62.Bölüm: HEZARPARE

Start from the beginning
                                    

Ardından da tepemdeki kameraya baktım. Dışarıdan hiç haberim yoktu, ulusal kanala yakalandığımın müjdesi verilmiş miydi bilmiyordum. Dışarıda olanları merak etmiyordum, bana olacakları da merak etmediğim gibi.

Ruhum ölmüştü ama vücudum da yaşıyor değildi.

Sorgu odasının kapısı açıldığında gelen kişiyi inceledim. Beni güzelce döven emniyet amiriydi, bu dayağı hak ettiğim kesindi ama bunu yaparken tek değildi. Palabıyıklı, orta yaşlı bir adamdı. Saçlarının önleri seyrekleşmiş, kazayakları onu çökmüş gösteriyordu.

"V olduğunu itiraf ettin, sıra işlediğin cinayetleri anlatmakta." Her bir detayı anlatmamı istiyorlardı ama benim o kadar halim yoktu.

"Hepsini mi?" dedim alayla.

"Hepsini!" Tam patlamış dudaklarımı aralamıştım ki tekrar bağırdı. "Bir kez daha küfür edip beni kışkırtırsan çok kötü olur. Ölmeye mi çalışıyorsun?" Her sorguya başladıklarında onları çıldırtmıştım ve sonu yediğim dayaklarla bittiği için bir tülü devamı gelmemişti.

"Tamam ama dikkatli kaydedin, ilk cinayetimden başlayacağım." Sözlerimle şaşırdı aslında beni yakaladıklarından beri yaptığım her şeye şaşırıyorlardı.

"Neredeyse yakalandığın için sevineceğini düşüneceğim." dedi ve karşımdaki sandalyeye oturmadan önce arka cebinden küçük bir not defteri ve kalem de çıkardı. Tam yanımıza bir kamera yerleştirdi, sanki tepemizdeki yetmiyormuş gibi.

"Başlıyoruz," dedi ve karşımdaki kameranın ışığı yanmaya başladı. "Aşkın Alanguva V olduğunu itiraf ettin."

"Evet,"

"Tekrar eder misin?"

Gözlerimi kameraya diktim. "Ben Aşkın Eri- Alanguva, ülke çapında aradığınız o seri katilim, V'yim. Sayamayacağım kadar çok kişiyi öldürdüm ve bunu adalet için yaptım."

"Adalet için mi?" dedi alay eder gibi.

"Evet, adalet için. Annem gibi kocalarından dayak yiyen kadınlar için, yetimhanede on iki yaşında tecavüz edilerek öldürülen Vera için, sırf ulaşılamadığı için hırsından ve kıskançlıktan öldürülen ablam için. Ama haklı olan sizmişsiniz. Bu kötülüğü bitirmenin bir yolu yokmuş."

Sözde kendimi V olmaya adamıştım, ben daha ablamı bile koruyamamıştım. Ablamı savaştığım şey öldürmüştü. Ablam bu ülkedeki öldürülen diğer kadınlarla aynı kaderi paylaşmıştı ve ben ne onları kurtarabilmiştim ne de ablamı.

Karşımdaki adamın ifadesi değişmedi, beni gözlemlemeye devam etti.

"Kendini bir kahraman mı sanıyorsun?" dediğinde kafamı iki yana salladım.

"Hayır, ben kahraman değilim." Kahramanların elinde kan olmazdı. "Ben canavarım ve şu an da olmam gereken yerdeyim."

"Pişman mısın peki?" dedi nasırlı parmaklarını demir masanın üstünde oynatırken.

"Değilim, yine olsa yine yaparım."

"Bize kolaylık sağladığın için cezanda indirim mi olacağını sanıyorsun?"

"En az on kere müebbet alacağıma eminim ama zaten çok uzun yaşatmayacaklarına da eminim."

"Peki en baştan başlamanı istiyorum. Neden ve nasıl başladın bu işe? Birlikte çalıştığın isimler kimler? Başla."

Anlatmaya başladım, Kaptan'la tanıştığım ilk günden işlediğim tüm cinayetlere kadar anlatırken arada ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordum ama iki saati devirdiğimizi biliyordum. Her bir kurbana nasıl işkence yaptığımı ayrıntıyla anlatmıştım.

ATEŞPARE (+18)Where stories live. Discover now