Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
______________________________________
Koca bir traktörün önünde parlayan mavi ışıklarla yayımı tekrar o tarafa çevirmiştim.
Five bir yandan bana diğer yandan arkasındaki onbinlerce olan silahlı adamlara panikle bakıyordu. Yayımı başına hedef alıp tekrar fırlattığımda elleriyle Diego'nun dizlerine tutunup oktan son anda kaçmıştı.
Bir anda kafasının hemen yanına saplanan oka diğer yandan da bana bakıyordu.
Diego'nun elinden tutup mavi ışıklar çıkarmaya başladığında sırtımda olan ok çantasına tekrar elim gitmişti.
Gözlerimi sıkıca kapatıp ok çantasını sırtımdan çıkardığımda gerçekle yüzyüze gelmiştim.
Oklarım bitmişti.
Önümdeki ikiliye tekrar gözlerimi çevirdiğimde Diego ona doğru gelen milyonlarca mermiyi hava durdurduğunu görmüştüm. Ve diğer yandan da Five'a baktığımda...
Kaçıyordu.
Diego havada tuttuğu mermileri var gücüyle tutarken sol tarafında bulunan ayaklı bir kazana savurduğunda, kazan dev alevler eşliğinde patlamıştı.
Gözlerimle bulutları karartan alevleri izlerken diğer yandan mermilerden kaçan Hargreeves ailesine sırıtarak bakıyordum.
Gerçekten yıllardır beklediğim günün yaşanıyor olması bile içten içe beni mutlu ediyordu.
Taki çiftlik evinin kapısından havalanarak çıkan birine görene kadar. Siyah uzun paltosu ve orta uzun saçlarıyla sadece sırtını görebildiğim biriydi.
Sıktığı yumruklarından beyaz parlak ışıklarlar çıkarken şaşkınlıkla ona bakıyordum.
Komisyon adamlarının tam önünde durmuş sanki onlardan gelecek bir hamleyi bekliyormuşcasına onları seyrediyordu.
Sıktığı yumruklarını sanki daha fazla sıkabilecekmiş gibi daha fazla sıktığında beyaz ışık bütün komisyon adamlarını etrafa savurmustu.
