68

2.4K 182 26
                                    

Ownowşit.

Deniz

Dişlerimi fırçaladım ve salona girdim, yürüyüp önünde durdum, yerde oturmuş ve kutuları yanına almıştı, bana bakıp iki bacağını da işaret etti 'cam kenarı mı? soba kenarı mı?' deyince kocaman gülüp 'ikisi de' dedim.

Eliyle iki bacağının tam ortasına vurup 'o zaman buraya' dediğin de önüne oturup gülümseyerek yüzüne baktım. Elleri ile yüzümü avuçlayıp yüzümü kendine çekti ve dudağımdan öptü, usulca gözlerimi kapattım.

Yüzüm hala avuçlarının arasındayken, sırayla şakağımı, yanağımı ve çenemi öptü,en son boynumu öpüp ellerini belime dolayıp beni kendine çekti.
Bir kedi gibi mırıldanarak bacaklarının arasına girdiğim de ters dönüp sırtımı göğsüne yaslamamı sağladı.Kollarını etrafıma dolayıp sarıldı.

'Kucağıma gel bakalım '

Sesi çok sıcak gelmişti, utansam da başımla onaylayıp arkama yaslandım.

Ev sıcaktı, ortam sıcaktı, Ekin sıcaktı ve bir kedinin en sevdiği şey hep en sıcak olandı. Bunu sevmiştim.

Yemeğimizi yemiş üzerimizde ki rahat kıyafetlerle yerde yayılarak oturmuş yanımıza da masada ki o küçük kutuları almıştık ama henüz açmamıştık.

Sırtımı tamamen ona yasladığım da kutuları ittirip önüme bıraktı ve kollarını tekrar sıkıca etrafıma dolayıp saçlarımı öptü.

"aç hadi, senin ikisi de"

"ya ne ki bunlar, çok heyecan yaparım ama"

"hoşuna gidecek, birlikte yapıcaz"

"ne?" deyip donup kaldım ve bir saniye sonra boynuma değen sıcak dudakları ile irkildim .

Daha ilk geceden kayganlaştırıcı filan alacak kadar öküz olamazdı dimi , öyle öküz tipler vardı çünkü arkadaş çevremde, çok denk gelmiştim, sevgililerine karşı böyle aceleci ve duygusuz eğilim gösteren çok insan tanımıştım ama Ekin öyle biri değildi ve ne kadar hassas olduğumun farkındaydı. İstiyordum ama bu kadar hızlı değil.

Off ama neden stres olmuştum.

Eliyle çenemi nazikce kavrayıp başımı yan çevirdi ve yanağımı öptü
"korkacak bişey yok yavrum sandığın gibi bişey değil aç hadi, hoşuna gidecek"

Dediği an sanki beynimi okumuş gibi utançla kızardım, başımı sallamakla yetindim, önce bir kutuyu sonra diğerini açtım ve ters çevirip içindekilerin düşmesini sağladım.

Gördüğüm şeyle küçük bir gülümseme peydah oldu yüzümde ve hemen başımı çevirip Ekin'e baktım, parlayan gözlerimi görünce o da gülümseyip yüzümü avuçladı ve ben usulca kucağına yerleşirken dudaklarımı öptü.

Bu defa ona uzun bir karşılık verip nefesim kesildiğinde geri çekildim ve boynuna sarıldım 'teşekkür ederim' yanağına üst üste bir sürü öpücük kondurdum.

'oh mis' dediğinde geri çekilip hoşnutlukla gülen gözlerine baktım.

"sen sürceksin dimi?"

"evet, söz vermiştim unuttun mu?"

"hayır, sen de unutmamışsın, ağlarım"

"ağlarsan süremeyiz ama"

Burnumu çekip "evet di mi ?" süremeyiz,sen mi sürceksin gerçekten? "
Yine ağlamaklı olmuştum.

"hadi otur hemen önüme. " bacaklarının arasını patpatlayınca kucağından inip yüzümü tamamen ona dönerek önüne oturdum ve bağdaş kurdum. Kendimi oyun parkında babası ile oynayan küçük bir çocuk gibi hissetmiştim.

Anlaşma {Mpreg} {Devam Ediyor} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin