Yazmasını beklerken elimle dudaklarıma işkence vermeyi kestim. Profil fotoğrafı takıldı gözüme. 

Gülümseyerek oraya basıp karşıma çıkan kareye baktım.Siyah beyaz,düğün fotoğraflarımızdan kalma bir fotoğraftı.

Benim yüzüm gözükmüyordu ancak onun bana bakarkenki gözlerindeki ifade ve gülümsemesi her şeyi özetler nitelikteydi.

Boyundan ötürü kafamı ona doğru kaldırmış,çenesine kadar anca gelebilmiştim.Ellerim göğüsünde dururken onun elleri yaslandığı köprünün tahtadan tarapzanlarında duruyordu.

Şimdi sekizinci ayımızı yeni bitirmiştik.Zaman çok hızlı akıp geçiyordu ve onu durduracak hiç bir güç yoktu.

GÖNDEREN:HARİS

Yavrum,sen böyle yaptıkça,zaten ilerlemeyen şu arabadan atacağım kendimi bak.

GÖNDERİLEN:HARİS

Ay ben ne yaptım sanki.

Sanki ben dedim sana git İngilterelere diye.

Yaklaşık yirmi gün önce iş yerindeki arkadaşlarıyla birlikte zorunlu eğitim için İngiltere'ye gitmişti.Gittiği günden itibaren telefon bir uzvum olmuş gibiydi. Sürekli arıyor ya da mesaj atıyordum.

Bazen uykusuz kalıp,okulda fincanlarca kahve içtiğim de oluyordu. Üç saat ileride oldukları için söylenip duruyordum,sanki Haris'in yapabileceği bir şey varmış gibi.

Her seferinde uyumam için telefonu kapatacağını söylüyordu ancak onu biraz daha fazla görebilmek için aklını çeliyor ve farklı konular açıyordum.

En sonunda kaçacak yerim de bahanem de kalmıyordu."Yine girdin aklıma,saat kaç oldu bak. Yat çabuk, uyandıracağım ben seni." Diyordu.

Normalde kalkmak için her dakika alarm kurduğumu bildiğinden genelde o uyandırırdı beni. Ancak yanımda olmadığından bu defa o, uykusuz kalma pahasına erkenden kalkıp beni uyandırıyordu.

GÖNDEREN: HARİS

Nazına niyazına ölürüm de yavrum, keyfimden mi gittim sanki?

Şu devri devranımı döndüren otobüs niye hareket etmiyor hâlâ,dur bir saniye bakıp geleceğim.

Yüzümde engelleyemediğim gülümse kahkahaya döndü.

Devri devranımı döndüren...

Bu cümleyi o kadar çok kullanıyordu ki,yüzünün aldığı ifadeden tutun da dudaklarının hareketine kadar her ayrıntısı gözümün önünde canlanmıştı. 

 Uslanmaz bir çocuk gibi tekrardan kamerayı açıp beklediğime dair elimi çenme koyduğum bir fotoğraf daha attım. 

GÖNDEREN:HARİS

Bak ya!

Bekle sen o fındık burnuna neler yapacağım senin.

Alırım rövanşını.

GÖNDERİLEN:HARİS

Ben bilmiyorum rövanş falan.

İHTİRASIN YANIK TENİ (Tamamlandı)Where stories live. Discover now