Güvenlik Şefi

360 19 7
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

______________________________________

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

______________________________________

Küçük yaşta yaptığım bir hata sonucu hem kendi hayatımı, hemde suçu olmayan insanların hayatını karartan aşağılık bir herifim.

Benim olamayacak kadar güzel bir duyguyu iliklerime kadar hissetmeyi isteyip, onu hak eden kişilerin elinden izinsiz bir şekilde alan biriyim. Ben Five, Five Hargreeves.

Bastığım gaza daha da yüklenmeye başlamıştım. Vakit daralıyordu.

Ailemi kurtarmak için son çarem buydu. İçimdeki tek dileğim şuan hepsinin toplanma alanında olmasıydı.

-Maya Pitts-

Annem, Five ile birlikte getirdiğimiz AJ'yi, Five'in koyduğu poşetten küçük bir akvaryuma boşaltmaya başladı.

Arkadaki tiz radyo sesi yine sinirlerimi bozmaya başlarken hala anneme bakıyordum. Koltuğa yayılmış ve masaya yaşlanmış Aj'le konuşuyordu.

"Bu ne cürret" akvaryuma vururken konuşmaya devam etti."İşe geri döndüm!"

Lila ile bakıştıktan sonra tekrar anneme döndük. Doğruyu söylemek gerekirse annemin akıl sağlığından her şüphe ettiğimizde birbirimize bakardık. Çocukluktan kalma bir şeydi artık bu. İstemsizce oluyordu.

"Park yerini de dert etme sakın" gözlerimi tekrar Lila'ya çevirdiğinde sanki bir şeysöyleyecekmiş gibi gözüküyordu. Ama annem her AJ'e bir laf attığında, bir şey söylemek için araladığı dudakları hızla kapanıyordu.

"Boşa gitmeyecek" dediğinde parmağını her zamankinden daha sert birşekilde akvaryuma vurar iken bu sefer ağzından bir kahkaha koptu. Ve akvaryumun içindeki Nemo'yu andıran balıktan "hayır" diye bir haykırış çıkmıştı.

"Burda olmam gerekiyor mu?" Lila sonundaki ağzındaki baklayı çıkarmış  anneme sorusunu yöneltmişti.

Ama balıkla uğraşan annem Lila'nin sorusunu duymamazlıktan gelip hemen ayaklandı.

"Lila ve Maya, bir konuda fikriniz lazim" masanın üstündeki kağıtları kurcalarken bizimle konuşmaya başladı.

Oysaki ona laf bile atmamıştım.

"Hepsi çok güzel karar veremedim"

"Bu yeni güzellik üniformaları nasıl? Çok mu sünepe?" Lila umursamaz bakışlarını anneme yollarken, annem elindeki iki kağıdı açıp dikkatini kağıda vermişti bile. "Gerçi bereye bayıldım."

Lila gözlerini devirip bana bakti. Gözlerinin kahverengiliği beni burdan kurtar diye bakıyordu. Biliyordum, annem beni boğduğu kadar onu da boğuyordu ve biraz olsun. Yalniz kalıp insanın kafasini dinlemesi gerekiyordu.

"Hadi ama, bu benim büyük günüm. Aksiliğinle moralimi bozma." Annem yalvarırcasina Lila'ya bakarken Lila iç çekmiş ve bileğindeki bileklikle oynamaya başladı.

Onu Diego vermişti. Onu seviyordu biliyorum. Ve bütün gün aklında onun olduğuna ve annemden kaçmak istemesinin nedeni de buydu.

Diego yüzünden.

"Huysuz liseli aşıklar gibi şu bilekli oynamayı da kes." Lila annemin bu lafı üzerinde bugün kaçıncı kez olduğunu bilemedigim bir göz devirmesi daha yapıp bilekligi cebine soktu.

"Hayallerimizi gerçekleştirdik." Annem sanki dünyada olması imkansız bir şeyden bahsedermiş gibi ellerini yukarı kaldırıp Lila'ya baktı. Ama Lila, anında annemin lafını kesti.
"Senin hayalini" Annem bozulmuscasina Lila'ya baktı."Yapma."

Annem dolapları karıştırıp içinden iki tane kutu çıkardı. "Alın."

Lila ile birbirimize bakıp yavaş adımlarla anneme doğru gittik.
"Bu da ne?" Annem bana bakıp gülümsedi. "Aslında süpriz yapıcaktım. Ama ablanın tavrı yüzünden bozuldu."

Kendi kendime bi kaç şey mırıldandıktan sonra kırmızı kutuyu yavaşça araladım.

Içindeki küçük madalyonun üstündeki yazan şey biraz dikkatimi çekmişti."Güvenlik Şefi" Bu da ne demek oluyor?

"Güvenlik Şefi mi?" Lila ıçimden geçen şeyleri dile vurduğunda dikkatle annemin diyecegi şeyleri bekledim.

"Size daha çok güvenip sorumluluk vermemi istiyordunuz, alın işte" Bunu yapabileceğimi sanmıyordum ve zaten önümde uzun bir okul yılı vardı ve bu işlerle uğraşıcak pek bir vaktim yoktu. Sadece adam öldürme işlerinde vardım.

"Cidden mi?"

"Cidden, eğer istiyorsan" Lila arkasına dönüp elindeki madalyona bakarken, ben elimdeki kırmızı kutuyu annemin önüne koydum.

"Ben istemiyorum" Hızla ellerimi arkadan birbirine bağlayıp mahcup bir şekilde anneme baktım. Eminim ki üzülecektir, bana verdiği önemli şeyi kabul etmemem...

"Neden olmasin" elindeki sigarayı yakıp bakışlarını bana doğrulttu.

"Ben.. yapabileceğimi sanmıyorum, bu kadar yüksek bir rütbeyi.. Ve zaten okulum var öyle değil mi?" Doğru düzgün kurmadigim cümleleri anneme doğrulturken annem gülerek bana bakti ve başını sağa ve sola sallamaya başladı.

"Ne zaman istersen" Kırmızı kutuyu çekmeceye koydu ve çekmeceyi kapattı."Yerini biliyorsun."

Gülümseyip arkamı döndüm ve hala madalyona bakışan Lila'yi gördüm.

"Ya sen?" Lila hala madalyona bakarken "Evet istiyorum..." ağzındaki şaşkınlık, kekelemesini sağlarken beni güldürmüştü.

"Ama kendi yönetimimle" bakışlarını ve vücudunu anneme çevrilmişti.

"Kendi kurallarımı verip ekip kurmak istiyorum."

Birinci ekip arkadaşı Diego Hagreeves.

Amacında bu degilmiydi zaten. Diego'yla buluşmak için sabahtan beri kendince bahaneler üretiyordu.

"İyi bakalım"

Ve başarmıştı da.

Annem sigarasınından bir yudum daha çekip Lila'ya doğru uzattı.

"Bunu hak ettin."

Selam uşaklar ben geldim kitaba o kadar az yorum geliyorki yazarken hevesim kaciyor yorum sınırımı koysam

yay || the umbrella academyWhere stories live. Discover now