•TANIŞMA•

1.2K 14 0
                                    

Bugün yeni aşçımız işe başlayacaktı ve patronum Emre bey, erken gelmemizi söylemişti, gelen kişi akşam kadrosu içindi. Çalıştığım restoran 24 saat açıktı ve bu yüzden hem sabah kadrosu hem öğlen kadrosu hem de akşam kadrosu vardı. Saate baktığımda akşamın 6sına yaklaştığını gördüm ve hızlıca duşa girdim. Çıktıktan sonra siyah iç çamaşırlarımı giydim ve dişlerimi fırçaladım, saçlarımın ıslaklığını küçük bir havluyla aldım. Daha sonra yatak odama geçerek dolabımdan formamı giydim. Aslında bordo tonları bir gömlek ve siyah kısa bir etek giymeniz yeterliydi yani forma dediğimiz şey buydu. Erkeklerle aramızdaki tek fark onlar pantolon giyiyordu, aslında kışın pantolon yasak değildi ama etek giymeyi seven biri olarak bundan şikayetçi değildim.

 Erkeklerle aramızdaki tek fark onlar pantolon giyiyordu, aslında kışın pantolon yasak değildi ama etek giymeyi seven biri olarak bundan şikayetçi değildim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dolabımdan siyah bir deri ceket çıkarıp yatağımın üstüne attıktan sonra makyaj masama geçerek aynadaki yansımama baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dolabımdan siyah bir deri ceket çıkarıp yatağımın üstüne attıktan sonra makyaj masama geçerek aynadaki yansımama baktım. Yüzümü seviyordum, kapatıcıya hiçbir zaman ihtiyacım olmamıştı, açık renk kırmızı bir allıkla yüzüme renk getirdim, eyelinerımı çektim ve bordo rujumuda sürerek işimi bitirdim, belime yaklaşan kahverenginin en koyusu saçlarımın önüme gelen kısımlarını çıtçıtlı tokayla aldım, saçlarım kıvırcıktı ve çok kabarıyordu, kayısı suyumu sıktım ve makyajım bitmişti.

 Yüzümü seviyordum, kapatıcıya hiçbir zaman ihtiyacım olmamıştı, açık renk kırmızı bir allıkla yüzüme renk getirdim, eyelinerımı çektim ve bordo rujumuda sürerek işimi bitirdim, belime yaklaşan kahverenginin en koyusu saçlarımın önüme gelen kısıml...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Makyajımızı böyle düşünebilirsiniz ama aklınızdaki karakter bu olmasın lütfenn, hayalimdeki Afel'in dudakları daha büyük.)

Deri ceketimi giydim ve sırt çantamı taktım, telefonumu ve kulaklığımı cebime attım, sürekli olarak müzik dinleyen biriydim, şuan bile dinliyordum ya neyse, siyah botlarımı giydim ve kapımı kilitledikten sonra anahtarımı da cebime atarak binadan çıktım. Her zaman için şükrettiğim 18 yaşıma basar basmaz ehliyet aldığım için ve cesaretimi babama gösterdiğim için bana aldığı arabamdaydı gözlerim... Ona bayılıyordum, biraz cebimde aradıktan sonra arabamın anahtarını bulabilmiştim, kilidi açtım ve sürücü koltuğuna oturdum, deri ceketimle çantamı yan koltuğa attım ve arabayı çalıştırdım. Yollarını ezbere bildiğim restorana doğru sürdüm, hız yapmayı çok seviyordum ve bu saatlerde yollar boş olduğu için istediğim kadar hız yapabiliyordum

 Yollarını ezbere bildiğim restorana doğru sürdüm, hız yapmayı çok seviyordum ve bu saatlerde yollar boş olduğu için istediğim kadar hız yapabiliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Restorana yaklaştığımda saat 9du, arabamı restoranın arka tarafına park ederek eşyalarımı yan koltuktan aldım ve yine arka taraftan içeri girdim. Burası soyunma kabinine çıkan çok kısa bir koridordu, her yerde beyaz üstüne siyah mermer desenli fayanslar vardı, yerde bordo bir halı duruyordu ve aydınlatmada asla israf olmayacak şekilde ayarlıydı, burayı seviyordum, hoş bir havası vardı, soyunma odasına girdiğimde eşyalarımı 17 numaralı dolabıma koydum ve kilitledim oradan lavaboya geçerek saçlarımı düzelttim ve mutfağa geçtim, öğlen kadrosundan çok az kişi kalmıştı, benim gelmemle birlikte öğlen benim işimi yapan abla da "kolay gelsin" diyerek çıktı.
Kafama bonemi taktım ve üstünede siyah eşarbımsı şeyimi taktım adını bilmesemde bunu çok seviyordum, tezgahın üstünden bir çift eldiven alarak onlarıda ellerime geçirdiğimde hazırdım.

Yeni aşçımız gelmeden önce hemen ellerimi yıkayarak kesmem gereken şeyleri keserek hepsini farklı tabaklara koydum, ben bunları yaparken herkes ve Emre Bey'de gelmişti, yanında biri vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yeni aşçımız gelmeden önce hemen ellerimi yıkayarak kesmem gereken şeyleri keserek hepsini farklı tabaklara koydum, ben bunları yaparken herkes ve Emre Bey'de gelmişti, yanında biri vardı. Saçları o kadar çok kıvırcıktı ki parmağımı kıvırcıklarından geçirebilirdim, fiziği giydiği bol şeylere rağmen kendini belli ediyordu, spor yaptığı çok açıktı, ayağında simsiyah conversler vardı. Bu muhtemelen yeni aşçıydı. Ben eldivenlerimi çıkarırken Emre Bey "Merih, yeni aşçımız, kendisiyle zamanla tanışıp kaynaşırsınız diye düşünüyorum, Afel, senden Merih'e buraları göstermeni istiyorum, zaten aşçıyla en çok iletişim kuran sensin, tamam mı?" dedi.
"Tabiiki Emre Bey" dedim ve ona baktım gözgözeydik hafifçe gülümsedim o da bana göz kırptı ve yanıma geldi, bu sırada Emre bey çıkmış ve herkes işine dönmüştü.

"Ben Merih, tanıştığıma memnun oldum." dedi elini uzatırken...
Gülümseyerek elini sıkarken "Ben Afel, bende memnun oldum." dedim...

           ☆☆☆BÖLÜM SONU☆☆☆

ORKİDENİN SUYU (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin