40. Bölüm : Evimsin

Start from the beginning
                                    

Dudaklarımda silinmeyen gülüşle Zoe'ye baktığımda öfkeyle kızarmış yüzüne karşı dudak büktüm.

"Daha ısınmamıştım bile."

"Bu daha başlangıç."

"Bende öyle umuyorum, hızlı zafer haz vermiyor."

Elini kaldırdığında etrafında elektrik akımı meydana geldi. Mavimsi kıvılcım saçan elektrikle suyu kullanmayacağım aşikardı. Kendi kendimizi çarpmak istemezdik.

Lav alevlerinin etrafımı sarmasına izin verdim. Elim bir anlığına titrediğinde gözüm kubbenin dışında -her an içeri dalacak gibi duran- Dean'ı buldu.

Dizlerimi kırıp yere eğildim. Etrafımdaki toprak, Zoe'nin bana yolladığı elektrik akımıyla yarılıp etrafımı sardı. Elektrikle çarpışan lav ve toprakla her yer toz duman olmuştu. Doğrulup elimi havaya kaldırdım, yer bir kere daha sarsıldı.

Köstebek misali yerde ilerleyen günah alevleri Zoe'nin ayaklarına kadar gelmişti. Kaçamadı, bir şey değiştirmemişti. Günah ateşi Zoe'nin üstüne kaplan pençesi gibi saldırmıştı.

Alevden kubbeye çarpıp yere düştüğünde seri adımlarla yanına gittim. Günah alevleri ayaklarımın altından çekilip geldiği yere karışmıştı.

Ellerinden destek alarak doğrulmaya çalışan Zoe'ye karada çırpınan balığa bakar gibi baktım.

"Her şeyin bitme zamanı." dediğimde yan bir şekilde doğruldu. Yüzünde kendiden emin bir gülümseme vardı.

"Beni öldüremezsin."

"Dondururum?"

Göz bebekleri titredi. Yüzündeki gülümseme silip benimkilere yerleşmişti. Alevlerin yardığı topraktan parlayan kılıcı elime aldım. Tartarus zehirli kılıç bedenini yaşatacak ama ruhuna her gün acı çektirecekti. Her gün ölmek için yalvaracaktı.

Toprağı yarmamın sebebi buydu. Abim hançeri bana bu şekilde ulaştıracaktı. Başka türlü arenaya sokamazdım.

"Hayır!"

"Bunu yapamazsın."

"Sebep?"

"Sen vicdanlısın Amaris."

"Evet ama aynı zamanda muhafızım." Bir muhafızla olan dövüşte kaybeden ölüme mahkumdu.

Hançeri Zoe'nin kalbine saplayacakken gök yarılmıştı. İki seçmeğim vardı; Zoe'ye hançeri saplayacaktım, yıldırımdan nasibimi alacaktım. Ya da kaçacaktım.

Birinci seçenek daha makuldü.

Hiç düşünmeden kılıcı Zoe'nin kalbine sapladım. Ardından acıyı bekledim ama gelmemişti. Arkama döndüğümde ateş kılıcı ile yıldırımı ikiye ayıran Dean'la karşılaştım.

"Delisin sen!"

"Ama senin delin." diye mırıldanmıştım. Duydu mu bilmiyordum.

"Zeus bu adil bir dövüştü. Zoe bunu hak etti."

Ateşten kubbe inmişti. Abim gözlerini sabitlemiş olan Zeus'a seslenirken yanındaki Hera ise dizlerinin üstüne çökmüştü.

Son Muhafız {Muhafızlar Serisi } Düzenleniyor Where stories live. Discover now