"Bana yardım ettiğiniz için teşekkürler genç lord ama daha iyi bir yalan bulamadınız mı?"
"Yalan olduğunu kim söyledi leydim?"
●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●
"Uyandı!" Draco'nun sesiyle gözlerimi açtım. Bayılmıştım ve bunlar sadece bir rüya mıydı?
Yazardan: Bana sövmeyin lütfen¡
Gözlerimi kırpıştırdım ve içeri koşarak giren Pansy'e ile tebessüm ettim fakat onun arkasından giren Keith ile yüzümdeki tebessümüm bir anda söndü. Keith'i umursamadan tekrar Pansy'e baktım.
"Diğerleri nerede?" diye sorduğumda Pansy:
"Blaise yanına gelmek istedi ama senin 'En azından biriniz derse girseydiniz!' lafını duymak istemediğinden derse girdi. Diğerleri ise-" cümlesine devam etmeyen Pansy'e 'Ne oldu?' anlamında kafamı salladım. Tam konuşacaktım ki Draco konuyu değiştirmek için bir şeyler saçmalamaya başladı.
"Sizce bana siyah mı yoksa beyaz mı daha çok yakışıyor?" dediğinde istemeden de olsa güldüm. Ta ki o konuşana kadar.
"Çok güzel gülüyorsun, sevgilim." Sevgilim? Merlin! Bu çocuk hayatımda gördüğüm en akıllanmaz kişi olabilir.
Keith'in dedikleriyle gülmeyi kestim ve tekrar Pansy'e döndüm.
"Ben ne zaman ve nasıl bayıldım?" dediğimde Keith olayı ona bağlayacağımı -ki evet bağlayacağım çünkü suçlu o- düşünerek kapıya yöneldi. Pansy ise açıklmaya başladı.
"Theodore sana bağırdı ve sen başını tutmaya başladın sonra pat! Ve ayrıca biliyor musun o Gryffindor kanıbozuk tayfası içeri girdi.
Tabi herkes başına toplandığından dolayı onlarda baktılar. Duyduğuma göre bizim oyunu öğrenmişler ama Theodore'nin sana bağırdığını ve senin onun yüzünden bayıldığını öğrenince gerçeği yalan sandılar." dedi tek nefeste. Bende Pansy'nin tek nefeste söylediği şeyleri düşündüm.
"Aynı rüyadaki gibi." diye mırıldandım
"Duyamadım tekrar söyle."diyen Pansy'e elimi 'yaklaş' anlamında salladım.Yakınıma gekdiğinde ona özel bir şey söyleyeceğimi sanıp eğildi ve bende yanağından makas aldım.
"Teşekkürler hayatım." dediğimde Draco;
"Cidden saatlerdir başında bekliyorum ama sen gidip onu öpüyorsun." dediğinde gitti sandığım kapıya dayanmış bizi izleyen Keith söze girdi.
"Bende istiyorum ama olmuyor." dedi sırıtarak ve kapıya yaslanmayı bırakıp yanımdaki boş sandalyeye oturdu.
Sırıtarak söylediği bu cümlenin altındaki anlamı anlamıştım. Onu şuan burada öpmem için tek umudu -enişteci Pansy- buradaydı.
Tabi Pansy de durur mu hiç!
"Ben sizi şöyle odaya alayım yarın yeni üyemiz için tekrar uğrarız. Nasıl fikir enişte?" dedi
"Blaise ile olan yaramazlıklarınız içinn tekrardan buraya gelemem üzgünüm Pansy'ciğim." dedim ve kapı açılma sesiyle bu konuyu kenara bıraktık. Girenler ise hayret vericiydi. Potter, Weasley ve Granger? Onları gördüğüm gibi Draco, Pansy ve Keith'i dışarı çıkarttım.
Gerçekten Gryffindorlular bir Slytherin öğrencisini görmeye gelir miydi? Bir de bana rüyamda bile olsa o kadar laf ettikten sonra. Normal olsaydı zihinlerini okurdum ama şu anda ona bile gücüm yoktu.
"Daha iyi misin Ivory?"
"Teşekkür ederim Granger ama beni suçlayan kişilerin neden burada olduğunu anlamış değilim doğrusu?"
YOU ARE READING
᯾¹⁷³ 𝑌𝚤𝑙𝑙𝚤𝑘 𝑁𝑜𝑡𝑡 𝑃𝑟𝑒𝑛𝑠𝑒𝑠𝑖᯾
Fanfiction"Bu 173 yıl boyunca Nott ailesinin nasıl bir tane bile kızı olmadı sanıyorsun?" dedi ve üstüme yürümeye başladı. "Yaklaşma bana, hiçbir şey duymak istemiyorum!" "Duymak zorundasın, zorundayız!" "Sana duymak istemiyorum dedim!" "Lütfen öyle demeyin l...
