Bir elim belimin üzerindeyken diğeriyle,tencereden yayılan sıcak havayla birlikte sütü karıştırıyorum.

Evlilikten bir yıl sonra hamilelik hakkında çok şey duyacaksın derlerdi de inanamazdım,öyleymiş.Üzerimde inanılmaz bir baskı hissediyordum.Belki her şeyin normal olduğunu bilsem,sadece gülüp geçecektim.

Henüz doktora gitmemiştik.Hatta Haris,sırf bu baskılar yüzünden hastaneye gitmek istediğimi düşünüyordu.Açıkcası bunu son zamanlarda ben de düşünüyordum. Aklı selim şekilde oturup da düşünmeye vakit vermiyorlardı ki. 

Genelde beni gördüklerinde bu soruyu bana soruyorlardı ancak Haris'de yanımda olduğu zaman o atılıp konuşmaya musahama vermeyecek şekilde 'nasipse olur,Allah'ın işine karışılmaz.' diyip konuyu kapatıyordu.

Biz iyiydik.Haris'e eskisi kadar mahçup hissetmiyordum.Evlenmeden önceki o stresli günlerin, Haris'i tanıdıktan sonra ne kadar boş olduğunu anlamıştım.

O,bambaşka bir adamdı. Zaten hayatımda kaç adam tanımıştım ki. Ancak onun farklılığını,bana şefkatinden,sevgisinden hissediyordum.

Bazen avucunu yanağıma yaslayıp da ismimin anlamını suratıma vururcasına öyle gözel Ecmel'im diyordu ki... O anın üzerimdeki ağırlığını nasıl anlatayım? Bazen bir çocuk gibi ayaklarımı yere vura vura ağlayasım geliyordu sevgisinden.

"Şimdi onları küçük güveç kaplarına alıp fırına yolla. Haydi ben namaza gidiyorum.Dört kere aradın yahu,dörtk kere!" Diye tatlı tatlı söylendi.

"Teşekkür ederim anne." Şu sıralar ona sadece anne dediğim için alışamadığından şaşırıp yüzüme bakıyordu. Yine aynısını yaparken bir şey demeye kalmadan eliyle selam verip kapattı telefonu.

Dediği gibi sütlaçları fırın kabına koyup önceden ısıttığım fırına yolladım hepsini. Mutfağa şöyle bir baktığımda ne kadar dağıldığını fark ettim. Annemin de hep şikayet ettiği gibi,dağınık çalışırdım.

Ama ne yapayım canım. İki işi aynı anda yapamayanlardandım. Herkes bir Haris olamıyor tabii. Gelip salatayı ve çorbayı aynı anda yaparken bir yandan da benim dağıttığım mutfağı topluyordu.

Bulaşıkları lavabonun içine koyup kavonozları raflara kaldırdım.Mutfağı toplayacak vaktim kalmamışı. Üzerimdeki bu yemek kokusunu acilen gidermem gerekiyordu.Hem Haris'in bana seve seve(?) yardım edeceğini düşünüyordum.

Banyoya doğru adımlayıp güzel bir düş aldım. Bornozuma sarılıp günlük bakımıma bir kaç şey daha ekleyip banyodan,arkamdaki buharla birlikte çıktım.Telefonuma bakıp odaya girdiğim sırada Haris'ten mesaj geldiğini gördüm.

GÖNDEREN:HARİS

Bir tanem,çıktım ben bir şey istiyor musun?

GÖNDERİLEN:HARİS

Seniiiii

GÖNDEREN: HARİS

Koştum varsay.

GÖNDERİLEN:HARİS

Koşma sevgilim,uç!

GÖNDEREN: HARİS

Emir büyük yerden.

Yüzümdeki tebessümle telefonumu yerine koyup dolabımızın kapağını açtım.Geçenlerde internette beğenip aldığım pudra rengindeki triko elbesime çıkarttım. Başımdaki havluya dikkat ederek başımdan geçirdim elbiseyi. 

İHTİRASIN YANIK TENİ (Tamamlandı)Where stories live. Discover now