girdim.
-"Kusura bakmayın biraz geciktim." Masada gözümü gezdirdim. Ateş ile göz göze geldiğimde tebessüm ettim. O da hafifçe gülümsedi ve başını salladı.
-"Sorun değil. Bizde yeni toplandık zaten Duru Hanım." Konuşan Ateş'in sağ tarafında oturan siyah saçlı bir adamdı. Hatırladığım kadarıyla ismi Baran'dı. Geçenlerde tanışmıştık. Ateş ters bir şekilde Baran'a baktı ve hafifçe öksürdü.
Ateş'in, Baran'dan haz etmediğini anlamıştım. Ama neden? Neyse zamanla öğrenirim.
Kız sende ne meraklı çıktın.
Ne ayol bizede mis gibi dedikodu olur.
Çekirdek-kola yapar mıyız?
Yapmazsak şerefsiziz.
Normalde de öyleyiz vesselam.
Sus, tamam.
-"Evet Duru Hanım'da geldiğine göre toplantıya başlayabiliriz." Konuşan kadına baktım. Simsiyah saçları, esmer bir teni vardı. Kadını tamamen incelediğimde oldukça alımlı bir kadındı. Baran'ın yanında oturuyordu. Masada oturma düzeni şöyleydi; Ateş, masanın başında oturuyordu. Sol tarafında ben, benim yanımda orta yaşlarda bir erkek ve kadın oturuyordu. Karşımda Baran, onun yanında az önce konuşan kadın oturuyordu.
-"Evet, başlayalım." Ateş konuştuğunda sessizce ortamı dinlemeye başladım.
1 saat sonra
Bir saatin sonunda toplantı bitmiş, imzalar atılmıştı. Şimdi yanımdaki yeni asistanım ile benim için hazırlanan odaya doğru gidiyorduk.
Bazen iç sesim bana soruyordu. "Duru neden bir anda Ateş'e güvendin?" Buna aslında benimde bir cevabım yoktu. Ama içimde Ateş'e karşı güven hissi bir anda oluştu ve sanki onun yanındayken başıma bir şey gelmeyecekmiş gibi hissediyordum.
-"Duru Hanım, odanız burası benim masamda şurada eğer bir şey isterseniz seslenmeniz yeterli."
-"Teşekkür ederim Asel." hafifçe gülümsedi.
-"Rica ederim efendim. Kolay gelsin."
-"Sana da" diyerek odama doğru ilerledim.
İçeri girdiğimde önce ki geldiğimde almadığım bir kaç dosya masanın üstünde duruyordu. Şirketin geçmiş yıllarda ki davalarını, yaşanmış olaylarını içeren belgeleri bizzat Ateş'ten istemiştim o da arşivde çalışanlardan bu belgeleri almıştı.
Masaya ilerledim ve koltuğa oturdum. Artık çalışmaya başlayabilirim.
Başını kaldır, bu yıldızlı gecede bir kereliğine de yıldızların seni izlediğine inan.
