Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yüzümdeki gülümsemeyle kafenin bahçesinde oynayan Aeri'ye baktım. Belki birazdan öğreneceği şey onu sarsacaktı ama en azından bir babayla büyümeyi hak ediyordu.
"Harin!"
tanıdık gelen ses ile kafe'nin kapısına dönmüştüm.Mark yüzündeki gülümseme ile bu tarafa geldiğinde bende ona tebessüm etmiştim.
"Hoş-"
Lafımı tamamlamama izin vermeden kollarını belime dolamıştı ve itiraf etmeliydim ki...
Kokusunu özlemiştim.
Kısa süreli sarılmamızdan sonra Aeri'nin sesini duyup ayrılmıştık.
"Mark abi!"
Koşarak yanımıza gelip Mark'a el sallamıştı. Mark gülümsemiş ve saçını okşamıştı.
"Aeri tatlım seninle birşey konuşmamız lazım"
Aeri merakla baktı ikimize.
"Sana babalık yapacak birini ister misin tatlım?"
Aeri, gözleri parıldarken ellerini çırparak kafa sallamıştı, aynı zamanda gözleri dolmuştu.
"Evet, evet!"
"Mark, istersen ona baba diyebilirsin"
"Yani o mu benim babam olacak"
"Nasıl istersen"
Aeri, Mark'ın elinden tutarak onu parka doğru sürüklemişti.
Mark giderken hızla bana bakıp gülümsemiştim.
Belki, Mark'ı affetmem çok zor olacaktı ama Aeri babasız büyümeyecekti buna hiç olmadığım kadar sevinmiştim.
Arkalarından bakarken kocaman gülümsemiş ve yanağımdan aşağı düşmek üzere olan bir damla yaşı silmiştim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
